Gündem İhlale son verin

İhlale son verin

Savunma Bakanı Akar, son gelişmeleri fırsat bilerek Ege’deki gayriresmi statüdeki adaları silahlandıran Yunanistan’ı uyardı. Akar, “Gayri askeri statüdeki adaların silahlandırılmasıyla uluslararası hukuk ve antlaşmalar açıkla ihlal edilmektedir. İhlallere son verilmeli” dedi. Yunanistan, gayri askeri statü altına alınan 23 adada ileri karakollar kuruyor. Anlaşmalar kapsamında 3 kategoriye ayrılan bu adalar, ‘silahsızlandırılmış’ statüde.

Abone Ol Google News
Kıymet Sezer Yeni Şafak
İhlale son verin
Hulusi Akar

Ege ve Akdeniz’de Amerika destekli çevreleme politikası ve artan ihlaller üzerine Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) teyakkuz seviyesini artırdı. Komuta kademesini toplayan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, son gelişmeleri fırsat bilerek gayriresmi statüdeki adaları silahlandıran Yunanistan’a açık ihtarda bulundu. Atina’ya “İyi komşuluk kurallarına uy” çağrısı yapan Akar, Yunan mevkidaşından bu konuda adım atmasını beklediğini bildirdi. Ege, Akdeniz ve Kıbrıs’ta sorunların barışçıl yollarla çözümünden yana olduklarını kaydeden Akar, “Gayri askeri statüdeki adaların silahlandırılmasıyla uluslararası hukuk ve antlaşmalar açıkça ihlal edilmektedir. Antlaşmalara aykırı olan, dostluk ve iyi komşuluk anlayışıyla bağdaşmayan ihlallere son verilmelidir. Bu adaların gayri askeri statüleri korunmalı, sürdürülmelidir” mesajı verdi. Akar ayrıca Türkiye’nin hak ve menfaatlerini koruma konusunda son derece kararlı olduklarının da altını çizdi.

ATİNA HEP OLUMSUZ

Akar’ın bu açıklamalarına Yunan Dışişleri Bakanlığı’ndan cevap geldi. Türkiye’nin kışkırtıcı söylemlerde bulunduğunu iddia eden Atina’nın cevabında, “Türkiye iyi komşuluk ilişkileri istiyorsa Yunanistan’ı tehdit etmemelidir, uluslararası hukuka saygı göstermekten bahsedip bir ülkenin ulusal egemenlik haklarını kullanmayı savaş sebebi saymak doğru bir yaklaşım değildir” denildi. Oysa Ege’de tansiyonun yeniden yükselmesinin altında Yunanistan’ın Türkiye kıyılarındaki adaları -aksi yöndeki anlaşmalara rağmen- silahlandırması yatıyor. Türkiye bir süredir konuyu diplomatik yollarla çözmeye uğraşıyordu. Ancak bu konuda Atina’dan herhangi bir olumlu geri dönüş yapılmadığı biliniyor.

İLERİ KARAKOL YAPTILAR

1923 Lozan ve 1947 Paris Anlaşmaları gereği, Ege Denizi ve Doğu Akdeniz’de toplam 23 ada ‘gayri askeri’ statüde bulunuyor. Yani silahlandırılması ve üzerine asker yerleştirilmesi yasak. Uluslararası hukuk gereği Gayri Askeri Statüdeki Adalara (GASA) herhangi bir ülke silahlı kuvvetlerini çıkaramaz. Ancak Yunanistan, uluslararası hukuka aykırı olarak bu adalara bir süredir askeri karakollar, askeri kışlalar, helikopter pisti ve keşif gözetleme sistemleri ile birlikte aralarında özel kuvvetler personelinin de bulunduğu askeri birlikler konuşlandırıyor. Yine son 10 yıldır GASA statüsündeki bu adalarda savaş gemileri konuşlandırılarak bu adaların statüsü ihlal edilmişti. Son dönemde Yunanistan’ın bu ihlalini meşrulaştırma çabaları da arttı. Yunanistan’ın girişimleriyle ABD ve İngiltere başta olmak üzere üçüncü devletlere ait savaş gemileri de bu adalara liman ziyaretlerinde bulunmaya başladı. Bu yolla da Yunanistan, adalarda sözde hakimiyetini meşrulaştırma çabasına girişti. Çoğu Türkiye’nin batılı ve NATO ortağı olmak üzere üçüncü devletler tarafından, bu adaların hukuki statüleri onlarca kez ihlal edildi.

Türkiye ise bu tarz girişimlere karşı cevap vermek üzere hazırlıklara hız verdi. Milli Savunma Bakanı Akar, Yunanistan’a Ege adaları ihlalleri konusunda açık uyarı yaparken, Deniz ve Kara Kuvvetleri de Ege’deki eğitimlerini artırdı. Milli Savunma Bakanlığı, Ege Denizi’nde Amfibi Hücum Eğitimleri icra edildiğini açıkladı. Şubat ayında Mavi Vatan-2019 Tatbikatı ile dünyanın dikkatini üzerine çeken Türk donanması, 14-19 Nisan tarihleri arasında Ege Denizi’nde ‘Amfibi Hücum Eğitimleri’ icra edildiğini bildirdi.

