Uyku terörü nedir? Korunma yolları nelerdir?

Uyku terörü, uyku esnasında çığlık atma, yoğun korku ve fiziksel aktiviteler ile kendini göstermektedir. Gece terörü olarak da bilinen uyku terörü, 3-12 yaş arasında ve erkek çocuklarda daha sık görülür. Uyku terörü birkaç saniye ile birkaç dakikaya kadar sürer, ancak bu durum kişilere göre de değişiklik gösterip daha uzun sürebilir. Uzmanlar vakit kaybedilmeden uzman yardımı alınması konusunda ebeveynleri uyarıyor. Peki uyku terörü neden olur, korunma yolları nelerdir? Belirtileri nelerdir? Bebeklerde görülür mü? Nasıl tedavi edilir? İşte soruların cevapları.

Haber Merkezi Yeni Şafak
Uyku terörü

Memorial Antalya Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Özden Yener Çakmak, uyku terörü konusunda önemli açıklamalarda bulundu. İşte detaylar.

UYKU TERÖRÜ NEDEN OLUR?

Memorial Antalya Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Özden Yener Çakmak, uyku terörünün genellikle çocukluk çağında görüldüğünü, başlangıç yaşlarının 3 ila 12 arasında olduğunu ve erkek çocuklarında daha sık görüldüğünü ifade etti. Ergenlik döneminde ise genellikle düzelme eğiliminde olduğuna işaret eden Çakmak,

“Erişkinlerde ise çok daha nadirdir. Uyku terörünün nedeni net olarak bilinmemekle beraber genetik faktörlerin önemli olduğu ya da eşlikçi psikiyatrik hastalıklarla görüldüğü bilinmektedir. Birinci derece akrabalarda görülme riski, ailesinde uyku terörü olmayanlara göre fazladır. Şizoid, borderline ve bağımlı kişilik bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu, yaygın anksiyete bozukluğu ve uyurgezerlik ile birlikteliği sık olarak bildirilmektedir. Ayrıca uyku apne sendromu, yorgunluk, huzursuz bacak sendromu, alkol ve madde kullanımı ile de birlikteliği sık görülür” ifadelerini kullandı.

UYKU TERÖRÜ BELİRTİLERİ NELER?

> Korkutucu bir çığlık veya bağırışla uyanma

> Yatakta oturur vaziyette kendini bulma

> Kalp atışının hızlanması

> Göz bebeklerinin genişlemesi

> Terleme Hızlı nefes alıp verme

> Etrafı tekmeleme

> Uykudan uyanamama

> Ertesi sabah olanları hatırlayamama

UYKU TERÖRÜ TANISI NASIL KONULUR?

Uyku terörünün tanısı konusunda bilgiler paylaşan Çakmak,

“Uyku teröründe tanıda en önemli basamak hasta öyküsüdür. Video kaydı alınması da tanı koymada yardımcı olabilir. Tıbbi hastalıkların sorgulanması, madde ve alkol kullanımı, psikiyatrik hastalıkların sorgulanması, nörolojik açıdan ayrıntılı değerlendirme doğru tanı açısından önem taşımaktadır. Tanıdan emin olunamıyorsa polisomnografi ile uyku kaydı tanıda çok yardımcı olabilir” diye konuştu.

UYKU TERÖRÜ NASIL TEDAVİ EDİLİR?

“Tedavide ilk adım hastanın güvenliğinin sağlanmasıdır” diyen Çakmak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hastaya o sırada zarar verebilecek nesneler uyuduğu ortamdan uzaklaştırılmalıdır. Uyku hijyeni bu hastalarda önemlidir, bu açıdan bilgilendirme yararlı olacaktır. Eğer ataklar aynı saatlerde ortaya çıkıyor ise o saatten 15 dakika önce kişinin uyandırılması ve bir süre uyanık kalmasının sağlanması da fayda sağlayabilir. Alkol ya da madde bağımlılığı gibi tetikleyiciler var ise tedavi bunların bırakılması ile başarılabilir. Tetikleyici olabilecek faktörlerin (depresyon, anksiyete, uyku apnesi vb) tespiti ve tedavisi de önemlidir. Kişinin o sırada yanında olan yakınının bu sırada sakinliğini koruması önemlidir. Atakların genellikle 20 saniye ila 5 dakika arasında süreceği bilinmelidir. Uyku terörü yaşayan kişinin o anda uyandırılması oldukça güçtür. Aileye kişiyi o sırada uyandırmaya ve sakinleştirmeye çalışmalarının yararı olmadığı anlatılmadır. Sadece kişinin o esnada hareketlerle zarar görmemesi için güvenli ortam sağlanmalıdır. Atak sonlandığında uyku hali ve zihin bulanıklığı devam edebilir, bir süre sonra hastanın tekrar uykuya dalacağı bilinmelidir. Genellikle uyku terörü yaşayan birey sabah yaşananı hatırlamayacaktır.”

BEBEKLERDE GÖRÜLÜR MÜ?

Uyku terörünün genellikle 3 yaş sonrası görüldüğünü ancak nadir de olsa daha erken dönemde görülen vakaların da bulunduğuna dikkati çeken Çakmak, “Bebek ya da çocuk o sırada çığlık atabilir, korkmuş bir ifade ile etrafa bakabilir. Ancak ebeveynlerin bilmesi gereken o sırada uyanıklık olmadığıdır. Bu nedenle bu sürede sakin olunmalı, olayın bitiminde çocuk sakinleştirilmelidir. Öncelikle yetişkinlerde uygulanan koruyucu yöntemler çocukluk çağında da çok önemlidir” dedi.

UYKU TERÖRÜ KORUNMA YOLLARI NELER?

Çocukları uyku teröründen korumak için önerilerde bulunan Çakmak,

“Çocuğun o sırada kendine zarar vermemesi için güvenli bir uyku odası hazırlanmalıdır. Hareketlerin olduğu dönemde ebeveynler çocukların kendine zarar vermesini engellemek için onu sıkıca tutmalıdır. Uykusuzluğun bunu tetikleyebileceği bilinmeli ve uyku saatleri ve uyku hijyenine dikkat edilmelidir. Bu yöntemlerle tedavi sağlanamıyor ve 2-3 aydan daha uzun süredir sık ataklar yaşanıyorsa, çocuk psikiyatrisi ya da çocuk nörolojisine başvurulmalı ve organik nedenlerin ayırıcı tanısı yapılarak tedavi planlanmalıdır” diye konuştu.

Antidepresan sağlığa zararlı mı?