Önce direnişe sonra habere

Darbeye karşı tereddüt etmeden sokağa çıkanlar arasında genç, cesur bir gazeteci de vardı. İBB Medya AŞ’de muhabir olan Halil Kişeçok, o gece Haber Merkezi’nde nöbete kalmıştı. Darbe girişimine ilk andan itibaren tanık olanlardan biri olan genç muhabir, o gece yaşadıklarını anlattı.

Haber Merkezi Yeni Şafak
Halil Kişeçok

İLKAY ALTAN

15 Temmuz'da darbecilerin hedefindeki en önemli noktalardan biri de İstanbul Büyükşehir Belediyesiydi. Direnen halka açılan ateşte 14 vatandaş şehit, onlarcası da gazi oldu. Darbeye karşı tereddüt etmeden sokağa çıkanlar arasında genç, cesur bir gazeteci de vardı. İBB Medya AŞ’de muhabir olan Halil Kişeçok, o gece Haber Merkezi’nde nöbete kalmıştı. Darbe girişimine ilk andan itibaren tanık olanlardan biri olan genç muhabir, o gece yaşadıklarını Yeni Şafak’a anlattı:

“İLK TANIKLARINDANIM”

“Saat 21:30 civarı köprüde askerlerin görüldüğüne dair telefonlar almaya başladık. Haber siteleri de meslektaşlarımız da konudan habersizdi. Neredeyse ilk haberi alanlardan biriydik. Gazeteci refleksiyle olayın normal bir durum olmadığını fark edip teyit etmek için araştırma yapmaya başladık. Daha önce hiç böyle bir durum ile karşılaşmamış bir nesildik. Ben inanamıyordum ama arkadaşlarım ‘Darbe oluyor’ diye yüksek sesle konuşmaya başlamıştı. Oysa ben stajyer olarak başladığım İBB’de 1 Temmuz itibariyle gerçek bir muhabir olmanın heyecanını yaşıyordum. 15 günlük bir muhabir olmam ve yaşımın küçük olması o an umurumda bile değildi.”

ANLIK BİLGİLER VERDİK

“Saat 22.00 civarı bizim penceremizden bir asker gördüm. Şehzade Camii tarafında duruyordu. Sonra yavaş yavaş çoğaldılar ve etrafımızı sardılar. Medya AŞ’de en fazla 6 kişi vardık. Telefonlarım susmuyordu. Eş, dost, çalışma arkadaşlarım, herkes arıyordu. Artık haber siteleri ve sosyal medyada da bir kalkışma olduğu ‘son dakika’ olarak geçmeye başlamıştı. Pencereden, İBB Başkanlık ana binasının önünde, 2 adet askeri araç ve üst düzey askerin etrafında toplanan bir grup asker gördüm. O an, olayın ciddi bir hal alacağını anladım. Tüm ışıkları kapatıp içeriden onları izleyip, üst yöneticilerime anlık bilgiler vermeye başladım. O gece orada olduğumu bilen bütün tanıdıklarım hiç düşünmeden ‘Çıktık yola, geliyoruz’ dediler. Bundan sonra saatleri artık hatırlamıyorum, sadece olayları hatırlıyorum.”

“AL BAYRAĞIMIZA SARILDIM”

Askerlerin geldiğini gördüğüm zaman, ‘Siz o silahları kime doğrulttuğunuzun farkında mısınız? Bu gecenin bir de sabahı var!’ diye bağırdım. Dışarıda sadece askerler vardı. Sırtımda, güvenlik görevlimiz Gökmen beyin astığı kurban olduğum al bayrağımız sarılı bir şekilde, askerlerle konuşmaya çalıştım. Yanlış yaptıklarını söyledim. Vezneciler tarafından bir grubun geldiğini gördüm. Şehzade Cami’nden sala sesleri yankılanmaya başladı. Hiç dinmeyen siren sesleri gelmeye başladı.

“BU GECENİN BİR SABAHI VAR!”

