![]() |
![]() |
![]() |
| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Katılım Ortaklığı Belgesi yolunda Selçuk'un sözleriYargıtay Başkanı Sami Selçuk'un konuşması hiç olmazsa yılda bir defa nefes almamıza, özgürlükler konusunda umutlarımızı tazelememize yardımcı oluyor. Buna, bu yıl, Cumhurbaşkanı Sezer'in hukuktan yana tavırları da eklendi. Selçuk'un bu yılki konuşması, Avrupa Birliği tarafından Kasım ayında yayınlanacak olan 'Avrupa Birliği Katılım Ortaklığı Belgesi'nin üzerinde çalışıldığı tarihlere denk gelmesi açısından da önemliydi. Bu belgede büyük bir olasılıkla, Ankara'nın yapması gereken, -başta insan hakları ve demokratikleşme alanında olmak üzere- temel reformlardan söz edilecekti. Bu anlamda Selçuk'un konuşması, Katılım Ortaklığı Belgesi'nin muhtemel bir izdüşümü niteliği taşıyordu. Türkiye ile Avrupa Birliği anlayışları arasındaki köprünün, Genelkurmay Başkanı Kıvrıkoğlu'nun sözleri ve yaklaşımları ile değil, çok geniş bir kesimin desteğini de kazanmış olan, Yargıtay Başkanı Selçuk'un dile getirdiği görüşler ile kurulabileceği bu vesile ile ortaya çıkıyordu. Selçuk'un sözleri, devleti yönetenlerin bir türlü telaffuz etmek istemedikleri, Avrupa Standartları'na, Kopenhag Kriterleri'ne atıf yapan sözler olması açısından da önem taşıyordu. Geçen yılki konuşmaya 'dudak bükenler', bu olguları gözardı ederek yine aynı devletçi tavırları gösteriyor ve bu yılki konuşmaya da aynı tarz eleştirilerini yöneltiyorlardı. Bu eleştirilerde benim dikkatimi çeken iki nokta vardı... İkisi de gayrıciddi idi. Birincisi. Selçuk'un konuşmasını oluşturan alıntıların çeşitliliğinden ve kaynaklarının birbiriyle olan çelişkilerinden (!) söz eden imzasız bir yazıydı. Sanırım bu kadar cahilce bir yazıya imza koymaya cesaret edememişlerdi. İkincisi yine aynı gazetede, bir 28 Şubat militanının ( Oktay Ekşi'nin ) bilinen saplantılarıydı. Sami Selçuk'un söylediği onca söz, yaptığı onca özgürlük çağrısı dikkate alınmıyor, buna karşılık, Türkiye'nin bir şeriat tehlikesi ile karşı karşıya olduğunun ifade etmemiş olmasının üzerinde duruluyordu. Aslına bakılırsa konuşmanın tamamı, Türkiye'nin içinde bulunduğu asıl tehlikenin, 28 Şubatçılar'ın iddia ettiği ve topluma kabul ettirmeye çalıştıkları gibi, şeriat-bölücülük tehditleriden değil, özgürlüklerin ve hukukun yetersizliğinden kaynaklandığını anlatmaya yönelikti. Yani Türkiye'nin asıl sorunu şeriat, bölücülük gibi yapay tehditler değil, özgürlüklerin yetersizliği ve demokratik anlayışın, demokratik mekanizmaların geliştirilememiş oluşu idi... Selçuk, bunları dile getiriyordu. Geçen yıl da benzer şeyleri söylemişti. Human Rights Watch'ın, (İnsan Hakları Gözleme Merkezi, ABD) geçenlerde yayınlanan son Türkiye raporunda da, Türkiye'nin demokratik reformlar yapmakta oldukça ağır davrandığı ve hükümetlerin sorunları çözmek yerine geçici veya yarım önlem almayı bir gelenek haline getirdiklerine dikkati çekiliyordu. Raporda, Türkiye'nin insan haklarındaki kötü sicilini düzeltmediği, temel reformları gerçekleştirme konusunda çok yavaş davrandığı ve bu yöndeki çabaların da engellerle karşılaştığı ifade ediliyordu. Sami Selçuk'un da, konuşmasında üzerinde durdukları aslında bunlardı. Yargıtay Başkanı özetle, daha fazla demokrasi, daha fazla insan hakları, daha fazla özgürlük daha fazla hukuk diyordu. Daha fazla şeriat tehlikesi, daha fazla bölücülük sendromu, daha fazla yasak diyecek hali yoktu ya!.. Avrupa Birliği Normları da bunlardan ibaretti. Selçuk, "Türkiye ve Türkiye insanı bu normlara layıktır" diyordu. 'Dudak bükenler'in önce bunu teslim etmesi lazım. Demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve refah talepleri, bu yapay tehditlerin biteceği belirsiz tarihlere mi ertelensin? Yoksa Türkiye insanı bir an önce üzerindeki yasaklardan, kısıtlamalardan, hukuk dışı uygulamalardan kurtularak Avrupa Standartlarında hukuka dayalı demokratik bir sisteme mi kavuşsun? Yargıtay Başkanı'nın sözleri, Türkiye'nin bu yolda bir karar aşamasında olduğunu gösteriyor. Ve aynı zamanda, 'Dudak bükenler'in fazlaca bir şanslarının bulunmadığını...
kduzgoren@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|