Logo... Yazarlar...

NURETTİN CANİKLİ


İflas bütçesi

1999 yılının ilk 4 aylık bütçe rakamları açıklandı. Toplam gelirler 4.4 katrilyon lira. Vergi gelirleri toplamı ise 3,286 katrilyon lira.

Hemen belirtelim, vergi gelirleri hedefin çok altında kaldı. 4 aylık sonuçlar vergi gelirlerinin yıllık bazda da beklenenden daha az olacağını gösteriyor.

Aynı dönemde iç ve dış borç faizine ödenen para ise 3,335 katrilyon lira olarak gerçekleşmiştir. Bunun % 92.6'sı iç borç faizi, % 7.4'ü ise dış borç faizine aittir.

Devlet 1999 yılının ilk 4 ayında topladığı tüm vergilerden daha fazlasını faize aktarmıştır. Vergi gelirleri toplamı 3,286 katrilyon, faiz ödemesi 3,335 katrilyon lira.

Aynı dönemde yatırımlar için yapılan harcama toplamı sadece 194 trilyon liradır. Faize, yatırımlardan 17 kat daha fazla ödeme yapılmıştır. Yatırıma ayrılan pay toplam bütçe ödemelerinin % 2.4'üne tekabül etmektedir.

Bu bir iflas bütçesidir. Devlet kazandığından daha fazlasını ödediği faizin finansmanında kullanmaktadır.

Bu rakamlar bir şirkete ait olsaydı, şirket iflas ederdi. Hatta bu noktaya gelmeden iflas ederdi. Şirketin iflasına sebep olanlar, şirketi kötü yönetenler de hatalarının karşılığı olarak piyasadan silinirlerdi.

İFLASIN SORUMLUSU

Hiç kuşku yok, iflas bütçesinin sorumluluğu Mesut Yılmaz ve Bülent Ecevit'e aittir. Yanlış para ve maliye politikaları ülke ekonomisini içinden çıkılmaz hale getirmiştir.

Hataları özetleyelim:

Kamu finansman açığının kapatılması için borçlanma temel araç olarak kullanıldı. Yatırıma yönelmesi gereken fonlar kamu tarafından çar-çur edildi. Yatırımlar ve istihdam düştü.

Aşırı değerli Türk Lira politikası ihracata darbe vurdu ve ihracata yönelik sektörlerde üretim ve istihdamda azalma meydana geldi.

Global kriz görmezden gelindi ve gereken tedbirler alınmadı.

Sosyalist ve aşırı devletçi bir mantıkla hazırlanıp uygulamaya konulan vergi kanunu müteşebbisi korkuttu.

Kamu kaynakları siyasi iktidar tarafından rantabl kullanılmadı.

Vergilemedeki belirsizlikler uzun vadeli projelerin rafa kaldırılmasına neden oldu. Ülkeden sermaye çıkışına yol açtı. Vergi gelirleri azaldı.

Hataları ve beceriksizlikleri ile bir şirketin iflasına neden olanlarla, devletin bütçesini bu hale getirenler arasında fark yok. İnsan anlamakta güçlük çekiyor. Ekonomiyi idare edilemez hale getirenlerden birisi Bülent Ecevit. Seçimlerden oyunu artırarak çıkıyor ve bugün Başbakan adayı. Hadi vatandaş yanlış yönlendirildi diyelim. İş çevreleri neden sessiz kaldı?

Fuat Miras vergi düzenlemelerine destek verdiği için hata yaptığını kabul ediyor ve özür diliyor. Bugün hiçbir anlamı olmayan bir özür bu.

Binlerce insan, müteşebbis size güvenecek, vergi düzenlemelerinde sizi temsilci olarak gönderecek. Vergi düzenlemeleri nedeniyle yüzlerce hatta binlerce işletme olumsuz etkilenecek, belki iflas edecek. Sonra çıkıp, hata yaptım, özür dilerim diyeceksiniz. Ne anlamı var bunun? Hata yaptığını kabul ediyor ama istifa etmiyor.

Şu istifa mekanizmasını çalıştırabilsek her şeyi halledeceğiz. Demokrasimizin sağlığı da istifadan geçiyor.

ECEVİT NEYİ PLANLIYOR?

Hükümet kurma çalışmalarında Ecevit'in neden son anda çarkettiğine ilişkin sayısız yorumlar yapılıyor. Bir yorum da benden: Ecevit ekonominin önümüzdeki günlerde patlayacağını biliyor. Enkazın altında kalmak istemiyor. Bu nedenle hükümet dışında kalacak. Ekonomide yaşanacak olumsuz gelişmelerin hükümeti oluşturacak partileri yıpratacağını düşünüyor. DSP'yi muhalefette yıpranmamış bir parti olarak erken genel seçime ve erken seçime sokmak istiyor.

Bakalım önümüzdeki günler neler gösterecek.
 


  19 Mayıs 1999 Çarşamba


Kamu finansman açığının kapatılması için borçlanma temel araç olarak kullanıldı. Yatırıma yönelmesi gereken fonlar kamu tarafından çar-çur edildi. Yatırımlar ve istihdam düştü.


 

|| ANASAYFA || GÜNDEM || POLİTİKA ||
|| DÜŞÜNCE || YAZARLAR || SERBEST KÜRSÜ ||
|| AÇIK OTURUM || LİNKLER ||
|| YENİ ŞAFAK'a Mesaj ||


Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© 1998 ALL RIGHTS RESERVED