![]() |
![]() |
![]() |
| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Gerçekten de önemli olan uygulamaÖyle anlaşılıyor ki Genelkurmay Başkanı'nın konuşması uzun süre konuşulacak. Türkiye'de taşların yerine oturması bakımından faydalı da oldu. Sayın Kıvrıkoğlu'nun bir tespitine yürekten katıldığımı belirtmeliyim: "Önemli olan yasanın çıkması değil, uygulama!" demiş Kıvrıkoğlu, KHK yerine memur kıyımı için çıkarılması istenen yasa dolayısıyla. Gerçekten de Türkiye'nin siyasi ve hukuki yapısını yazılı olan yasalar değil, bunların uygulama biçimi belirlemektedir. Sözgelişi Anayasa'da "Yargı yetkisi, Türk Millet adına bağımsız mahkemelerce kullanılır." (md. 9) denmektedir. Yine Anayasa'da "Hiçbir organ, makam, merci ve kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz." (md. 138) hükmü yer almaktadır. Şimdi Genelkurmay Başkanlığı'nın Ankara'daki hakim ve savcıları toplayıp "irtica" brifingi verdiği ve bir mevhum düşmanı hedef gösterdiği bir ülkede mahkemelerin bağımsız olduğunun, hiçbir makam ve merciin yargı yetkisinin kullanılmasında hakimlere talimat veremeyeceğinin, tavsiye ve telkinde bulunamayacağının Anayasa'da yazılı olmasının ne anlamı var? Genelkurmay Başkanının açılmış olan bir davada yargılanması söz konusu olan sayın Fethullah Gülen'i ve cemaatini doğrudan hedef alan konuşmasından ve "biz askeriyede böylelerine gerekeni yapıyoruz, siviller de yapmalı" dedikten sonra hakimler Gülen ve cemaatini nasıl her türlü dış etkiden bağımsız olarak yargılayacaklar? Sayın Kıvrıkoğlu Hocaefendi'nin tutuklama kararını kaldıran İstanbul DGM'yi de "Fethullahçı" imasıyla suçluyor: "Ankara DGM'nin verdiği kararı İstanbul DGM nasıl bozabiliyor?" diyor. Bu sözler vereceği karar konusunda yargıya açıkca telkinde bulunmaktır. Çünkü bu sözlerin sahibi sıradan bir insan değil, sözleri karşısında dokunulmazlığı olan siyasilerin bile dizlerinin bağının çözüldüğü bir komutan. Siyasiler böyle bir tavır alırken hiçbir dokunulmazlığı olmayan hakimler bu konuşmayı nasıl değerlendirirler dersiniz? Yasalarında "bağımsız yargı" laflarının edildiği "hukuk devleti"nden manzaralar bunlar. Kıvrıkoğlu Paşa haklı; önemli olan yasanın var olması değil, uygulanması, nasıl uygulandığı. Burada problem iki yönlü: Birincisi Genelkurmay Başkanı yetki ve sorumluluğu dahilinde olmayan bir alanda konuşmakta. Yargının nasıl olacağı, kanunların nasıl çıkacağı, gurup kararı alınıp alınmayacağı Genelkurmay Başkanı'nın yetki ve sorumluluk alanına dahil değil ki... Bir mahkemenin kararının diğer mahkeme tarafından bozulmasına hayret etmesi de sayın Kıvrıkoğlu'nun hukukçu olmamasıyla ilgili. Eğer hukukçu olsaydı yargıda adaleti temin maksadıyla bir mahkemenin verdiği kararın diğer mahkemelerce kontrol edilmesinin gayet normal bir prosedür olduğunu bilirdi. Adli sistemin en temel kurumları olan istinaf ve temyiz mahkemeleri bütün dünyada ilk derece mahkemelerinin verdiği kararı ikinci ve bazı açılardan üçüncü kere kontrol etme amacıyla kurulmuştur. Genelkurmay Başkanı yetki ve sorumluluk alanı dışında değil de içinde olan konularda açıklama yapsa bence daha isabetli olur. Hem bu alanlarda açıklama yapması bekleniyor da. Bundan bir hafta önce hafızam beni yanıltmıyorsa Yeni Binyıl gazetesinde geçtiğimiz 30 Ağustos'ta emekli edilen Veli Küçük Paşa'yla ilgili bir haber çıktı. Ben haberin doğruluğundan ciddi olarak şüphe ettim. Ancak dikkatle takip ettiğim halde bugüne kadar Genelkurmay'dan bir açıklama görmedim. Güya Veli Küçük Paşa'nın garnizonunda mutfakla yemekhane arasında 250 metrelik bir ray döşenmiş. Raylar DDY'ından bağış olarak sağlanmış, askerler de rayı döşemişler. İhale bedeli 800 milyar liraymış. Gazete uzmanlarla konuşmuş, bu şartlarla taş çatlasa 30 milyar liraya çıkar demişler. Görüldüğü gibi bu haberde bir yanlışlık var, daha doğrusu olmalı. 30 milyara çıkması gereken raylar 800 milyara ihale edilmiş olabilir mi? İşte ben o günden beri Genelkurmay'dan bir açıklama beklemekte, acaba yapıldı da çok kıyıda köşede kaldığı için ben görmedim mi diye de endişe etmekteyim. Bence Genelkurmay Başkanı kanun yapımını yasama organına, uygulamasını "bağımsız" mahkemelere bırakmalı, şu ihale konusuna açıklık getirmeli, yanlışlık nereden kaynaklanıyor onu izah etmeli. Bu konu üstelik Genelkurmay'ın doğrudan yetki ve sorumluluk alanına giriyor.
makifaydin@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|