Logo... Yazarlar...

NAZLI ILICAK

Sessiz çoğunluğun sesi

O n sekiz Nisan'da bütün partiler görücüye çıkıyor. Vatandaş, farklı gerekçelerle oyunu kullanacak. Kendisine vaad edilenleri elbette, hafızasının süzgecinden geçirecek.

Dürüst yönetim

Mesela, Mesut Yılmaz çıkıp, "Dürüst yönetim" vaad ederse, ona inanmayacak. Çünkü Yılmaz Hükumeti ihaleye fesat karıştırdığı için düşürülen yegane cumhuriyet hükumetidir. Ve, ihaleyi - fesat neticesinde - kazanan Korkmaz Yiğit, halen hapistedir.

Yılmaz, ayrıca, iki yıldır yakın takibe aldığı Çiller'in mal varlığını, –kendisinin hesap vermesi söz konusu olduğu için– hiç düşünmeden aklamıştır.

ANAP lideri, 1995 seçimlerinde en önemli kozu olan "Dürüst lider" imajını, Türk Ticaret Bankası olayı ve mal varlığındaki tutumu ile kaybetmiştir.

Yılmaz, belki de bunu bildiği için, "dürüstlüğü Ecevit'e bıraktı" ve daha yuvarlak bir cümle ile halkın karşısına çıktı: "Sessiz çoğunluğun sesi olacağız"

Acaba vatandaş buna inanabilecek mi?

Halksız demokrasi

Bir buçuk yıldır iktidarda bulunan ANAP, daha ziyade düzenin seçkinlerinden yana tavır koymuş, halksız demokrasinin uygulanmasında taşeron görevi üstlenmiştir.

Anayasa profesörü Mustafa Erdoğan, "Liberal Toplum, Liberal Siyaset" adını taşıyan son kitabında "Halksız demokrasiyi" anlatıyor.

Erdoğan'ın düşüncelerinden bazı satır başlarını sütunuma alıyorum: "Osmanlı devletinin ve onun modernleşme sürecinin bir devamı olan Cumhuriyet Türkiyesi'nde, 1950'ye kadar halk siyaset sahnesine çıkamamış, daha doğrusu çıkarılmamıştır. Esasen dönemin egemen ideolojisi olan Kemalizm'in, "demokrasi" diye bir meselesi olmamıştır. Kemalizm'in, 6 oku arasında bulunan "Halkçılık ilkesi", uygulamada büyük ölçüde halka karşı işlemiştir. Halk yönetimden uzak tutulmuştur. Fakat ilginç nokta, çok partili siyasi hayata geçtikten sonra da, halksız demokrasi taraftarları eksik olmamıştır. Bunların ortak noktası, "aydınlatılmamış halkın kendisi için iyi olanı bilemeyeceği varsayımıdır. Bundan dolayı, "cahil" halk, aydınların "doğruları" istikametinde aydınlatılmak suretiyle gerçek çıkarlarına ulaşmalıdır. Bu yolda, gerektiğinde devlet zoruna başvurmakta bir sakınca görülmez. Halksız demokrasinin misyonerleri, amaçlarını gerçekleştirmek üzere, muntazaman veya arızi olarak, bazı antidemokratik önlemler alınmasında sakınca görmemektedir. Bu önlemlerin başında, halkın veya halka dayanan politikacıların sindirilmesi için, laiklik ilkesinin militarize edilmesi gelmektedir."

Mustafa Erdoğan, periodik irtica kampanyalarında, basının en önde geldiğini belirtiyor ve militan laiklik anlayışını, laiklik ilkesinin istismarını eleştiriyor.

ANAP seçmeni

28 Şubat sürecinin baş aktörlerinden biri olan Mesut Yılmaz, acaba sessiz çoğunluğun nasıl sesi olacak?

ANAP, büyük şehirlerde, zenginlerin oyunu alıyor. Bütün kamuoyu araştırmaları, Anavatan'ın, Anadolu'dan silindiğini, sadece İstanbul'da ve Karadeniz'de (Hemşehri dayanışması ile) varlığını koruduğunu gösteriyor. İstanbul'un varoşlarında, ezilmiş insanların barındığı fakir mahallelerde Fazilet güçlü.

Acaba, vatandaş, kendisine yakın olanı teşhis edemeyecek cehalette mi? Sağduyudan o kadar yoksun mu ki, Hürriyet veya Sabah'ın rüzgarı ANAP'ın yelkenini şişirmeye yetecek?

