Dünya Mesiyanik saldırı

Mesiyanik saldırı

Camide 49 Müslümanı şehit eden terörist Brenton Tarrant, Hristiyanlığın sapık anlayışının artık işi terör eylemlerine dönüştürdüğünü gösteriyor. Katliamı ‘Müslümanların 11 Eylül’ü’ şeklinde değerlendiren Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Köse, "Teröristin, 'Konstantinopolis’i geri alacağız', ‘Ayasofya’yı geri alacağız’ söylemlerinin tamamı Mesiyanik öğretilerle alakalıdır" dedi.

Abone Ol Google News
Yasemin Asan Yeni Şafak
Mesiyanik saldırı
Terörist Brenton Tarrant katliamı canlı yayınlamıştı.

Yeni Zelanda'da gerçekleştirilen katliamı Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Köse değerlendirdi.

Köse, gerçekleştirilen katliamın diğer yaşanan saldırılardan çok farklı olduğunu söyleyerek, “Bu yeni bir evreye girdiğimizi gösteriyor. İslam coğrafyasına, Orta Doğu’daki çatışmalardan çok uzak bir coğrafyada bir kişinin çıkıp da bir katliam gerçekleştirmesi tamamen yeni bir şey. Katliamın gerçekleşme şekli de sanki bilgisayar oyunu gibi. Artık uzak kontrollü katliamların yaptırılabileceğini gösteriyor” dedi.

MÜSLÜMANLARIN 11 EYLÜL’Ü

  • Saldırıda Türkiye’nin tarihsel özelliklerinin ve liderinin hedef alındığı bir işaretlemenin bulunduğunu belirten Köse, “Bugüne kadar böyle bir şey olmadı. Tarihsel olarak Türkiye’yi olayın içine dahil etmesi, Orta Doğu kargaşasının içine sürüklemeye yöneliktir. O görüntüler yüreğimizi kanatıyor. Ama serinkanlı hareket ederek benzeri bir şey Hristiyanlara yönelik yapılmamalıdır. Boşnaklar, Aliya İzzetbegoviç’e ‘Müslümanlara yönelik vahşi katliamlara karşılık bir misilleme de bulunalım’ deyince ‘Onlar bizim öğretmenimiz olamaz’ cevabını vermişti. 11 Eylül saldırısı nasıl Batı’da etki ettiyse bu hadise de İslam dünyasında o etkiyi yapacaktır. Saldırı, Müslümanların 11 Eylül’ü gibi” şeklinde konuştu.

Yeni Zelanda'daki terör saldırısında 50 kişi hayatını kaybetti.
Yeni Zelanda'daki terör saldırısında 50 kişi hayatını kaybetti.

DECCAL’İN MÜSLÜMANLAR OLDUĞUNA İNANIYORLAR

Saldırganın geride Mesiyanik anlayış ile ilgili çıkarımları bıraktığını belirten Köse, ‘Konstantinopolis’i geri alacağız’, ‘Ayasofya’yı geri alacağız’, ‘Türkler, Asya’ya geri dönsün’, ‘Avrupa yakasına adım atarsanız yok ederiz’ söylemlerin tamamı Mesiyanik öğretilerle alakalıdır. Yani Evangelist Hristiyanlığın Mesih beklentisi var. Amerika liderleri de bu beklenti içinde olan dini gruplarla iç içe hareket ediyorlar. Amerika’da sadece Beyaz Saray’daki değil aşırı sağcı liderleri, dini liderleri sürekli ‘İsa Mesih tekrar yeryüzüne gelecek ve tanrının krallığını kuracak. Tanrının krallığını kurarken Deccal ile savaşacak’ söylüyorlar. Onlar, Deccal’in Müslümanlar olduğuna inanıyorlar. Karşılarında Müslümanlardan başka güç yok” ifadesini kullandı.

Yeni Zelanda'daki saldırının ardından yas tutan bir kadın.
Yeni Zelanda'daki saldırının ardından yas tutan bir kadın.

EVANGELİSTLER İSRAİL’E DESTEĞİ?

