Türk Deniz Kuvvetleri tarihinin en büyük faciasının üzerinden 81 yıl geçti: Türkiye 1941'de Akdeniz'de 168 şehit verdi

Tarihler 23 Haziran 1941'i gösterdiğinde Türk Deniz Kuvvetleri tarihinin en büyük faciası yaşandı. İkinci Dünya Savaşı bütün şiddetiyle devam ederken İngiltere'den alınacak olan 4 denizaltıyı getirmek için görevlendirilen askerleri taşıyan Refah şilebi, korumasız ve desteksiz olarak Mersin’den denize açıldı. Gemi, Mersin Limanı’ndan ayrıldıktan 5 saat sonra uğradığı saldırı sonucu Akdeniz’in sularına gömüldü. Türkiye, ihmaller zinciri sonucu meydana gelen faciada 168 şehit verdi. Saldırıyı resmi olarak hiçbir devlet üstlenmezken dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü korkunç olayın üzerinde durmaması sebebiyle büyük tepki çekti. Tarihe 'Refah faciası' olarak geçen olayın üzerinden 81 yıl geçti.

Haber Merkezi Yeni Şafak
Refah gemisi

İkinci Dünya Savaşı bütün şiddetiyle devam ederken Akdeniz’e açılması emredilen Refah şilebinin yolculuğu, Türk Deniz Kuvvetleri tarihinin en büyük faciasına dönüştü. İngiltere'den alınacak olan 4 denizaltıyı getirmek için görevlendirilen askerleri taşıyan Refah şilebi, 23 Haziran 1941'de korumasız ve desteksiz olarak Mersin’den denize açıldı. Gemi, Mersin Limanı’ndan ayrıldıktan sadece 5 saat sonra alt tarafında meydana gelen çok güçlü patlama ile Akdeniz’in sularına gömüldü. Türkiye, 81 yıl önce bugün gerçekleşen faciada 168 şehit verdi.

İNGİLTERE'DEN TÜRKİYE'YE DENİZALTI SÖZÜ

Almanya ile saldırmazlık anlaşması görüşmeleri yapan Türkiye, savaş başlamadan önce parasını ödeyerek satın aldığı 4 denizaltıya el koyan İngiltere etkeniyle karşılaştı. Türkiye'nin Almanya ile yakınlaşmasından rahatsızlık duyan İngiltere, anlaşmanın imzalanmaması halinde denizaltıları vereceğinin ve üzerine 4 uçak filosunun da hediye edileceğinin garantisini verdi.

Ancak İngiltere'nin teklifine rağmen tarihler 18 Haziran 1941'i gösterdiğinde Almanya ile saldırmazlık anlaşması imzalandı. Anlaşma sebebiyle sert bir tepki vermesi beklenen İngiltere, şaşırtıcı bir çıkış yaparak denizaltıların hazır olduğunu söyleyerek teslim alınması için bir ekibin gönderilmesini talep etti. İngiltere'nin teslimat planı "Denizaltıları teslim alacak olan mürettebat en geç 25 Haziran 1941 günü Mısır'ın Port Sid Limanı'nda olacak. Burada bekleyen meşhur Queen Mary gemisiyle İngiltere'ye gidecek" şeklindeydi.

İngiltere'nin beklenmeyen çıkışına şüpheyle yaklaşan Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak, savaşın ortasında böylesine aceleci davranılmasından rahatsızlık duydu. Şüphesini hükümet kanadıyla paylaşan Çakmak, "Bizi yanlarına çekmek istiyorlar" yanıtını aldı. Böylelikle heyetin yola çıkarılması yönünde karar alındı.

Türk donanmasının en seçkin denizcilerinden 20 deniz subayı, 63 deniz astsubayı, 68 deniz eri seçildi. Uzun süredir staj yapmak için İngiltere'ye gitmeyi bekleyen 21 havacı da bu kafileye dahil edildi.

YOLCULUK İÇİN SEÇİLEN GEMİ ESKİ VE YORGUN BİR YÜK GEMİSİYDİ

Dönemin Milli Savunma Bakanı Saffet Arıkan, askeri kafilenin Mısır'a götürülmesi için Ulaştırma Bakanı Cevdet Kerim İncedayı'dan bir gemi kiralamasını istedi. Cevdet Kerim İncedayı'nın bulduğu gemi, yalnızca yük taşımaya uygun olan eski ve yorgun bir gemiydi.

Kafile komutanı Yarbay Zeki Işın kafileyi Mısır'a götürecek gemi olarak Refah şilebinin seçildiğini öğrenince Denizcilik Müsteşarı Amiral Ali Ülgen'in kapısını çalarak, "Sayın komutan bu geminin son derece bakımsız ve yetersiz olduğu biliniyor. Bizi Akdeniz'de savunmasız yola çıkartmak, göz göre göre ölüme göndermek olacaktır" dediğinde, Amiral Ülgen'in cevabı "Aldığınız emre uyun" olmuştu.