  • Anlaşmayı ihlal ettiler
  • Yunanistan, Ege ve Doğu Akdeniz’de uluslararası anlaşmalarla gayri askeri statü altına alınan 23 adada ileri karakollar kuruyor. Anlaşmalar kapsamında 3 kategoriye ayrılan bu adalar, ‘silahsızlandırılmış’ statüde. Boğazönü Adaları olarak bilinen Yunan adaları Limni ve Semadirek ile Türk adaları İmroz ve Bozcaada, Lozan Barış Anlaşmasının 4. maddesi ile askerden arındırıldı. Taşoz adaları da yine Lozan’da bu adalara ek olarak 12. madde ile silahsız oldu. Midilli, Sakız, Sisam ve Nikarya adaları ise Lozan’da askerden arındırıldı fakat 13. madde gereğince üzerlerinde ancak polis ve jandarmanın bulunmasına izin verildi. Bu adalara deniz üssü ve istihkam kurmak da yasak. Bu 9 adanın uluslararası statüsü aynı zamanda 1914 Altı Devlet Kararıyla da hüküm altına alındı. Yine Semadirek ve Limni Adaları ayrıca 1923 Lozan Boğazlar Sözleşmesinin 3, 4 ve 6. Maddeleriyle de ilişkilendirildi. Boğazönü ve Orta Ege Adaları için belirlenmiş olan statü, 1947 Paris Anlaşması ile Oniki Adaları da kapsayacak şekilde genişletildi. Paris Anlaşmasının 14. Maddesi; 14 Yunan adası üzerinde ancak asayişi sağlayacak kadar kuvvet bulundurulabilmesini öngörüyor. Gayri askeri statü (GASA) altındaki bu adalar İstanbulya, Rodos, Herke, Kerpe, Çoban, İleki, İncirli, Kelemez, İleriye, Batnoz, Lipso, Sömbeki, İstanköy, Meis adaları olarak sıralanıyor.

Libya’dan da çalıyorlar

Yunanistan’ın Ege ve Doğu Akdeniz’deki oldu-bitti çabaları Libya’da yeniden alevlenen çatışmalardan bağımsız değerlendirilmiyor. Türkiye’nin deniz yetki alanlarının belirlenmesinde büyük rol oynayan Dr. Cihat Yaycı’nın (Tümamiral-Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı) makalelerinde, Yunanistan’ın Libya’nın Deniz Yetki Alanlarını gasp ettiği ortaya konulmuştu. Yaycı’nın hesaplamalarına göre, Yunanistan’ın 2011 yılında sismik araştırma sahası, 2014 yılında ise uluslararası hidrokarbon araştırma/işletme sahaları olarak belirleyerek ihaleler açtığı bu sahaların 39 bin kilometrekarelik bir bölümü Libya deniz yetki alanında bulunuyor. Libya’daki iç karışıklık nedeniyle Yunanistan’ın bu işgali -şimdilik- gözardı ediliyor. Bu konuda tek itiraz eden ülke ise Türkiye olmuştu.

Çevreleme girişimi

  • Yunan Başbakanı Aleksis Çipras’ın Ankara ziyareti sonrası Türkiye ve Yunanistan arasında güven artırıcı tedbirlerin devreye alınması kararı kapsamında görüşmeler yoğunlaşmıştı. Son olarak 12 Nisan’da Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Sedat Önal ile Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Büyükelçi Dimitrios Paraskevopoulos başkanlığındaki heyetler arasında Atina’da görüşmeler yapılmıştı. Ancak Türkiye ile Amerika arasındaki gerilimi fırsat bilen Yunanistan, ABD ve NATO’yu Doğu Akdeniz enerji denkleminde yanına çekme ve milli savunma hamlesiyle güçlenen Türkiye’ye karşı yeni silah ve sistemleri edinme çabalarını son dönemde hayli artırdı. ABD’nin Doğu Akdeniz enerjisinin kullanımında Türkiye’yi devre dışı bırakan ittifaklara son dönemde verdiği destek ve senatoya sunulan son tasarı ile Türkiye’ye yönelik çevreleme politikası da, Yunan tarafından Ege ve Doğu Akdeniz’deki tahriklerini artıran temel etken oldu. Bu doğrultuda TSK, Ege ve Doğu Akdeniz’de teyakkuzu en üst seviyeye çıkardı. Türkiye’nin herhangi bir tacize karşı anında karşılık vermeye hazır olduğu belirtiliyor.
  • S-300’ü hatırlattı
  • Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi alımı ve ABD’nin buna yönelik tepkileri konusunda Milli Savunma Bakanı Akar, şu değerlendirmeyi yaptı: “S-400 hava ve füze savunma sistemi alımı, hava ve füze tehdidine karşı ülkemizin savunmasına yönelik bir tedbirdir. Bilindiği üzere, Yunanistan ve diğer bazı NATO müttefiklerinde de S-300 hava savunma sistemi bulunmaktadır. Ülkelerin bu konudaki kararlarını saygıyla karşılıyoruz.”

Hulusi Akar: Adalar'ın silahlandırılmasına son verilmeli