“1900 başlarında onlar için Deccal Osmanlı Devleti’ydi. Hatta Mesih gelmedi, Osmanlı Devleti yıkıldı, Deccal yok, gibi yorumlamaları oldu. Evangelist Hristiyanların tamamında Mesih beklentisi devam ediyor. Hatta Amerika’daki Evangelistlerin İsrail’i desteklemesinin ve Siyonistlerin, Orta Doğu’daki şımarıklığının arkasında o dini öğreti vardır. Kudüs’te yaşananlar onlarla bağlantılıdır.

Amerika’da Hristiyan Evangelistlerin İsrail’e destek vermesinin nedeni İsrail’i, Yahudileri çok sevdiklerinden değil, dünyada İsrail’in karışıklığa neden olması, kaos yaratmasıdır. Ne kadar kaos olursa Hz. İsa’nın gelme süresinin o kadar erken olacağının inancından kaynaklanıyor.

Dini öğretilerine göre Hz İsa, her şey güllük gülistanlık iken gelmeyecek, kaos üzerine Deccal’in olduğu zamanda gelecek, Deccal’i yok edecek. Amerika aşırı dincilerinin, İsrail’i desteklemesinin arkasında o yatıyor” diye konuştu.

KÜRESEL GÜÇLERİN YENİ KONSEPTİ

  • Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Taşpınar da “Masum insanları hedef alan bu menfur saldırı, dünyadaki İslam ve Müslüman karşıtlığı üzerine kurulu ırkçı politikaların sonucu gerçekleşmiştir. Dünyada gelişen bu ‘neo-faşist’ ve ‘anti-İslam’ politikaları, aslında soğuk savaş dönemindeki iki kutuplu dünyanın bir şekilde sona ermesiyle birlikte ‘küresel güçlerin’ yeni bir konsept geliştirerek ‘İslam’ı ve ‘Müslümanları’ resmen düşman ilan etmeleriyle birlikte başlamıştır” dedi.

Prof. Dr. İsmail Taşpınar.
Prof. Dr. İsmail Taşpınar.

HRİSTİYANLIK ÖNCESİ PUTPERESTLİK

"Teröristin kendi ifadelerinden, kendisinin bir ‘pagan’ veya bir başka deyimle ‘putperest’ olduğunu söylemek mümkün" diyen Taşpınar, "Beyaz ırkın üstünlüğü’ ve Hristiyanlık öncesi Avrupa’nın putperest inancına olan sadakatini dile getiriyor. Burada şunu ifade etmek mümkün. Son zamanlarda Yunanistan’dan başlayarak İrlanda’ya ve İskoçya’ya kadar bütün Avrupa’da genel olarak kiliseye ve dolayısıyla ‘Hıristiyanlığa’ karşı olan, ‘Hristiyanlık öncesi’ putperestlik inançlarına yeniden dönmeyi savunan akımlar ortaya çıktı. Bunların en bariz özelliklerinden biri de, Avrupa’daki ‘beyaz ırkın üstünlüğü’ inancıdır. Nitekim, terörist Tanrı’ya inanmadığını söylüyor." diye konuştu.

MÜSLÜMANLARI TEHDİT OLARAK GÖRÜYORLAR

Avrupalı beyaz ırkın üstünlüğüne inanan bu ırkçı ve putperest hareket, İslam’ı ve Müslümanları bu kültürün bir parçası olarak görmediğini söyleyen Taşpınar, "Hatta, İslam’ı ve Müslümanları bu kültürü değiştirecek bir tehdit olarak görüyorlar.

Camiye saldıran terörist.
Camiye saldıran terörist.

ANTİ-İSLAMOFOBİ YASASI ÇIKARILMALIDIR

Bu olayların bir an önce son bulabilmesi için, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere ilgili Batılı ülkeler ‘İslam ve Müslüman karşıtlığı’ olarak da bilinen ‘İslamofobiyi’ temel insan hakları suçu olarak kabul etmesi gerektiğine vurgu yapan Taşpınar, "Binlerce Müslümanın hayati tehlikeye düşmesini önlemek için acilen, anti-semitizm yasası gibi, Müslümanların hayatını ve inançlarını güvence altına alan ‘anti-islamofobi’ yasası çıkarılmalıdır" ifadesini kullandı.

