Logo... Yazarlar...

Taha KIVANÇ

Koruma zırhı

Ş u sıralarda kafayı dışarıya çıkarmaya gelmiyor; geçmişte yaptıkları yanlarına kâr kalanlar, çalsa da göze batmayanlar, şimdilerde herhangi bir açık vermeye görsünler, hemen tefe konulup çalınıyorlar... Yakın zamana kadar ensemizde boza pişirenler şu sıralarda sütre gerisinde kalmayı tercih ediyorlar... Başbakan Bülent Ecevit'in, herhalde olan bitenin tam farkında olmadığı için, Düzce'ye gideceği tuttu, başına gelenleri gördünüz...

En büyük darbelerden birini ise Kızılay aldı. Kızılay genel başkanı Kemal Demir başına gelenleri şaşkınlıkla izliyor. Ancak, en fazla şaştığı, nasıl olup da üzerindeki 'koruma zırhı'nın kalktığı gerçeği olmalı. 1979 yılından beri başında bulunduğu ve âdeta şirketi gibi yönettiği Kızılay, Kemal Demir için, dikensiz bir gül bahçesiydi. Ülkemizin en eski 'sivil toplum örgütü' Kızılay en büyük depremzede bugün... Geçmiş olsun.

Başka ülkelerdeki Kızılhaç ve Kızılay örgütleri de aynı türden bir geçmişe mi sahipler bilmiyorum, ama bizim Kızılay'ın belirgin bir özelliği var: Kurulduğu ilk günden beri hep benzer eğilimde insanların yönetiminde kaldı. Genel merkezinden taşranın en ücra köşesindeki örgütüne kadar yapılanması bir 'gizli örgüt' gibidir; en tepedeki birkaç kişi isterse bütün örgütü hallaç pamuğu gibi atabilir, ama binlerce üye birleşse o tepedeki birkaç kişiyi değiştiremez...

Bunun sebebi, Kızılay'ın kurulduğu günden beri, mason locaları ile içli dışlı oluşudur. En tepedeki o birkaç kişi yüksek dereceli biraderdirler. "Yönetim kuruluna girmek için mason olmak mı gerekiyor, yoksa insanı önce yönetim kuruluna alıp sonra mı mason yapıyorlar?" sorusunun cevabını bilmiyorum. Yönetimdeki tanıdıklarımla karşılaştığımda bu sorunun cevabını almaya çalışacağım.

Şimdiki yönetim şöyle: Başkan Kemal Demir, başkan vekilleri Nurettin Özdemir ve Erkan Gönen. Genel sekreter Ahmet Kalkanoğlu, yönetim kurulunda Tahsin Kaplan, Kadir Kurt, Muktedir Ballı, merkez kurulunda Ali Rıza Ünal, Nurettin Çarmıklı, Mustafa Şimşek, Cahit Ulutaş, Fadıl Ünver ve İhsan Saraçlar bulunuyor. Genel müdür de Fatih Evren...

Kemal Demir geçmişte sağlık bakanlığı yapmıştı, mason olduğunu hiçbir zaman saklamadı. Yardımcısı Ertan Gönen de Türk Yükseltme Derneği üyesi, yani mason. Kemal Demir'den önceki başkanların istisnasız hepsi 'birader' sıfatını taşıyordu zaten. Emekli general Prof. Saim Bostancıoğlu'nun vefatından sonra biraderleri gazetelerde tâziye mesajı yarışına girmişlerdi.

İlginç olan, masonluk bağı sebebiyle varolan koruma zırhının kalkmış görünmesi. Masonlukla ilgili en önemli yerli araştırmalardan biri sayılan "Dünyada ve Türkiye'de masonluk ve masonlar" kitabının yazarı gazeteci İlhami Soysal, bu konuyla ilk karşılaşmasının, 'dul karı kesesi' deyimini duymasıyla olduğunu anlatıyor (s. 409). Şimdi de başımızda olan bir büyüğümüz, politikaya ilk atıldığında rakipleri kendisinin mason olduğunu gösteren bir belge yayınlamışlardı da, locasından "Üyemiz değildir" yazısı almıştı. İlhami Sosyal Türkiye'deki masonluğu tam ortasından bölen o konuyu araştırırken, görüştüğü Üstad-ı Muhterem, "Arkadaşlar, dul kadının çocuğuna yardım etmek istemişler, bu normal bir davranıştır" deyivermiş...

