Barbaros Hayreddin Paşa kimdir? Kaptan-ı derya Barbaros Hayreddin Paşa'nın hayatı

TRT1 ekranlarında bu akşam Barbaros Hayreddin Paşa'nın hayatını konu edinen Barbaros Hayreddin: Sultanın Kılıcı isimli dizi ilk bölümü ile ekranlara geliyor. Dizinin fragmanının yayınlanması ile Barbaros Hayreddin Paşa'ya dair ayrıntılar şimdiden merak kazandı. Barbaros Hayreddin Paşa Osmanlı İmparatorluğu denizcilik tarihinindeki önemli rolü nedeniyle Kaptan-ı Derya ve Hızır Reis ismi ile de anılmaktadır. Tarihte önemi yeri bulunan Barbaros Hayrettin Paşa'nın hayatı, doğumu, ölümü gibi detayları sizler için derledik. Barbaros Hayreddin Paşa kimdir? Barbaros Hayreddin ne zaman, nerede doğu, ne zaman ve nerede öldü? İşte ayrıntılar...

Haber Merkezi Yeni Şafak
Barbaros Hayreddin Paşa hayatı

Barbaros Hayreddin Paşa, 500 yıl önce denizlerdeki üstün bilgisi ve yeteneğiyle Akdeniz'i bir türk gölü haline getirdi. Üç tarafı denizlerle kaplı olan Türkiye'de denizcilik tarihinden bahsedilebiliyorsa bunun büyük çoğunlukla Barbaros Hayreddin Paşa sayesinde olduğu söylenir. Türk edebiyatının ilk otobiyografik eseri olan Gazavat- Hayrettin Paşa da Kaptan-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşa'nın hayatını anlatır. Peki, Barbaros Hayreddin Paşa kimdir? Kaptan-ı derya nasıl öldü?

BARBAROS HAYREDDİN PAŞA KİMDİR?

Vardar Yenicesi’nden gelip Midilli’nin fethinden sonra buraya yerleşen Yâkub adlı bir sipahinin oğludur. 1478 yılı civarında doğduğu tahmin edilmektedir. Asıl adı Hızır olduğu halde Barbaros ve Hayreddin lakaplarıyla tanınır. Batılılar havuç rengine çalan kırmızı sakalından dolayı ağabeyi Oruç’a verdikleri “Barbarossa” adını daha sonra Hızır için de kullandıklarından Barbaros diye tanınmış, Hayreddin lakabını ise kendisine Yavuz Sultan Selim takmıştır.

Dört kardeşin en küçüğü olan Hızır gençliğinde yaptırdığı bir gemiyle Midilli, Selânik ve Eğriboz arasında ticarete başladı. Rodos şövalyelerine esir düşen ağabeyi Oruç’un kurtarılmasından sonra ise iki kardeş Şehzade Korkut’un himayesine girdiler. Bu sıralarda İspanyollar’ın Batı Akdeniz’e hâkim olma gayretleriyle Endülüs’te yaptıkları zulümler yüzünden buradan ayrılmak zorunda kalan müslümanların göçleri bölgedeki eski dengeyi bozdu; bunun üzerine Oruç ve Hızır kardeşler Batı Akdeniz’e yönelerek 1504’ten sonra Kuzey Afrika sahillerinde görünmeye başladılar. İki gemilik küçük filoları için emin bir liman arayan iki kardeş, Tunus Hafsî Sultanı Ebû Abdullah Muhammed b. Hasan (1493-1526) ile anlaşarak Halkulvâdî’de (La Goletta) yerleştiler. Gemilerinin sayısı artınca da Cerbe adasına geçip orayı üs edindiler ve akınlarını İtalya kıyılarına kadar uzattılar. İspanyol işgalindeki Bicâye (Bougie) Limanı’nı alamayan Barbaros kardeşler 1513 yılında bir yarımada üzerinde bulunan Cicelli’yi (Djidjelli) ele geçirdiler. Kendi başlarına bir şehir yönetimi kurmuş bulunan Cicelli halkı Oruç’u sultan ilân etti. Böylece Barbaroslar’ın Kuzey Afrika’da kuracakları devletin temelleri atılmış oldu.

Bir ara sıla için Midilli’ye dönen Barbaros kardeşler, Yavuz Sultan Selim’in himayesine girmek amacıyla Muhiddin Reis’i seren yüklü bir barça ve değerli hediyelerle İstanbul’a gönderdiler (1515). Böylece Osmanlı desteğini de sağlayan Barbaroslar Bicâye’yi aldıkları gibi Katolik Ferdinand’ın ölümünden (1516) faydalanarak İspanyol işgalinden kurtulmak isteyen Cezayir şehrinin yardımına da koştular. Cezayir ve onun batısındaki Şerşel’in (Césarée) ele geçirilmesinden sonra Oruç Reis Şerşel ve Cezayir sultanı ilân edildi. Bunu 1517’de Tenes ve Tlemsen (Tilimsân) şehirlerinin zaptı takip etti. Ancak yerlilerle anlaşan İspanyollar’ın 1518’de Tlemsen’i geri aldıkları savaşta Oruç Reis şehid oldu.

