Sigortalılık başlangıç tarihinin hizmet tespit davası nasıl açılır?

Sigortalılık başlangıç tarihinin hizmet tespit davası, emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) düzenlemesi nedeniyle bu dava oldukça önem kazandı. Sigortalılık süresi, sigortalının uzun vadeli sigorta kollarından olan malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına bağlı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarih ile aylık talebinde bulunduğu tarih arasında geçen süredir. Peki hizmet tespit davası nasıl açılır? Sigortalılık başlangıç tarihinin hizmet tespit davası açma şartı nedir?

Haber Merkezi Yeni Şafak
Hizmet tespit davası nedir?

Milyonlarca vatandaşın merakla beklediği Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) yasasında detaylar belli oldu. Bu konuda hazırlanan düzenlemenin Ocak ayı içinde Meclis'e gelip yasalaşması bekleniyor. İlk etapta prim ve yılını tamamlamış 2 milyon 250 kişi EYT'li hemen emeklilik imkanına kavuşacak. Primi ve yılı henüz tamamlanmamış olanlar ise tamamladıkları tarihte emekli olacak. Böylece EYT'lilerin tamamı kademeli olarak zaman içinde emekli olabilecekler. Geçmişte sigortası yapılmış primleri yatırılmayan, ya da hiç sigortası yapılmamış olanlar için ise hizmet tespit davası imkanı bulunuyor.

Hizmet Tespiti Davası Nedir?

Hizmet tespit davası, 5510 sayılı Kanun’a göre sigortalı sayılan işlerde çalışanların Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından tespit edilemediği hallerde veya işveren tarafından eksik bildirilmiş hizmetlerin tescil edilmediği sonradan öğrenildiğinde bu hizmetlerin tespit edilmesi amacıyla açılan davadır.

Bu davada, tescillenmiş işe giriş bildirgelerindeki yanlış yazılan kimlik kayıtlarının ve sigorta sicil numaralarının tashihi, sigortalıya ait olması gerekirken başkası adına bildirilen çalışma sürelerinin asıl hak sahibine kazandırılması, hizmet süresinin başlangıç tarihinin doğru olarak tespiti gibi hususlar ele alınmaktadır.

5510 sayılı Kanun m. 86/9’a göre, aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır.

Olumlu Tespit davası niteliğindeki hizmet davasının sonucunda tespit gerçekleşir ise kendileri hakkında prim belgeleri Kuruma verilmemiş olan veya çalışmaları Kurumca tespit edilememiş sigortalılara, sigortalı hizmetlerini tespit ettirmesi imkanı sağlanmaktadır. Bu da hizmeti mahkemece tespit edilen işçiye emeklilik başta olmak üzere fayda sağlamaktadır.

Davayı , 5510 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olarak nitelendirilen kişiler ya da bu kimselerin ölümü halinde tespit davasından yararlanacak hak sahipleri açabilmektedir. Davalı ise işveren olarak gösterilir. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun bu davada davalı olarak gösterilmesi mümkün değildir. SGK fer’i müdahil olarak davada yer alabilir

5510 sayılı Kanun m. 86/9’da hizmet tespit davalarında görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğu açıkça belirtilmiştir. İş mahkemelerinin olmadığı yerlerde asliye hukuk mahkemeleri davaya iş mahkemesi sıfatıyla bakacaktır. İş Mahkemeleri Kanunu m. 6’ya göre, iş mahkemelerinde açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesidir. Bu durumda davanın işverenin bulunduğu yer mahkemesinde yahut işin yapıldığı yerde açılması mümkündür.

Hizmet tespit davası açma süresi ne kadar?

Hizmet tespit davasının açılabilmesi için hizmetlerin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıllık bir süre öngörülmüştür. Ne var ki hizmetin fasılalı veya eksik olarak bildirilmesi ya da bildirilen prime esas kazanç matrahının gerçek dışı olması halinde beş yıllık zaman aşımı hak düşürücü nitelikte sayılmayarak esasa her zaman girilebiliyor. Yine sigortalı çalışmanın Kuruma (SGK) kısmen ya da eksik ücretle bildirildiği durumlarda, eksik bildirimlere yönelik açılan davada hak düşürücü süre işlemiyor. Tüm bunların yanı sıra işveren tarafından işe giriş belgesi, sigorta primi bildirgesi, dönem bordrosu gibi belgelerden biri kuruma verilmiş ise, dava açılması için hak düşürücü süre yine işlemiyor.

Hizmet tespit davasında aranan şartlar neler?

Sigortalılığın değerlendirilmesinde, taraflar arasında sadece bir hizmet akdinin bulunması yeterli değildir; eylemli ve gerçek çalışmanın varlığı gereklidir. Fiili çalışmanın bulunmadığı bir hizmet akdi sigortalılık için yeterli değildir. Hizmet tespit davasında iddia sahibi tarafından dayanılabilecek yazılı delillerin yanında tanık beyanları da hükme esas alınabilir.

İşyeri ile alakalı olan veya işveren tarafından işin yürütülmesine esas teşkil eden ya da iddia sahibinin söz konusu işyerinde çalıştığını gösteren her türlü yazılı belge ve evrakın davacı tarafından mahkemeye sunulması gerekir. Bu belgelerin sonradan düzenlenebilir nitelikte olmaması önem arz etmektedir.

Dava kamu düzenine ilişkin olduğu için mahkeme, davacı ve davalı taraf beyanları ile bağlı olmayıp (davalı tarafın kabul beyanı da dahil olmak üzere) çalışmanın fiili olarak gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespitini araştırmakla yükümlüdür. Hizmet tespit davaları kamu düzenine dayalı olduğundan delillerin resen araştırılması ve değerlendirilmesi prensibi de uygulamada benimsenmiştir.

Hizmet tespit davası kaç yıl geriye gider?

Aylık prim ve hizmet belgesi işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları tespit edilemeyen sigortalılar davayı açtıkları andan 5 yıl öncesine kadar hizmetlerinin tespitini isteyebilirler.

Hizmet tespit davası nasıl ispat edilir?

Hizmet tespiti davası kural olarak her türlü delille ispatlanabilir. Ancak yazılı belgelerin bulunması durumunda bunların ispat gücü diğer ispat araçlarına göre daha fazladır. Sigortalı ile işverenin imzasını taşıyan ücret bordrosu gibi yazılı belgelerin bulunması durumunda bu belgeler kesin delil olarak kabul edilir.

EYT’den emekli olacakların maaşı ve tazminatı nasıl hesaplanacak