![]() |
![]() |
![]() |
| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Yönetim işi ustalık isterGünümüzde oldukça karmaşık bir yapı kazanan kamu, özel ve gönüllü kuruluşların yönetimi akademik çevrelerde en çok tartışılan konuların başında geliyor. Hafta sonunda Berlin'de üniversite öğrencileriyle, "örgütlerin yönetiminde ortaya çıkan yeni gelişmeler"i tartıştık. Yönetim ustalığı, erdemli olmaya dayanan, bir yanıyla bilim, bir yanıyla da sanattır. Örgütünü erdemiyle yönetene kimse erdemsiz davranmayı düşünmez. Bir örgütte erdemli olanlar değil de, erdemsiz olanlar saygı görürse, haksızlıkların önüne geçmek mümkün olmaz. Celal Tüter, Yusuf Pala, Murat Dere ve Hakan Yıldız Berlin Teknik Üniversitesi'nde mühendislik eğitimi yapan öğrencilerin "yönetim konularına biraz yabancı kaldıklarını" söylediler. Üniversitelerde dünyadaki gelişmeleri çok yakından izlemek zorundalar. Örgütlerin durmadan değişen yapısı, yönetim düşüncesine de yansıyor. Kusursuzluğu arama yolunda yapılan çalışmalar, başta üniversite yönetimi olmak üzere her alanda katlanarak artıyor. Dünyada en çok okunan kitapları, Akio Morita, Bill Gates, Andrew Grove gibi, örgütleri başarılı kılmanın sırlarını anlatan girişimcilerle, Charles Handy, Michael Porter ve Warren Bennis benzeri iş dünyasıyla bağını koparmamış akademisyenler yazıyor. Kendi payıma, onların çalışmalarından dünyadaki gelişmelere ilişkin çok şey öğrendim. Yusuf Pala gibi, yönetim sorunlarını ele alan çalışma isteyenlere de adıgeçen girişimci ve akademisyenlerin kitaplarını öneririm. Yönetim Habil'le Kabil'den beri, insanların ana sorunlarının başında geliyor. Çünkü üç kişinin olduğu yerde bir yönetici seçme sorunu ve sorumluğu vardır. Aile, şirket, hastane, üniversite, ordu ve hükümet gibi, kamu ya da özel her kurum ve kuruluşta, yönetim ve yönetici sorunuyla karşı karşıya gelinir. Yönetilen örgütün büyüklüğü ne olursa olsun, karşılaşılan sorunlar büyük ölçüde değişmez. İster kamu, ister özel, isterse gönüllü olsun, örgütlerin olduğu yerde insan, insanın bulunduğu ortamda da yönetim sorunu olur. Bir yöneticinin başarısı, çalışanlarıyla birlikte, sevgi ve saygı çemberi içinde, ortak amaca doğru elele yürüyebilmesine bağlıdır. Alvin Toffler "Üçüncü Dalga" isimli kitabında, sanayi toplumunda geliştirilen yönetim modellerinin önemini bütünüyle yitirdiğini uzun uzun anlatır. Bilgi toplumunda, sanayi toplumunun yönetim modelleriyle birlikte ilke ve yöntemleri de artık büyük ölçüde geçerli değil. Türkiye'deki bütün kurum ve kuruluşlar, oluşmakta olan yeni toplumun değerlerine göre, yeniden yapılanmak zorundalar. Sanayi toplumunun odak noktasında, fabrika ve askerler vardı. Bilgi toplumun odak noktasında ev ve girişimciler olacak. Türkiye'yi Avrupa Birliği'ne ordu tipi katı hiyerarşik örgütlerin yöneticileri değil, orkestra gibi, bütün çalışanların katılımı sağlayan koordinatör yöneticiler taşıyacak. Hiçbir kurum ve kuruluş ordu gibi örgütlenmeye özenmemeli. Hiyerarşi örgütlerin dinamizmi yok etmekle kalmıyor, yönetimde bilgi ve getiriyi de paylaşmayı da büyük ölçüde önlüyor. Paylaşmanın olmadığı yerde gelişme de olmaz. Yönetim ustalığının sırrı, paylaşmayı bilmede gizlidir.
ngurdogan@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|