HAYREDDİN PAŞA LAKABI VERİLİŞİ

Yalnız kalan Hızır Osmanlı desteğini güçlendirmek için adamlarından Hacı Hüseyin’i, Cezayir halkının Ekim 1519 tarihli arîzası ve kırk esirle birlikte Osmanlı padişahına gönderdi (Türkçe tercümesi Topkapı Sarayı Arşivi’nde bulunan bu arîza Abdülcelil Temîmî tarafından yayımlanmıştır: “Lettre de la population algéroise au Sultan Sélim 1er en 1519”, Revue d’histoire maghrebine, 1976, V, 95-101). Afrika’da olup bitenleri öğrenen Yavuz Sultan Selim, “Hızır Reis nasrüddîndir, hayrüddîndir” diye memnuniyetini ifade ederek onun Cezayir hâkimi olarak tanındığını belirten bir hatt-ı şerif gönderdi. Ayrıca kendisine Anadolu’da gönüllü asker toplama imtiyazı tanınarak yeniçerilerle topçulardan oluşan 2000 kişilik bir yardımcı birlik gönderilmesi kararlaştırıldı. Böylece hutbenin padişah adına okunduğu Cezayir Osmanlı topraklarına katılmış olduğu gibi Hızır da artık Hayreddin Paşa diye anılmaya başlandı.

BARBAROS LAKABININ VERİLİŞİ

Cezayir’e hâkim olduktan sonra burayı idarî bakımdan ikiye ayıran Hızır Reis, doğu kısımlarını yerli emîrlerden Ahmed b. Kādî’nin, batı kısımlarını ise Muhammed b. Ali’nin idaresine bıraktı. Ancak Hızır Reis’in faaliyetleri ve Türkler’in Kuzey Afrika’da yerleşmeleri İspanyollar’ı tekrar harekete geçirdi. Sicilya kral nâibi Hugo del Moncada kumandasındaki seksen gemiden oluşan bir filonun 1519 Ağustosunda Harras bölgesine yaptığı çıkartma Hızır Reis tarafından püskürtüldü. Hâtıralarında belirttiğine göre bu savaş sırasında Avrupalılar Hızır’a ağabeyi gibi “Barbarossa” lakabını verdiler.

KANUNİ DÖNEMİNDE BARBAROS HAYREDDİN PAŞA

Barbaros Hayrettin Paşa, Yavuz Sultan Selim'in ardından Kanuni Sultan Süleyman döneminde de büyük başarılara imza attı.

Hristiyan denizcilerin, Osmanlı Devleti'nin Mora kıyılarına saldırması üzerine Kanuni Sultan Süleyman çözümü Barbaros Hayrettin Paşa'da buldu. Kanuni Sultan Süleyman, Barbaros Hayrettin Paşa'yı 1534'te Kaptan-ı Derya ilan etti. Böylece Barbaros Hayrettin Paşa, Devlet-i Aliyye'de amiralliğe kadar yükseldi.

Osmanlı'nın Barbaros Hayrettin Paşa'nın zaferleriyle Akdeniz'deki gücünü ve denetimini artırması nedeniyle Papalık, Venedik, Ceneviz, Malta, İspanya ve Portekiz gemilerinden oluşan ve başında Andera Doria'nın bulunduğu bir Haçlı Donanması kuruldu.

Osmanlı Donanması ile Haçlı Donanması'nın karşılaşmasına sahne olan Arta Körfezi'ndeki Preveze'de, tarihin en kalabalık deniz muharebesi gerçekleşti.

Haçlı Donanması'nın 600'den fazla gemisi, on binlerce forsa dışında 60 bin askeri, 122 gemi ve forsalar dışında 20 bin askerli Barbaros Hayrettin Paşa komutasındaki Osmanlı Donanması ile karşı karşıya geldi.

Bu büyük savaş sonunda, Haçlı Donanması 128 gemisini kaybetti, 29 gemi de Osmanlı tarafından ele geçirildi. Barbaros Hayrettin Paşa komutasındaki donanma bir gemi bile kaybetmezken, yaklaşık 400 levendi şehit oldu.

Preveze Savaşı sonrasında, Osmanlı Devleti'nin Akdeniz'deki egemenliği pekişti. Şarlken, Preveze'nin intikamını almak için 1541'de Cezayir'e saldırdı ancak başarılı olamadı.

Fransa Kralı 1. François'in, Şarlken'e karşı Osmanlılardan yardım istemesi üzerine Kanuni Sultan Süleyman, Barbaros Hayrettin Paşa'yı Fransa'nın Akdeniz kıyılarına gönderdi. Barbaros Hayrettin Paşa, Toulon'da Fransız donanmasıyla birleşerek 1543'de Nice'i aldı.

BARBAROS HAYREDDİN PAŞA NEREDEN, NE ZAMAN, NASIL ÖLDÜ?

Nice seferi Barbaros’un son büyük seferidir. Bundan sonra daha çok tersane işleriyle meşgul olan Barbaros, 6 Cemâziyelevvel 953’te (5 Temmuz 1546) kısa bir hastalıktan sonra vefat etti ve sağlığında Beşiktaş’ta yaptırdığı medresenin yanındaki türbesine defnedildi. Ölümüne “Mâte reîsü’l-bahr = مات رئيس البحر = 953” (Denizin reisi öldü) sözü tarih düşürülmüştür.

BARBAROS HAYREDDİN'İN FİZİKSEL YAPISI NASILDI?

Çağdaş kaynaklara göre Barbaros iri yapılı, kumral tenli idi. Saçı, sakalı, kaşları ve kirpikleri çok gürdü. Ömrü denizlerde geçtiğinden Rumca, Arapça, İspanyolca, İtalyanca ve Fransızca gibi Akdeniz dillerini iyi bilirdi. Ayrıca mûsikiyi de seviyordu.

Barbaros Hayrettin Paşa'nın eşi kimdir? Barbaros Hayrettin Paşa kiminle evlenmiştir?