nkara- Komplo sonucu Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'in talimatı üzerine İstanbul'dan alınarak Ankara'ya getirilen ve TEM şubesinde üç gündür gözaltında tutulan Akit Gazetesi yazarları Hasan Karakaya ile Hasan Hüseyin Maden dün DGM'ye sevkedildiler. Karakaya ve Maden DGM'ye dün saat 10.00 sıralarında sıkı güvenlik önlemleri ile getirildiler. Önce DGM nezarethanesinde bir saat bekletilen Karayaka ve Maden saat 11.00'de Ankara 1 No.'lu DGM Salonu'na götürüldüler.
Şahitleri öldürme, yaralama ve kurşunlamadan sanık
Adam öldürme, yaralama ve kurşunlama suçlarından tutuklu bulunan Kasım Gençyılmaz adlı kişi ile 2 milyon dolar karşılığında Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Yekta Güngör Özden'i öldürmek için pazarlık yaptıkları iddia edilen Karakaya ve Maden, Savcı Yüksel'in huzurunda Gençyılmaz'la yüzdeştirildiler. Ankara 2 No.'lu DGM'ye başka bir davanın duruşması için getirilen Gençyılmaz, jandarmalar eşliğinde yüzdeşleştirmenin yapılacağı salona alındı. Yüksel'in huzurunda 7 kişinin arasına dizilerek yapılan yüzleştirmede çeteci Gençyılmaz, Karakayı'yı teşhis etti ve kendisi ile Özden'i öldürmek için pazarlık yapanın o olduğunu iddia etti. Yüzleştirme sonucunda Karakaya ve Maden yeniden nezarete konulurken, Yüksel, Karakaya'yı tutuklanması için mahkemeye sevketti. Bunun üzerine Akit Gazetesi avukatları Hacı Ali Özhan ve Abdullah Çiftçi yedek hakimliğe itirazda bulundular.
Ülkücüydü, Atatürkçü kesildi
Yüzleştirmeden sonra çetecibaşı Gençyılmaz'ın Ankara 2 No.'lu DGM'deki duruşmasına başlandı. Adam öldürmek, çok sayıda kurşunlama ve yaralama suçlarından yaklaşık bir yıldır tutuklu bulunan Gençyılmaz ve diğer sanıklar yargıç huzuruna çıkarıldılar. Dava ile ilgili yapılan savunma ve konuşmalardan sonra Gençyılmaz mahkeme başkanından söz alarak önemli bir açıklamada bulunacağını söyledi.
Yüksel'e gerekli bilgileri verdiğini belirten Gençyılmaz şunları söyledi:
Vicdan azabı duyuyormuş!
"Şimdiye kadar sustum. Ancak vicdan azabı duyduğum için şimdi bunları kamuoyuna açıklama ihtiyacı duyuyorum. Hiçbir şeyin gizli saklı kalmasını istemiyorum. Eğer bugün Özden yaşıyorsa, benim yüzümden yaşıyor." Akit Gazetesi'ni "müsvedde gazete" olarak nitelendiren, okuyucularına da "örümcek kafalılar ve mollalar" diyerek hakaret eden Gençyılmaz, "kendisinin şerefli ve namuslu birisi olduğunu" söyledi. Gençyılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Benim Nuh Mete Yüksel ile davam ile ilgili pazarlık yaptığımız söyleniyor. Eğer öyle olsaydı, 208 sene ile hakkımda dava açmazdı. Ben Atatürkçü, laik ve cumhuriyete bağlı bir insanım. Kışlalı'nın öldürülmesinden sonra bir kısım olayların aydınlığa kavuşmasına karar verdim. Bu örümcek kafalılar, mollalar gerçek Müslümanlar'ın duygularını sömürüyorlar. Eğer Atatürk olmasaydı, bugün Türkiye yabancı güçlerin işgalinde olurdu. İngilizler, Fransızlar, Yunanlılar ülkemizi işgal ederlerdi. Bu örümcek kafalılar bunu bilmiyorlar."
Mahkeme salonu boşaltıldı
Sanık Gençyılmaz'ın bu sözlerini kayda geçen Mahkeme Başkanı Turgut Okyay, bu sırada Karakaya ve Maden'in avukatlarının söz hakkı istemesine tepki gösterdi. Bu davanın farklı bir dava olduğunu belirten Okyay, sinirli bir şekilde, "Burada savunma yapmanız gerekmez. Ayrı bir dava açıldığı takdirde orada gerekli açıklamalarınızı yaparsınız" diyerek salonun boşaltılmasını istedi. Başkan Okyay, Gençyılmaz'ın da aralarında bulunduğu sanıkların savunmasını dinledikten sonra duruşmayı erteledi.
Karakaya ve Maden'in avukatları gazetecilere yaptıkları açıklamada, olayın büyük bir komplo olduğunu ancak çok acemice hazırlandığını kaydederek, yüzleştirme sırasında müvekkillerinin suçlu olmasına ilişkin somut delillerin sunulamadığını, olayın bir husumetten ibaret olduğunu belirttiler. Gençyılmaz'ın avukatı Şenol Özel ise müvekkilinin konuyla ilgili gerekli açıklamaları yaptığını ve soruşturmanın sürdüğünü belirterek, açıklama yapmaktan kaçındı. Dünkü yüzleştirme ve duruşma sırasında polis Kasım Gençyılmaz'ın adamları olduğu ileri sürülen çok sayıda kişiyi mahkemeden sonra gözaltına aldı.