alışanlar bunu hiç beklemiyordu? Hükümet durup durup hiç beklemedikleri bir anda maaşlarına tam yüzde yirmi zam yaptığını açıklayıverdi?
Şimdi çalışanlar bu yüzde yirmilik zammı ne yapacaklarını düşünüyorlar.
Dile kolay, tam yüzde yirmi zam tepelerine indi.
Hesabı kuvvetli olmayanlar böyle bir yükün altından kesinlikle kalkamazlar.
Bu parayı da yiye yiye bitiremezler.
Hele evlerinde fazla odası olmayanlar yandı; nereye koyacaklar bu kadar parayı?
Bari hükümet önceden uyarsaydı da herkes kendince hazırlığını yapıp tedbirini alsaydı!
Şimdi kimse yüzde yirmisini ne yapacağını bilemiyor!
Öyle bir para ki, her gün sarı gazoz içip patates cipsi yesen, yine de bitmez!
Çalışanlar hem mesailerini sürdürüp hem de bu parayı nasıl yiyecekler?
Ben olsam işimden istifa eder, bütün vaktimi yüzde yirmimi nereye harcayacağımı düşünmeye ayırırdım.
Çünkü bu paranın öyle plan program yapmadan harcanabilmesi mümkün değil!
Fakire fukaraya dağıtsan; bu sefer memleketin fakir fukara stokları eriyip gidecek.
Yemeyip saklasan, koyacak yer yok!
Hükümet nasıl bu kadar düşüncesiz davrandı ve neden çalışanlarını böyle müşkül bir duruma düşürdü; doğrusu anlayamıyorum.
Yani onlardan zam isteyen falan mı vardı?
Her şey ne kadar güzel gidiyordu, maaşlar zor da olsa cüzdanlara sığıyordu ve herkese zar zor da olsa harcayabileceği kadar bir para veriliyordu.
Ama kendilerine hakim olamayıp zam yaptılar; ağzına kadar dolu olan bardağı taşırdılar.
Şimdi bütün çalışanlar kara kara bu yüzde yirmiyi ne yapacaklarını düşünüyorlar.
Başına böyle bir iş gelmeyenler bilmezler; yüzde yirmiyle başetmek gerçekten zordur.
Benim çocukluğumda yine hükümet böyle bir şey yapmıştı da, yine böyle bir rezillik yaşanmıştı.
Kimse parasını ne yapacağını bilememişti.
Sonunda biz çocuklar, paraları katlayıp kayık yapmış, derelerde, göllerde yüzdüreyazmıştık.
Garsonlar bahşiş vermeye kalkışanlara küfreder hale gelmişti.
İnsanlar, fazla paralarını gece karanlığından istifade ederek kendi bahçesine boşalttığı için komşularıyla kavga eder olmuşlardı.
Bakkallar, kasaplar, manavlar sattıklarına karşılık kesinlikle para kabul etmiyorlardı.
Bankalar kimse parasını yatıramasın diye bankaların önüne barikatlar kurdurmuşlardı.
Korkarım bu yeni yüzde yirmi de, böyle kötü sonuçları beraberinde getirecek!
Çalışanlara verilen yüzde yirmilik zam toplumun huzurunu kaçıracak!
Parasını ne yapacağını bilemeyen işçi ve memurlar bunalıma girecekler; hükümet zammı geri alsın diye bir sürü miting, eylem vesaire yapmak zorunda kalacaklar!
Hükümet zammı geri alamayacak ve durduk yerde gerginlik yaşanacak!
Yüzde yirmi zam, az zamanda doğal olmayan bir felakete dönüşecek!
Küçük bir işgüzarlık bakın nerelere kadar gidiyor.
Yazık!.. Çok yazık!..
16 Temmuz 1999 Cuma