YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Bilişim'den

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

ABD'deki Müslüman lobisi

Amerika'da yaşayan Müslümanların bulundukları toplum içindeki siyasal ve ekonomik etkinlikleri gittikce artıyor. 1960'lı yılların başında 100 bin kadar olan müslüman nüfus bugün bazı tahminlere göre 10 milyona kadar ulaşmış durumda.

Çoğunluğunu Arap asıllı Müslümanların oluşturduğu dünyanın değişik yerlerinden gelen Amerikalı Müslümanlara ait bir çok kuruluş, bir yanda kendi aralarında iletişim kurmalarına, karşılaştıkları çeşitli sorunlara çözüm arama konusunda önemli katkılarda bulunurken diğer yanda son yıllarda artan biçimde lobicilik faaliyetleri yapmaktadırlar. Lobiciliğin yasal olduğu ABD'de lobilerin Amerikan yönetiminde ne denli etkin olduğunu Türkiye'den bile hissedebiliyoruz. Örneğin Yahudi lobisi, Ermeni lobisi, Yunan lobisi gibi etkin lobicilik yapan gruplar ABD'nin dış politikasını belirleyebilecek kararlar aldırabilmektedir.

Güçlü lobi kuruluşları başkanlık seçimlerinde doğrudan etkili olabiliyorlar. Başkanlık seçimlerinde göstereceğiniz performans, o grubun yönetimle olan ilişkilerini belirlediği gibi gücünü göstermesi bakımından da önemli. Başkanlık seçimlerinin yaklaştığı şu günlerde sonucu doğrudan etkileyecek güçte olmasa da belki de ilk defa müslüman lobisinden bahsedilmektedir. Değişik kuruluş ve enstitü adı altında örgütlenen Müslümanlar ırkçılık, ayrımcılık, islamophia gibi çoğu medyatik terörden kaynaklanan ve Amerikan toplumunda Müslümanların aşağılanmasına/dışlanmasına neden olan propaganda ve uygulamalara karşı mücadele ediyor, sivil insiyatif geliştiriyorlar. Hatta bireysel hak ve özgürlükler düzeyinde sonuç alma yönünde kamuoyunda ses getirecek önemli çalışmalara imza atmaya başladıklarına şahit oluyoruz.

Müslümanlar ABD siyasetinde doğrudan etkin değiller henüz. Örneğin ne kongrede ne de senatoda müslümanların bir temsilcisi bile yok. Her ne kadar, ilk defa Fuji'deki Amerikan büyükelçiliğine Bangaldeş doğumlu bir müslüman atanmış olsa da ABD'de yaşayan Müslümanların sayısal güçleri ile sistem içindeki ağırlıkları diğer azınlıklara göre kıyaslanamayacak durumda.

Yapılan araştırmalara göre, yoğun olarak yaşadıkları Illinois, Michegan, California, Ohia gibi eyaletlerde Müslümanların, başkan adayları arasındaki destek oranı birbirine çok yakın. Geleneksel Demokrat adaylara duyulan yakınlık bu seçimde de kendini gösteriyor. Gore yüzde 33 oranla önde olmasına karşın Bush yüzde 28 gibi bir desteğe sahip görünüyor.

Dış politikada müslüman etkisi

Amerikan-Müslüman İlişkiler Konseyi'nin (CAIR-Counsil for American-Islamic Relations) yaptığı araştırmaya göre Müslümanların siyasi eğilimlerinde adayların dış politikadaki tercihleri doğrudan etkili oluyor. Bunun tercümesi Demokrat ve Cumhuriyetcilerin Ortadoğu, Kudüs, Irak'a uygulanan ambargo gibi konularda alacağı tavır Müslüman oyların rengini belli edecek. Örneğin, Amerika'nın büyükelçiliğini Kudüs'e taşıyabileceğini açıklayan başkan adayının müslüman oyları kazanma şansını zorlayacak.

Müslüman oylar Amerika geneline bakıldığında fazla değil. Ancak Müslümanların artan ekonomik ve sosyal durumlarına paralel olarak kritik durumlarda belirleyici rol oynayacak bir güce geldikleri de rahatlıkla söylenebilir. Değişik amaçlarla kurulan kurumlarla etkinliklerini artırırken, ciddi lobi faaliyeti yürütebileceklerini göstermektedirler. Washington'da kurulan Kudüs için Amerikan Müslümanları (AMJ-American Muslims for Jerusalem) ya da Ayrımcılığı Karşı Amerikan Arap Komitesi (American-Arab anti-Discrimination Committee) gibi kuruluşlar Müslümanların durumlarını iyileştirme ya da kamuoyunda sürekli işlenen İslam karşıtlığıyla mücadele ettikleri gibi İslam dünyasını ilgilendiren Amerikan politikalarını etkileme yönünde ciddi adımlar atmaya başladıklarını gösteriyor.

Şüphesiz Amerika gibi lobi cenneti bir ülkede bu faaliyetlerde sonuç almanın en temel şartı iyi örgütlenme ve ekonomik güçten geçiyor. Ekonomik olarak ne kadar güçlü iseniz siyasal ağırlığınız da o kadar fazla demektir. Amerika'daki Yahudi lobisinin gücü Yahudilerin ekonomik durumlarında kaynaklanıyor. Eğer Yahudi lobilerinin Amerikan yönetiminde ağırlığı olmasa idi İsrail'in Ortadoğuda bu denli güç kazanması hatta varlığı bile mümkün değildi. Ancak Müslüman lobilere verilecek (şimdilik) dış destek Amerikan iç politikasındaki dengeleri etkileyebilir.

Başta Türkiye olmak üzere Arap ve diğer Müslüman ülkeler, Amerika'daki lobi kuruluşlarına gazete kupürü derlemek düzeyinde kalan faaliyetler karşılığı milyonlarca dolar akıtmak yerine veya buna paralel olarak Amerika'da yaşayan müslümanların seçimlerdeki gücünü de kullanmayı düşünseler çok daha etkin olabilirlerdi. Amerika'ya giden Türkiye Cumhurbaşkanı neden sadece Yahudi lobisi ile görüşmek zorunda kalıyor?

Milyonlarca Müslüman seçmenin varlığı siyasal ağırlığa dönüştürülebilseydi Kudüs başta olmak üzere Türkiye'nin, İslam dünyasının ve sorunlarını halletmek için Müslüman lobisinden de yardım istemek hiç de utopik bir tez gibi algılanmazdı.


5 EYLÜL 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Akif Emre

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...