İlhami Soysal'ın "Bu ne demek?" sorusuna Üstad Nafiz Ekemen şu açıklamayı getirmiş: "Bu masonik bir deyimdir. Masonlar herbiri teker teker dul kadının çocukları sayılırlar. Dul kadın, Üstad Hiram'ın anasıdır. Dolayısıyla, bir masonun yardım dileyen bir başka masona yardım etmesine dul kadının çocuğuna yardım deriz, bu bir mükellefiyettir."

Kemal Demir ve arkadaşları geçmişte de eleştirilere uğramışlar, ama 'dul kadının çocuğu' oldukları için her defasında vartayı atlatabilmişlerdi. Hem de hiç yara almadan... Yoksa, 2. Dünya Savaşı günlerinden kalma çadırlarla bugüne kadar göz boyamaları, bankalarda repo yaptıkları trilyonların üzerinde oturmaları mümkün olur muydu hiç? Kızılay'ın memurları arasında kaç 'dul kadın çocuğu'nun çocuğu vardır, Allah bilir?

Şimdi hatırlatacağım olay belleğinizde hiç yer etti mi? Bosna'da savaş devam ederken, Türkiye'de yardımın koordinasyonunu Kızılay yapıyordu. Trilyonlarca lira toplanıyor ve Kızılay'a veriliyordu; peki Kızılay o yardımı ne yapıyordu? Çeşitli dergi ve gazetelerde, milletten toplanan ve Bosna'daki Müslümanlara gittiği sanılan yardımları, Kızılay'ın Kızılhaç'a teslim ettiği haberleri çıkmıştı o günlerde. Şimdi Kanal-6 haber koordinatörü olan Ardan Zentürk, cepheden dönünce, Kızılhaç'a devredilen Kızılay yardımlarından duyduğu kaygıları dile getirmiş ve "Saraybosna'ya giden yardımın önemli bir bölümü Sırplara gidiyor" demişti...

Bosna'da savaşan komutanlardan Edin Begoviç ve Süleyman Celikovic, Türkiye'ye, "Kızılay yoluyla gönderilen yardımlarınız Sırpların eline geçiyor" haberini göndermişlerdi. Gerçek soruşturulmadı. Süleyman Mercümek skandalını patlatarak Bosna'ya doğrudan yardımı engelleyen medya, bağışların Kızılay yoluyla Sırplara gönderilmiş olabileceğinin farkında mıydı acaba?

Bugün serbest atış günü, o yüzden masonik yardımlaşma fazla etkili olmuyor. Ama görürsünüz, bir süre sonra, o ilkel çadırları göz önünden çekerler, yayınlar durur ve Kızılay yeni bir 'birader'in emin ellerinde yoluna devam eder.

Dul kadının çocukları bir yolunu bulurlar canım.
 

tkivanc@yenisafak.com


  2 Eylül 1999 Perşembe

Geri



Şimdi hatırlatacağım olay belleğinizde hiç yer etti mi? Bosna'da savaş devam ederken, Türkiye'de yardımın koordinasyonunu Kızılay yapıyordu. Trilyonlarca lira toplanıyor ve Kızılay'a veriliyordu; peki Kızılay o yardımı ne yapıyordu? Çeşitli dergi ve gazetelerde, milletten toplanan ve Bosna'daki Müslümanlara gittiği sanılan yardımları, Kızılay'ın Kızılhaç'a teslim ettiği haberleri çıkmıştı o günlerde. Şimdi Kanal-6 haber koordinatörü olan Ardan Zentürk, cepheden dönünce, Kızılhaç'a devredilen Kızılay yardımlarından duyduğu kaygıları dile getirmiş ve "Saraybosna'ya giden yardımın önemli bir bölümü Sırplara gidiyor" demişti...


 

|| ANASAYFA || GÜNDEM || POLİTİKA ||
|| EKONOMİ || DÜNYA || YAZARLAR ||
|| LİNKLER || SERBEST KÜRSÜ ||
|| YENİ ŞAFAK'a Mesaj || ABONE OL ||


Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© 1998 ALL RIGHTS RESERVED