Bulunduğum alandan vatandaşlara, ‘Gelsenize beyler, korkmayın gelin! Asker bizim askerimiz. Benim askerim bana mı sıkacak? Bir kere öleceksiniz, Allah için ölün! Ateşten mi korkuyorsunuz? Gelsenize buraya!’ diye bağırmaya başladım. Bu anları kameraman arkadaşım çekmiş, ben de oradan izledim kendi halimi. Açıkçası o anlarda gazeteciliği bir köşeye bıraktım, iliklerime kadar ilk defa ölümü hissettim, hatta yaşadım. O anlardaki askerin davranışları, gecenin ilerleyen saatlerinde yaşanacak ölümlerin de habercisiydi. Kendim için değil ama güzel ülkem için, yaşanacak acılardan dolayı korktum. İBB’nin önünde gecenin ilerleyen saatlerinde kalabalık arttı. Ben de o kalabalıkla beraberdim. Askerleri vazgeçirmek için ikna etmeye çalışıyordum. Daha çatışmalar ve silahlar ateşlenmeye başlamamıştı. Bunların ve anlattığım tüm aşamaların video kayıtları kısmen bende, tamamı İBB arşivlerinde var. Sırtımda, güvenlik görevlimiz Gökmen Beyin astığı kurban olduğum al bayrağımız vardı.

FOTOĞRAF 30
15 Temmuz hain darbe girişiminin en çarpıcı 30 karesi
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016 günü kalkıştığı hain darbe girişimine ilişkin Anadolu Ajansı tarafından yapılan 'FETÖ'nün dakika dakika darbe girişimi' isimli kitabından alınan en çarpıcı 30 kare..


KÜFÜR, TEHDİT, HAKARET

Askerleri yaptıklarından vaz geçirmeye çalışırken, düşük rütbeli olanlar ‘Tatbikat yapılıyor’ dedi. İBB önünde olan askerlerden, olaydan habersiz olanların yanı sıra bana ağza alamayacağım küfürler edip tehdit edenler de oldu. Özellikle, diz çöküp namluyu bize doğrultan çavuşun, olayın gayet farkında olduğuna adım gibi şahidim. İlerleyen saatlerde asker, artan kalabalığın üzerine kurşun yağdırmaya başladı. Medya AŞ önünde vurulan bir gencin çığlıklarını duydum ve yanına koştum. Başındaki kız kardeşi ağlamaya başladı. Kafeteryada bulunan soğuk su, içecek, buz, ne bulduysam vatandaşlara vermeye başladık. Hem askere direniyor, hem vurulanlar için ambulans istiyor, hem de kendi çabamızla yaralılara ilk yardım uygulamaya çalışıyorduk. Ama ambulans bir türlü gelmiyordu. Meğer tüm yollar tutulmuş ve ambulanslar içeri sokulmuyormuş. Sivil araçların hareket etmesine de izin yoktu. Çaresiz, yerde yatan vatandaşlara gözyaşı döküyorduk. İlerleyen saatlerde Şehzade Camii’nden gerçekten yüreklere dokunan hem sala hem sesleniş bize moral oldu. Bunlar gibi nice acı olayları zaten haberlerden de herkes izlemiştir ben sadece bir tane yaşadığım dramı anlattım.

İBB’DEN İLK CANLI YAYIN

O geceyi anlatan bir fotoğraf olsa, şöyle olurdu: Önümde asker ve silahları, arkamda yürekleri mangal gibi yanan genci yaşlısı ile halk, sağ tarafımda Şehzade Cami ve yankılanan sala sesi, sol tarafımda MEDYA AŞ ve az ileri de İBB ana binası. Gerçekten tarifi imkânsız bir duygu ve tabloydu. Sonra, ateş sesleri, ağlama sesleri, siren sesleri birbirine karıştı. Bisikletçiler Çarşısı üst tarafında, İBB’ye doğru silah sesleri korkunç derecede artı ve pek çok vatandaşımızın şehadetine şahit oldum. İBB kontrol altına alınır alınmaz, mikrofon ve kamerayı alıp canlı yayın yapmaya başladık. İçinde biraz vatan aşkı olan, biraz iman olan, biraz insanlık olan o gün sokaklarda, meydanlarda vatanını savunurdu. Eğer bu saydıklarım yoksa kahvesini yudumlayıp oturdukları evde oturmaya ve öylece yaşamaya devam edebilirler. Rabbim onlardan olmayı bu milletin hiçbir ferdine nasip etmesin İnşallah.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 15 Temmuz mesajı: İstiklal ve istikbal davası

Hainliğin kronolojisi

İhanet merkezinde darbeyi yönettiler