Kadın ve aileye genetik kodlardan yeniden bakış

Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Fatma Bacı Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi toplumsal çatışmaların neredeyse merkezi haline gelen kadın ve aile meselesini millî ve dinî değerler odağında tartışmaya açan çok değerli bir çalışmaya imza attı.

Haber Merkezi Yeni Şafak
Mutlu aile ve güçlü toplum ancak güçlü değerler üzerinden inşa edilebilir. Değerlerin içselleştirilerek davranışa dönüşmediği bir aile ve toplum güçlü değildir.

ZEYNEP SANCAR

Toplumsal yapımızda sarsıcı değişim ve dönüşümler yaşanıyor. Aile ve akrabalık bağları çözülüyor. Kadın ve erkek kimliğinin hem aile hem sosyal hayatta sonu gelmez bir çekişmenin tarafı haline getirilmesi boşanma oranlarının artışına, ailelerin hızla dağılmasına yol açıyor. Kimileri bu savrulmaları ataerkil toplum yapısının birey üstündeki baskılarına bağlıyor kimileri de kadının evden çıkıp iş hayatına dahil olmasına. Hatta daha ileri gidip sağlıklı bireyler yetişmesinde en büyük engelin aile kurumu olduğunu iddia edenler bile var. Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Fatma Bacı Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tam da bu noktada meseleyi millî ve dinî değerler odağında tartışmaya açan çok değerli bir çalışmaya imza attı. Kadın ve Aile başlıklı kitap oldukça detaylı çalışılmış on dört bölümden oluşuyor. Kadın ve aileye geniş bir perspektiften bakmayı sağlayabilmek amacıyla, kadın ve aileye yönelik başlıca kavram ve kuramlar ve onlara ilişkin tartışma ve çözüm önerileri birinci bölümde Prof. Dr. Cemalettin İpek tarafından “Kadın ve Aileye İlişkin Başlıca Kavram ve Kuramlar” başlığı altında incelenmiş. İkinci bölümde Prof. Dr. Nur Çetin “Tarihsel Süreçte Kadın ve Aile” başlığı altında Antik Çağ’dan günümüze kadar farklı toplumlardaki kadının ve ailenin nasıl bir seyir izlediğini özetliyor. Prof. Dr. Ayfer Şahin ise “Türk Kültür ve Devlet Geleneğinde Kadın ve Aile” yi inceliyor. Kadın ve ailenin Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam öncesi Arap toplumundaki durumu ile Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamber’in sünnetindeki durumu ve İslam’ın kadına kazandırdığı haklar, diğer din ve kültürler arasındaki ayrım Dr. Öğretim Üyesi Suzan Yıldırım tarafından “İslam Dininde Kadın ve Aile” başlığı altında ele alınmış.

AİLEDEKİ KRİZE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Oldukça zihin açıcı ve bütünlüklü bir seyir izleyen kitapta evlilik kurumu ve amaçları ile bu kurumun sağlıklı bir şekilde varlığını sürdürmesi için nelere dikkat edilmesi gerektiği Prof. Dr. Ahmet Gökbel tarafından “Evlilik ve Eş Seçimi” başlığıyla ele alınmış. Aile kurumu içinde kadının çoklu rolleri Doç. Dr. Hüseyin Kurt tarafından “Aile Yaşantısında Kadın” başlığı altında açıklanmış. Çalışan kadının iş-yaşam dengesini nasıl sağlayabileceği Doç. Dr. Emine Şener tarafından “Çalışma Yaşamında Kadın ve İş-Yaşam Dengesi Arayışı” başlığı altında tartışılıyor. İnsan, kadın ve hak kavramları ile insanın değeri, kadınların sahip olduğu hakların mânâ ve mahiyeti dokuzuncu bölümde, Dr. Öğr. Üyesi İsa Kanik tarafından açıklanıyor. Prof. Dr. Ertuğrul Yaman ise aile yuvasının sağlam temeller üzerine kurulması, ailede değerlerin yaşanması, aktarılması ve kazandırılması, ailedeki muhtemel sorun ve krizlerin çözümlenmesi gibi konularda bilgi, deneyim ve çözüm önerilerini kaleme almış.

