Öncü kadın yazarlar

Şair Nigar Hanım’ın günlükleri ışığında hazırlanan Kırık Kalemli Kadınlar aslında biyografik bir roman. Dönemin tanınmış kadın yazarları arasında Emine Semiye Hanım, Fatma Aliye Hanım, Makbule Leman, Madam Gülnar gibi öncü kadın yazarlar var.

Haber Merkezi Yeni Şafak
Kırık Kalemli Kadınlar, Murat Koç, Kapı Yayınları 2021, 416 sayfa

FERAHFEZA ERDOĞAN

Kendisi aynı zamanda yeni Türk edebiyatı alanında akademisyen olan Murat Koç, Kırık Kalemli Kadınlar isimli biyografik romanında, hem akademisyenliğin araştırmacı tarafından hem de yazar kimliğinin verdiği sanatsallıktan faydalanmış.

Roman, Şair Nigâr Hanım’ın günlükleri ışığında yazılmış. Zaten romanın kurgusal ana formunu da bu günlükler oluşturuyor. Günlükleri çevreleyen “Geçmiş Zaman Hanımları”, “Son” ve “Daha Hazin Bir Son” ismiyle romanın başında ve sonunda yer alan kısa bölümler ise hayali bir Abdülhak Şinasi Hisar’ın kaleminden çıkmış izlenimi ile kurguya dâhil edilmiş. Açıkçası yazar Murat Koç, aradan çekilip bir nevi gölgede kalmayı tercih ederek biz okurlara, romanın asıl yazarının Abdülhak Şinasi Hisar olduğunu tahayyül etmemizi istemiş, bir kurgusal oyunla. Koç’un ustaca kurguladığı bu oyunda, özellikle Abdülhak Şinasi Hisar’ı romanın hayal yazarı olarak seçmesindeki sebeplerin başında muhtemelen Hisar’ın annesi Neyyir Hanım ile romanın kahramanı Nigâr Hanım’ın gerçek hayatta da yalı komşuluğu ve arkadaşlığı olmalı. Bir de ikisinin ortak noktası olan Boğaziçi sevdası tabii.

ÖNEMLİ KADIN YAZARLAR VAR

Romandaki “1905: Serez – Selânik”, “1908: Kadınlar Toplanıyor” ve “1908 – 1918: Meşrutiyet Sonrasında Dağılan Yıllar” adlı bölümleri, bizzat Nigâr Hanım’ın bakış açısıyla yazılmış. Pek çok dipnotun da yer aldığı bu bölümler, Nigâr Hanım’ın yazma tutkusunu dile getirdiği kadar okurlara o dönemin tanınmış kadın yazarları Emine Semiye Hanım, Fatma Aliye Hanım, Makbule Leman, Madam Gülnar gibi öncü kadın yazarları ve onların entelektüel çevrelerini de anlatıyor. Böylece okur; devrinin aydın kadınlarının sadece kendileri için değil, aynı zamanda kendilerinden sonra gelecek kadın yazar ve düşünürlere bir yol açmak için nasıl mücadele verdiklerini de öğrenmiş oluyor. Konfüçyüs’ün de dediği gibi “Ya bir yol bul ya bir yol aç ya da yoldan çekil.” Onlar kalıp savaşmayı seçen kadınlar; çünkü romanda da geçtiği üzere “başka Nigârlar olmasın”, yazma tutkularından dolayı başka kadınların önü kapanmasın…

Murat Koç, bu biyografik romanında, kadın hakları konusu üzerinde de duruyor. Bu yüzden Nigâr Hanım’ın yaşadığı 20. yüzyılın başlarında, kadınlara tanınan haklar oldukça sınırlıyken o ve onun gibi cesaretini, gücünü yazmaktan ve yazdıklarını topluma sunmaktan çekinmeyen kadınların verdiği savaşın ve birbirleriyle yardımlaşmalarının özellikle altını çiziyor. Özellikle kitabın “1908: Kadınlar Toplanıyor” adlı bölümünde; kadın eğitimi, kız – erkek çocuk ayrımı, görücü usulü evlilik, evlilik yaşı, boşanma, yanlış alafrangalaşma, feminizmin yanlış anlaşılması, kadının ailedeki ve toplumdaki yeri, kadınların çalışma hayatında yer edinmesi gibi pek çok toplumsal meseleye değinildiğini görüyoruz.

Kırık Kalemli Kadınlar kitabı için; bir biyografik roman demenin yanı sıra, Şair Nigar Hanım’ı merkeze alarak o yıllardaki aydın kadınların var olma mücadelesini vermesi açısından, döneminin sosyolojik yapısına ışık tutan, kadın merkezli eleştirel bir romandır da diyebiliriz kanısındayım.