Tatil ve spor yazarı

Gazetecinin tatili yoktur. Dikkat edin, köşe yazarlarına arada bir "Aranızdan bir hafta veya üç beş gün ayrılacağım, tatil yapacağım" notu düşerler. Devlet dairelerinde, bankalarda olsun bu süre üç haftadan az olmaz. Kıskanmıyoruz ama, bu da bizim mesleğin kaderi diyoruz.

Erken yaşta gidenler inşallah huzur içindelerdir. Rıdvan Yelekçi abimiz, Cenk Koray kardeşimiz rahat rahat tatilinizi yapın. Nasıl olsa, yıllarını verdiğiniz sayfalardan sizi kopardıkları gibi üzecek kimse yok artık.

Tatilimiz yok diyoruz, bu bir gerçek. Yıllarca birlikte çalıştığımız Ali Gümüş, Atilla Gökçe, Güven Taner, Kemal Belgin, Naci Arkan, Ali Sami Alkış ve Hüsamettin Acar (Sayamadıklarım lütfen alınmasın) Sorumlu Müdürümüz Necmi Tanyolaç abimizdi. Bize hep şöyle derdi: "Bana izin için gelmeyin! Hele hele cumartesi ve pazar mutlaka gazetede olun!.."

Bu, yaz ayları da olabilir, kış ayları da. Ortak kavgamız neydi? Ne zaman izine çıkacağız veya hafta sonu ailemizle bir defa olsun tatil yapamayacak mıyız? İşte biz gazetecilerin kaderidir, yazgısıdır.

Yeni Şafak ailesinden olmakla gurur duyduğum için bir haftalık aradan sonra yine beraberiz. Bu süre içinde mensubu bulunduğum Türkiye Güreş Federasyonu üyeliği ve İcra Kurulu ile faaliyetlerimiz sürdü.

Olimpiyatlara gidecek güreşçilerimize teşvik ödülleri Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Fikret Ünlü tarafından Kızılcahamam Güreş Vakfı Tesisleri'nde verildi. Pehlivanlarımız da madalya sözü verdi.

Hayat devam ediyor ve spor ara bile vermiyor. Yakında futbol, liglerle buluşacak, arkasından Sydney Olimpiyatları ve doyasıya spor...

Önümüzdeki haftalar içinde sizlere Avrupa'dan değişik spor haberleri, röportajları sunmaya çalışacağım. Polonya'daki güreş minderi üzerinden sizlere haberler yazacağım.

NOT: Necmi Tanyolaç abi, iyi ki bizlere izin vermemekte ısrar ettin. Biz bir yerlerdeysek, senin taleben olduğumuzdan...