Kimse onlar gibi yanmıyor

Siz, sokaklar dolusu kalabalıkların ortasında ıssızlıkla başbaşa kaldınız mı hiç?

Telefonların sustuğu, ihanetlerin, terkedilmelerin en ıssız gecesinde soğuk bir yalnızlık kurşunuyla yüreğinizden vurulmak ne demektir bilir misiniz?

Sadece hüzünlü şarkıların paylaşıldığı gecelerde başınızı yaslayacak bir omuz bile bulamamanın acısı nasıldır, hiç hisseder misiniz?

En güzel çağınızda, gençliğinizi çalan soğuk duvarların önünde sessizce ağlaştınız mı hiç?

Ama onlar, yıllardır önlerine çekilen duvarların arkasında en temel insani hakları olan okuma özgürlüklerinin ellerinden alınmasının ateşiyle yanıyorlar. Bütün kapıların yüzlerine kapandığı, seslerinin ve gözyaşlarının kimselere ulaşmadığı bir dünyada yapayalnız ve tek başınalar...

Üniversiteler, bu yıl da yine yasaklarla ve gencecik kızların yüreklerindeki ateşle açıldı. Şimdi dev bir ateş yanıyor annelerin ve çocuklarının saçlarında.

Kimse onlar gibi yanmıyor. Kimse onların çığlıklarını duymuyor. Çünkü onların, "dokunulmaz" amcaları, "korunaklı" 'baba'ları hiç olmadı.

Hayatlarının hiçbir anında banka batırıp elleriyle halkın ceplerini karıştırmadılar.

"Çete-mafya- siyaset" üçgeninde "derin devlet"le aynı yatağa girip "kahraman" olmaya heveslenmediler.

Tek istedikleri, örtüleri ve onurlarıyla kızlarının herkes gibi okumalarını sağlamaktı. Ama olmadı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da demokrasi, yobazlığın yeni adı YÖK'ün "karanlık" kapısından içeriye giremedi.

Henüz 23 yaşında Hatice Sevim... Daha bir ay olmuş Anadolu'dan İstanbul'a geleli. Lise yıllarında kocaman hayaller kurmuş, doktor olup, yüreklere beyaz bir umut gibi konmayı düşlemiş hep.

Gecelerini gündüzlerine ekleyerek hazırlanmış sınavlara. Ve sonunda düşleri gerçek olmuş. Ver elini İstanbul Tıp Fakültesi... Sevincin kanatlarında uçarak geldiği okulun kapısında Alemdaroğlu'nun "zaptiyeleri" karşılamış önce Hatice'yi.

Ve sonra "ikna odaları"nda vurmuşlar özgürlüğü Richard Bach'ın martısı gibi kanatlarından.

Savunmasız yüreklerin yanmasından haz duyan "insan sürüleri"nin doldurduğu sokaklarda yapayalnız şimdi Hatice...

Gözünü uzak düşlere dikmiş binlerce Hatice'nin kanadı kırık ve yüreğinde ateş var.