![]() |
![]() |
![]() |
| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Öresund KöprüsüToplumların ekonomik, sosyal ve kültürel tarihinde nehir ve köprülerin vazgeçilmez bir yeri ve önemi vardır. Şehirlerin güç ve dinamizmi, bir ölçüde yol ve köprülerinden kaynaklanır. "Sen" nehri ve üzerindeki köprüler olmadan canlı bir Paris düşünülemez. Aynı şekilde "Thames" nehri ve üzerindeki köprüler olmasaydı Londra çok sönük kalırdı. Yapımları çok gecikmiş olsa da boğaz köprüleri olmasaydı, Asya ve Avrupa, bir bütünlük içinde, kesintisiz bir biçimde İstanbul'da birbirine bağlanamazdı. Köprülerin güç ve işlevini iyi kavrıyan İngiltere ve Fransa, Paris ve Londra'yı demir ve kara yoluyla birbirine bağladı. Aynı şekilde İsveç ve Danimarka da yeni yüzyılın başında Stockholm'le Kopenhag'ı demir ve karayoluyla birleştirdi. Sabahın erken saatinde, Ağralı'yla birlikte, Stockholm'un merkez istasyonundan trenle Kopenhag'a doğru yola çıktık. Almanya, Fransa gibi, İsveç'in de hızlı trenleri var. Beş saat sonra Kopenhag'ın tarihi istasyonuna geldik. Baltık Denizi'ni aşarak İskandinav ülkeleriyle Avrupa'yı kara ve demir yoluyla birbirine bağlayan Öresund köprüsünün yapımına 1993 yılında başlanmış. Yatırım maliyeti üç milyar doları aşan proje yedi yılda tamamlanabilmiş. Köprü 4 kilometrelik tüp geçit, 4,5 kilometreyi bulan bir suni ada ve 8 kilometre ara köprü olmak üzere üç ana bölümden oluşuyor. Kara yoluyla demir yolunun birlikte olduğu, dünyanın en uzun tüp geçidi, denizin 8,5 metre altından geçiyor. Eskiden nehirler köprüyle aşılırdı. Köprüler, Köln, New York ve San Fransisco ve İstanbul'da olduğu gibi, şehirlerin farklı yakalarını birbirine bağlar. Global dünyada ise, artık köprüler, ülkeleri birbirine bağlıyor. Manş Tüneli, İngiltere'yi yalnızca Fransa'ya değil, Avrupa'yla birlikte Asya'ya da kara ve demir yolu bağlantısı sağlıyor. Aynı şekilde Öresund köprüsü de dört İskandinav ülkesini Ana Avrupa'ya birleştiriyor. Öresund köprüsü İsveç ile Danimarka arasındaki sınırı bütünüyle ortadan kaldırmış. Avrupa ülkeleri arasındaki giriş ve çıkışlarda hiç kimse pasaport sormadığı gibi ortalıkta asker de yok. Ülkeler birbirlerinde sınırlarıyla değil, ürettikleri ürün, hizmet ve bilginin kalitesiyle ayrılıyor. Danimarka bir Adalar ülkesi. Kutuptaki Grönland'ı saymazsak, en büyük adası Yutland. Kiel kanalı'yla Almanya'nın bir uzantısı olmaktan çıkan Danimarka, Viking'lerin ve İskandinav ülkelerinin merkezi. Danimarka'nın başkenti Kopenhag'ın neresine gidilirse gidilsin Anadolu'dan gelmiş girişimcilerin işyerleriyle karşılaşılıyor. Özellikye pizza sektörü, İtalyan'lardan Türk'lere geçmiş. Kulu'dan gelen Mehmet Kaya'nın ortaklarıyla işlettiği pizza restoranı bölgesinin gözbebeği. Önümüzdeki günlerde Kopenhag Türkiye'nin gündeminde önemli bir yer tutacak. Çünkü AB hukukuna uyum sağlamada Kopenhag'da belirlenen kriterler esas alınacak. Türkiye'nin AB'ye tam üye olmasında, Kopenhag kriterleri gerekli, ancak yeterli değil. Türkiye'de her şeyden önce köklü bir zihniyet değişimine ihtiyaç var. Bunun için de politikacılarla birlikte sivil ve asker bürokratların, sade bir vatandaş olarak, Avrupa'yı baştan sona gezmeleri gerekir.
ngurdogan@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|