ROTAYI İNGİLTERE BELİRLEDİ

Gemi, Mersin Limanı'ndan yola çıkmadan birkaç saat önce İngiltere Konsolosu gemiye ziyarette bulunarak Mısır'a onların istediği rotadan gidilmesini söyledi. Alman, İtalyan, Fransız savaş gemilerinin ve denizaltılarının bulunduğu Akdeniz'i savunmasız bir şekilde İngiltere'nin söylediği rotayla geçmeye çalışmak Türk Deniz Kuvvetleri tarihinin en ağır faciası olacaktı.

AKDENİZ'DE KORKUNÇ PATLAMA

Gemi, 23 Haziran 1941 günü İngiltere büyükelçisinin istediği istikamet doğrultusunda Mersin Limanı'ndan hareket etti. 5 saatlik bir yolculuğun ardından Mersin'in 20-25 mil açıklarında saatler gece 11:00'ı gösterdiğinde Akdeniz'de korkunç bir patlama sesi duyuldu. Denizden gelen bir torpil şilebe isabet etmiş ve gemide büyük bir gedik açılmıştı.

Patlamayla birlikte iki filikadan biri içinde uyuyanlarla birlikte havaya uçtu. Hasar gören elektrik düzeneği sebebiyle elektrikler kesildi ve telsizler çalışmadı. Güvertedeki askerlerin birçoğu patlamayla şehit düşerken, bazı askerler kendilerini denize attı ve boğularak can verdi.

FACİADA 168 KİŞİ CAN VERDİ

Gemi tam 4 saat su yüzeyinde durmayı başardı ancak 4'üncü saatin sonunda ikinci bir patlamayla ikiye ayrıldı ve sulara gömüldü. 1 yarbay, 10 yüzbaşı, 4 üsteğmen olmak üzere 15 deniz subayı, 49 deniz astsubayı, 63 deniz eri, 16 Hava Harp Okulu öğrencisi asteğmen şehit olmuştu. Biri sivil kaptan olmak üzere 25 gemi mürettebatı da bu facianın kurbanları arasındaydı.

Şans eseri gemiden indirilebilen can kurtarma filikasıyla toplam 28 kişi kurtulmayı başardı. Daha sonra kurtarma çalışmaları sırasında denizde tahtalara tutunarak hayatta kalabilen 4 er daha canlı kurtarıldı. 200 kişilik kafileden 168 kişi şehit olmuştu.

SALDIRIYI HİÇBİR DEVLET ÜSTLENMEDİ

Gemiyi Almanların, Fransızların, İtalyanların ve İngilizlerin batırdığına dair pek çok iddia ortaya atıldı. Ancak resmi olarak hiçbir devlet saldırıyı kabullenmedi. Eski bir gemi, rotanın olması gerekenden farklı belirlenmesi ve yeterli sayıda filikanın olmaması faciaya zemin hazırlamıştı.

İKİ BAKAN İSTİFA ETTİ

Korkunç olaydan sonra Milli Savunma Bakanı Saffet Arıkan ve Ulaştırma Bakanı Cevdet Kerim İncedayı baskılar sebebiyle istifa etti. TBMM tarafından Refah faciası ile ilgili açılan soruşturma 18 Aralık 1941 tarihinde sonuçlandı ve istifa eden bakanların suçsuz olduğuna karar verildi.

İSMET İNÖNÜ OLAYIN ÜZERİNDE DURMADI

Dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü olayın üzerinde çok fazla durmadığı gerekçesiyle tepki gördü. Kulislerde "Refah faciası İngiltere'nin Türkiye'ye bir mesajıydı" şeklinde yorumlar yapıldı.

İKİ SAVAŞ GEMİSİ TAZMİNAT OLARAK TÜRKİYE'YE VERİLDİ

Bir yıl sonra Fransızların gemiyi yanlışlıkla batırdıkları şeklinde çıkan bulgular üzerine gizli pazarlıklar sonucu iki savaş gemisi tazminat olarak Türkiye'ye verildi ve olay tamamen kapatıldı.

HAYATINI KAYBEDENLER 10 YIL SONRA ŞEHİT SAYILDI

Tarihe Refah faciası olarak geçen olayın, hükümet tarafından bir deniz kazası olarak nitelendirilmesi sebebiyle yaşamını yitirenler şehit sayılmadı. Bunun üzerine hayatını kaybedenlerin yakınları mahkeme yoluna gitti. On yıl sonra bu davanın kazanılmasıyla 27 Haziran 1951'de çıkarılan kanunla Refah faciası kurbanları şehit kabul edildi.

Olaydan 31 yıl sonra 1972 yılında Mersin Limanı'nın yanında bulunan Atatürk Parkı'na Refah Şehitleri Anıtı dikildi.