Alzheimer'ı yüzde 30 yavaşlatan ilaç umutlandırdı |Alzheimer tedavisi bulundu mu?

Beyin hücrelerinin zamanla ölümüne bağlı olarak hafıza kaybı, bunama (demans) ve genel anlamda bilişsel fonksiyonların azalması şekilnde gelişen tıbbi durum Alzheimer hastalığı olarak adlandırılır. Alzheimer'ın tedavisinin olmadığı biliniyor ancak erken dönemde ilaç uygulamasının alzheimerı yavaşlattığı açıklandı. Peki, alzheimer ilacı ne zaman, kimler kullanmalı? Alzheimer tedavisi var mı, nasıl tedavi edilir? İşte konuya ilişkin detaylar...

Haber Merkezi Yeni Şafak
Alzheimer tedavisi

Türk Nöroloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Demet Babalık, ilacın Alzheimer’a neden olduğu düşünülen kötü proteinlerden birinin ortamdan kaldırılmasını sağladığını söyledi.

ALZHEİMER'IN TEDAVİSİ BULUNDU MU?

İlacın erken dönem hastalarında kullanıldığını belirten Babalık, “İlaç erken dönemde kullanılırsa yüzde 30’a yakın bir iyileşme ya da hastalıkta gerileme sağladığını düşünüyoruz” dedi. Bu tür haberler çıktığında hasta ve hasta yakınlarının çok umutlandığını vurgulayan Prof. Babalık, ilacın erken dönem hastalık teşhisinde etkili olduğu uyarısını yineleyerek, şunları dedi:

Alzheimer’da yeni ilaç umudu: ‘Erken dönemde etkili’

“Erken dönem hastanın ilk bulgularının başladığı ve bunun bazı testlerle ispatlandığı dönem. Bu ilacı orta ve ileri Alzheimer hastalarına uygulamaya kalkarsanız yarardan çok zarar getirir. Kendinizde ya da yakınınızda olağanın dışında bir değişiklik algıladığınızda erken dönem testleri yaptırmak çok önemli. İlaç çok maliyetli, umut tacirleri de olacaktır. Devletin, sivil toplum örgütlerinin, hekimlerin doğru bilgilendirmeyi yapmaları gerekiyor.”

ERKEN DÖNEMDE KULLANILIRSA YAVAŞLATAN BİR İLAÇ

FDA’nın onay verdiği ilacın daha önce onay verilen “Aducanumab” gibi erken dönemde kullanılan ilaç olduğunu belirten Türkiye Alzheimer Derneği Başkanı Prof. Dr. Başar Bilgiç de ilacın hastalığın gidişatını yüzde 30’a varan oranda yavaşlattığını anlattı. “Hafif unutkanlığın, hafif bunama başlamış ama hastanın otonomisini koruduğu dönemde ilaç verildiğinde etkili sonuçlar görüldü” diyen Bilgiç, “Bunun ilerisine geçen hastalarda etkili olmadığını biliyoruz. Mucize bir ilaç mı? Hayır. Ama ilk defa hastalığı yavaşlatan bir ilaca kavuşmuş durumdayız” dedi. İlacın Türkiye’ye getirmek için ilaç şirketlerinin Sağlık Bakanlığı’na doğrudan başvurabileceklerini aktaran Bilgiç, şu bilgileri verdi:

“İlaç, Sağlık Bakanlık onay verirse Türkiye’de kullanılır hale gelebilir. Geri ödeme konusu ayrı bir prosedür. 26 bin 500 dolarlık pahalı bir ilaç. Türkiye’de 700 bin Alzheimer hastası var ve bunların 3’te 1’inin erken evrede olduğunu düşünürsek çok yüksek rakamlardan söz etmek gerekir. Bunu dünyada hiçbir sağlık sistemi kaldıramaz. İkinci yol firma Türkiye’ye hiç girmeyebilir ama Türkiye’deki hastalar bunun bedelini kendi ödeyerek bakanlık aracılığıyla getirebilirler. Ama rakamlar maalesef ki çok yüksek.”

ALZHEİMER BELİRTİLERİ NELERDİR?

Alzheimer hastaları, genellikle bilişsel ve davranışsal alanda performans düşüklüğü şikayetleriyle kliniklere başvurur. Hastalığın başlangıç evresine dair belirtiler daha hafif olmakla birlikte ileri evredeki hastalarda bulgular daha belirgindir. Alzheimer başlangıcı belirtileri genellikle küçük çaplı hafıza sorunları olmakla birlikte son günlerdeki konuşmaların, yaşanan olayların unutulması; kişilerin, nesnelerin ve yerlerin isimlerinin hatırlanamaması gibi semptomları içerir. Hastalığın daha da ilerlemesi ile birlikte en yaygın şekilde görülen Alzheimer belirtileri şunlardır:

  1. Bilinç bulanıklığı
  2. Kişinin bulunduğu ortama adapte olmakta zorlanması
  3. Kişinin iyi bildiği yerlerde kaybolması
  4. Konuşma ve dil becerilerine ilişkin sorunlar
  5. Saldırganlık, aile ve arkadaşlarından olağan dışı taleplerde bulunma, çevreye karşı şüphe duyma gibi kişilik bozukluklarının gelişimi
  6. Halüsinasyon ve sanrılar
  7. Motivasyon ve öz saygı düşüklüğü
  8. Kişilerin günlük aktivitelerini yardımsız yapmakta zorluk çekmesi
  9. Kişinin hatırlayamadığı olayları inkar etmesi
  10. Kaygı ve depresyon

Yukarıdaki belirtiler genellikle hastalığın ilk olarak teşhis edildiği dönemde sıklıkla görülen semptomlardır. Hastalığın ilerlemesiyle birlikte bu belirtiler şiddetini artırarak hastanın aile bireylerini tanıyamaması, yakın geçmişini tamamen unutması ve kendini dahi tanımakta güçlük çekmesi gibi çok daha ileri boyutlara ulaşır. Bu durumda hastalar genellikle günlük yaşamlarını devam ettirebilmeleri için bir bakıcıya muhtaç hale gelir.