İNSAN YETİŞTİRME SİSTEMİNE GEÇMELİYİZ

Aile kurumunun devamlılığında önemli bir boyut olan iktisadi yönü ile aile kurumunun üretim, tüketim ve tasarruf olguları üzerindeki etkilerini anlatan Dr. Öğretim Üyesi Oktay Aktürk’ün “Kapitalist Tüketim Kültürüne Karşı Aile Ekonomisi” başlıklı yazısı kitabın dikkat çeken bir diğer makalesi. Çocuk yetiştirmede kılavuzluk edecek ebeveyn modelleri, ebeveynlik prensipleri ve modern çağda çocuk yetiştirirken yaygın olarak görülen helikopter ebeveynliği ise Dr. Öğretim Üyesi Sultan Selen Kula “Mutlu ve Başarılı Çocuk Yetiştirme” ismiyle makalesinde konu edinmiş. Kadına yönelik şiddet konusu ve kadının güvenliğini sağlamaya yönelik düzenlemeler Prof. Dr. Hüseyin Şimşek’in kaleme aldığı “Güvenli Toplum İnşasında Kadın” yazıda inceleniyor. Kitabın son bölümünde ise Prof. Dr. Refik Balay geleceğin inşasında, değerlerle donanmış bireylerin oluşturacağı güçlü toplum için kadının rolüne dikkat çekiyor. Prof. Balay’ın makalesi aslında toplamda Kadın ve Aile kitabının muradını özetler nitelikte. “Güçlü Kadın, Mutlu Aile, Güçlü Toplum” ismiyle öne çıkan makalesinde “Mutlu aile ve güçlü toplum ancak güçlü değerler üzerinden inşa edilebilir. Değerlerin içselleştirilerek davranışa dönüşmediği bir aile ve toplum güçlü değildir. Değerler insanları ortak amaç ve davranış sistemine yöneltir. Değerler olmadan aile ve toplumda ortak bir kader ve ortak bir gelecek kurulamaz. Değerlerin örselendiği bir aile ve toplumda şefkat ve merhamet duyguları körelir, acıma hissi yok olur, insan hakları ihlalleri yaşanır, aile eşler ve çocuklar için bir çatışma alanına dönüşür. Maalesef son 250 yıldan beri aile ve toplumumuzu besleyen değerlerimizde bir kırılma/aşınma hali yaşandı. Bundan dolayı hem insan, hem aile, hem de toplum olarak büyük sarsılmalar yaşıyoruz. Görevimizi ihmalin ağır bedeli; gıdanın bozulması, alkol kullanma, uyuşturucu tüketimi, psikolojik hastalıkların artması, yalnızlık, hırsızlık, çatışma, kutuplaşma, çocuk istismarı, adam yaralama, cinayet işleme, terör, evliliklerin azalması, boşanmaların artması, kadına yönelik şiddet, çocuğa yönelik şiddet ve hayvana yönelik şiddete kadar farklı şekillerde karşımıza çıkmaktadır” diyerek önemli bir durum tespitinde bulunuyor. Çözüm önerisi ise net: “Yılların kayıplarını telafi etmenin, toplumsal bünyemizde meydana gelen bozulmaların tamiratını vakit kaybetmeden yapmanın vakti çoktan geldi geçiyor. Bu bağlamda eğitim sistemimiz, okul öncesinden başlayarak yükseköğretime kadar insani değerleri öne çıkarmalıdır. Eğitim programlarında ailenin önem ve mevcudiyeti kutsal bir değer olarak öğretilmelidir. Kadın kadar erkeğin, erkek kadar kadının da haklarını koruyan bir hassasiyetin “kul hakkı” altında zihinlere ve kalplere gergef gergef işlenmesi sağlanmalıdır. Aile içinde doğruluğu, adaleti, sadakati, zarafeti, sevgiyi, saygıyı, merhameti, affetmeyi sağlayacak ve aileyi yaşatacak insan yetiştirme sistemine tez zamanda geçilmelidir.”

Kadın ve aile meselesine “içerden” kafa yoran akademisyenlerin makalelerinden oluşan Kadın ve Aile kitabı sorunlarımıza ayna tutan aynı zamanda ezber bozan bir çalışma diyebiliriz.