Aksine, Kartel'in iki ana gazetesinin Mesut Yılmaz'ı desteklemesi bile, sessiz çoğunluğun uyanması için bir işarettir.

Elektrik ihaleleri, Karadeniz sahil yolundaki paylaşım, RTÜK yasasını çıkarmak üzere sarf edilen bitmez tükenmez çabalar. Başörtüsü zulmü. Dindar insanlar üzerinde uygulanan baskılar. 10'uncu yıl marşı okunarak kutlanan cumhuriyet baloları.

Mesut Yılmaz iktidarı, işte bunları çağrıştırıyor.

Aydın Doğan, Rahmi Koç, Cavit Çağlar, Güven Erkaya, Kamran Çörtük, Tüsiad ve büyük Holdinglerin ekserisi ANAP'ı seçmişse, sessiz çoğunluğun tercihinin farklı olması gerekmez mi? Yoksa bunlar halkı, hem cahil hem de sersem yerine mi koyuyorlar?

Sıralama

Herkes, kendine göre bir sırlama yapıyor. Fazilet'in birinci olacağı hususunda çoğunluk müttefik.

İkincilik tartışmalı. ANAP, 1995'te %19 oranında oy almıştı. O tarihte, denenmemişti. Dürüst bir imajı vardı. "Daha yapacak çok işim var" diyordu.

Yapacağı işlerin ne olduğu ortaya çıktı: "İhale yolsuzluğu ve başörtüsü zulmü".

Mesut Yılmaz, militan laikliğin maşası oldu.

Bu durumda,%19 oranındaki oyunu muhafaza edemez. Laik kesimden, "dürüstlük" ilkesini ön planda tutanlar DSP'ye kayıyor. Kaldı ki, ANAP, "laik cumhuriyetçiler'de" tam bir güven uyandırmıyor.

Yılmaz, ne İsa'ya, ne de Musa'ya yaranabildi. Üstelik iktidardan da düşürüldü. Yolsuzluklar o kadar ayyuka çıkmıştı ki, vatandaşta, haksızlığa uğradığı gibi bir izlenim doğmadı.

İkincilik, ya DSP ya da DYP'nin olacak. DSP, 1995'e göre oy oranını yükseltecektir. ANAP - DSP ittifakı, DSP'ye yarıyor. Çünkü, yükselme eğiliminde olan ve iktidarda, dolayısıyla vitrinde bulunan parti DSP.

Laikçi dediğimiz oylar, CHP barajı aşamaz endişesiyle, DSP'ye gidebilir. Bu da DSP'yi güçlendirir.

Yükselme trendini yakalayan diğer parti DYP. Çiller'in kararlılığı ve cesareti, bilhassa Anadolu'da çok olumlu tesir yaratıyor. Bence DYP ANAP'ı geçecektir.

İlk üç

İlk üç parti, FP, DYP DSP veya, FP, DSP, DYP'dir.

Bu bulguları uzun zaman Yılmaz'ın danışmanlığını yapan, Verso'dan Erhan Göksel de doğruluyor. Göksel'e göre, FP, diğerlerinden 6 puan önde. DSP ve DYP yükseliyor. ANAP geriliyor. CHP ve MHP, referandum havası hakim olursa, baraja takılabilir. Kutuplaşma, başı çeken partilere yarıyacaktır.

Liberal Toplum/Liberal siyaset. Mustafa Erdoğan. Siyasal Kitabevi. Tel (312)3204510
 


  13 Şubat 1999 Cumartesi


"Liberal toplum, liberal demokrasi" kitabında, prof. Erdoğan şöyle diyor: "Halksız demokrasinin misyonerleri, amaçlarını gerçekleştirmek üzere, bazı antidemokratik önlemlere başvururlar. Bu önlemlerin başında, halkın veya halka dayanan politikacıların sindirilmesi için laiklik ilkesini militarize etmek gelmektedir. Halkı sindirmenin mutat yöntemlerinden biri de irtica kampanyalarıdır.


 

|| ANASAYFA || GÜNDEM || POLİTİKA ||
|| EKONOMİ || DÜNYA || DÜŞÜNCE || KÜLTÜR ||
|| MAGAZİN || DİZİ || ARKASAYFA || YAZARLAR ||
|| SERBEST KÜRSÜ || AÇIK OTURUM || LİNKLER ||
|| YENİ ŞAFAK'a Mesaj ||


Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© 1998 ALL RIGHTS RESERVED