Siyer olmadan Kur’ân anlaşılmaz: Uygulama rehberi Hz. Peygamber'dir

Kur’ân namazı emreder ama şekli ve vakitleri metinde açıkça yoktur. Hac, zekât, oruç farzdır ama uygulama biçimleri Kur’ân’da anlatılmaz. Kurban kesilmesi istenir ancak hangi hayvanlardan kurban olacağı bildirilmez. Uygulama rehberi Siyer’dir. Dr. Fatih Özaktan yazdı.

Zeynep Betül Erhun Yeni Şafak
İLLUSTRASYON: CEMİLE AĞAÇ YILDIRIM

Siyer ilmini; Hz. Peygamber’in (sav) hayatını, şahsiyetini, beyânlarını, seriyye ve gazvelerini, İslâm’a davet ve tebliğde izlediği yolu, yaşadığı zaman ve coğrafyada Hz. Peygamber (sav) ile ilgili olayları bir kronolojiye göre sebep-sonuç ilişkisi içerisinde incelemeye çalışan bir ilim olarak tanımlamak mümkündür.

KUR’AN’IN MANASI AÇIKLANIR

Bilindiği gibi Hz. Peygamber’in (sav) tebliğ görevi; Kitab’ın tebliği ve onun manasını açıklaması suretiyle gerçekleşmiştir. Hiç şüphe yok ki Hz. Peygamber (sav), kendisine vahyedilen Kur’an’ı aldığı şekliyle harfiyen tebliğ etmiştir. Kur’an’ın manasının açıklanması ise başta Hz. Peygamber (sav) ve onun tamamlayıcısı konumunda olan sahabe ile gerçekleşmiştir. Nüzul ortamı, Kur’an’ın beyanı için asli ve tabii olarak farklı düzeyde açıklayıcı unsurları ve cüzleri bünyesinde barındırmaktadır. Kur’an’da yer alan bir talebin rükunları, cüzleri, tafsilatı ve tamamlayıcı unsurları yahut nitelikleri siyer rivayetlerinde yer almaktadır. Diğer bir ifadeyle dinin ikâmesi için zaruri emir ve nehiyler Kur’an’da aslî itibarıyla yer almakla birlikte bunların tamamlayıcı unsurları Hz. Peygamber (sav) ve onun hayatında aktif bir şekilde rol alan sahâbe yaşamında yer almaktadır.

AYRINTILARI YER ALIR

Mesela; Kur’an’da evlilik emri bulunmakla birlikte nikahın rüknüne ve sıhhatine dair şartlar yoktur. Talaktan bahsedilir ancak ric’î ve bâin talaka taalluk eden meseleler hakkında bilgi verilmez. Zekat emri vardır ancak nisaptan ve süreden bahsedilmez. Hacca davet vardır ancak haccın şartları bulunmaz. Namaz kılınması emredilir ancak namazın şekli ve vakitleri saraheten belirtilmez. Kurban kesilmesi emredilir ancak hangi hayvanlardan kurban olacağı bildirilmez.

BAZILARI MÜPHEM BIRAKILMIŞTIR

Zikredilecek olan şu diyalog da bu düşünceyi teyit etmektedir. İmrân b. Husayn’ın bulunduğu bir mecliste, adamın biri: “Kur’an’da olandan başkasından bahsetmeyin” deyince İmrân şöyle demiştir: “Sen akılsız bir adamsın! Öğle namazının dört rekat olduğunu, onda kıraatin açıktan okunmayacağını Kitabullah’ta gördün mü?” Sonra namazı ve zekatı ve emsali hükümleri sıraladı ve şunu ilave etti: “Bütün bunları Allah’ın Kitabı’nda müfesser (açıklanmış) olarak buluyor musun? Kitâbullah bunları mübhem (kapalı) bırakmıştır.”

ANLAM VE YORUMA İSTİKAMET VERİR

Siyer, anlam ve yorumda itidali korumayı, ifrat ve tefritten uzak durmayı, ihtilafları en aza indirip objektif olmasa da objektife yakın bir manada birleşmeyi sağlar. Siyer, ayetlerin tefsir ve te’vîlinde okuyucuyu düşünce kargaşasından ve ucu-bucağı olmayan anlam dehlizlerine dalmaktan korur. Ayetlerin belli bir disiplin içerisinde anlaşılmasını sağlayarak anlam ve yoruma bir istikamet verir, belirli bir çerçeve çizer, yoruma zaruri olan nizam ve intizamı verir. Lafzın muhtemel olduğu manaya hamlini sağlayarak sonsuz ve sınırsız yorumdan korur ve yapılacak yorumun çerçevesini belirler. Diğer taraftan muhtemel olmayan manaları ortaya çıkarır, uzak te’vilden (yorum) korur, manalar arasındaki tearuz ve tenakuzu asgari düzeye indirirken müşterek bir manada birleşmeyi sağlar, muhtemel manalardan doğru olanı ve tercihinde mahzur olmayanı tercihte yardımcı olur. Dolayısıyla da ayetin maksuduna uymayan ve muhtemel olmayan diğer manaları ortadan kaldırır. Siyer, hem ayetleri değerlendirmede bir bütünlük ve tutarlılık sağlar hem de sübjektiflikten ve öznellikten uzak, her zaman geçerli ve süreklilik arz eden değerler ortaya konulmasını sağlar. Daha genel bir ifade ile siyer, anlam ve yorumun bir kuralı olduğunu ortaya koyar.

KUR’ANİ HAREKETİ GÖSTERİR

Siyer, sadece ilgili ayet ya da ayet grupları hakkında bilgi vermekle kalmaz, Kur’an’ın cahil bir toplumu, nasıl üstün ahlaka sahip medeni bir cemiyet haline getirdiğinin yollarını da izhar eder. Başka bir ifadeyle ayet satırları arasında gizlenmiş Kur’ani hareket metodunu ortaya çıkarmaya ve anlamaya yardımcı olur. Kısaca, Kur’an’ın canlı bir tablo olarak görüleceği en doğru yer nüzul ortamı, diğer bir ifadeyle de nüzul ortamını yansıtan siyer rivayetleridir.

İslam ilim dinidir: Yüce Allah’ın Peygamberine ilk hitabı 'Oku' emri olmuştur