Yeni Zelanda'daki şehitlerin hikayeleri yürekleri yaraladı
FOTOĞRAF 10
Title
1970lerin sonunda Afganistandan göçen 71 yaşındaki Davud Nabinin terör saldırısında yaşamını yitiren 49 kişi arasında bulunuyor. Nabi, katliamın tespit edilen ilk kurbanı. Saldırı öncesi camiye gelen teröristi Selam kardeşim diye karşılıyor ve silah doğrultuğunda başkasını kurtarmaya çalışırken vuruluyor.
Title
Suudi Arabistan vatandaşı Muhsin el-Harbinin terör saldırısında 5 kurşunun isabet etmesi sonucu yaralandıktan sonra kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiğini belirtildi. Muhsin el-Harbinin, yaralı olarak sedyede taşınırken işaret parmağı havadayken çekilen fotoğrafı sosyal medyada çokça paylaşılmıştı ve saldırının simgesi haline gelmişti
Title
Nur Camisinde hayatını kaybedenler arasında 3 yaşındaki Somali göçmeni Mucad İbrahim de bulunuyor. Mucadın abisi Abdi İbrahim, Bizim için gerçekten çok zor. Herkes arayıp ne olduğunu soruyor. Şu an bunla yüzleşmek bizim için çok zor. Mucad oyun oynamayı seven, hayat dolu bir çocuktu. Daima neşeli, güler yüzlüydü. ifadelerini kullandı.
Title
Abdullahi Dirie. 4 yaşında. Katliamda hayatını kaybeden en küçük ikinci kişi. Babası ve ağabeyleriyle namaza gelmişti.
Title
Ara Parvin. 42 yaşında. 1994te kocası Feridle Bangladeşten göç ettiler. Ferid, yıllar sonra rahatsızlanıp tekerlekli sandalyeye mahkum kaldı. Dün terörist saldıracakken, Ara kendini 3 kurşunun önüne attı. Feridi kurtardı. Kendi şehit oldu.
Title
Saldırı sırasında Nur Camisinde bulunan Pakistan göçmeni Naim Raşid ve 21 yaşındaki oğlu Talhanın da hayatını kaybettiği bildirildi. Raşidin kayınbiraderi Dr. Hurşit Alam, yerel basına yaptığı açıklamada, Christchurchte öğretmenlik yapan Raşidin teröristi engellemeye çalışırken hayatını kaybettiğini ifade etti.
Title
Raşidin 21 yaşındaki oğlu Talha da saldırıda yaşamını yitirdi.
Title
Caminin kurucusu Mohammad Atta Alayan ve oğlu kendi kurduğu camide katledildi. Muhammed Alayan Filistinli bir sığınmacıydı. Caminin kuruluşu için yardım toplayıp, Müslüman toplumun sorunlarıyla ilgileniyordu.
Title
Suriyeli mülteci Halid Mustafa. Yeni bir yaşam için, savaşla tarumar olmuş Suriyeden ailesiyle Yeni Zelandaya giden Halid, Cuma namazı için gittiği camide katledildi.
Title
Canturbury Üniversitesinde görev yapan Öğretim Üyesi Harun Mahmudun da şehit olanlar arasında olduğu bildirildi. Pakistanda finans alanında eğitim alan Mahmud, doktorasını Yeni Zelandada Lincon Üniversitesinde işletme alanında yapmıştı.
Yeni Zelanda'daki şehitlerin hikayeleri yürekleri yaraladı
Yeni Zelanda'da cuma namazı sırasında iki camiye düzenlenen terör saldırısında hayatını kaybedenler ve henüz haber alınmayanlar arasında çok sayıda eğitimli, meslek sahibi kişi ile yeni bir gelecek kurmak umuduyla ülkeye gelen göçmenler bulunuyor.