YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Gündemin ana başlığı

Önümde yerli yabancı gazeteler yığılmış duruyor. Dergilere göz atıyor, televizyonların haber bültenlerini izliyorum. Üzerine söz alınacak nice başlık biribirini itip durarak gözüme girmeye çalışıyor. Wittgenstein'ın "Üzerine konuşulamayan konusunda susmalı" önermesi ilk kez bunca uzak görünüyor gözüme. Bakıyorum, susulası tek nesne yok neredeyse.

Gelgelelim, önceliği neye vereyim, ilk hangisinden başlayayım, hangi başlıkları biribirine katıştırayım türünden kaygılar hiç mi hiç yer tutmuyor kafamda, gönlümde. Çünkü Salı gecesinde takılıp kalmışım. Bu köşeyi düzenli izleyenler benim nasıl her fırsatta Beşiktaş üzerine söz aldığımı, ilintisiz başlıkları bile Beşiktaş'a bağlamakta hiç duraksamadığımı, hatta Cimbom'u överken bile araya Karakartal'ı sokuşturmayı başardığımı iyi biliyorlar. Ama Salı gecesinden beri ne zaman bilgisayarın başına otursam, "Beşiktaş sen bizim her şeyimizsin" ya da "En büyük Beşiktaş, başka büyük yok" gibi görkemli önermeleri ardı ardına sıralamaktan başka bir şey gelmiyor elimden. Ben de, bu nedenle, başkalarının yazdıklarına yaslanmak zorunda kalıyorum (Şu son dört günün gazetelerine bakıyorum da meğer ne çok Beşiktaşlı köşe yazarı varmış sessiz sedasız oturup böyle bir günü sabırla bekleyen!).

Çetin Altan Sabah gazetesindeki "Beşiktaş da Ankara'yı yaya bıraktı" başlıklı yazısına şöyle başlıyor: "Beşiktaş-Barcelona maçında Beşiktaş tam anlamıyla Avrupa Birliği'nin 21. Yüzyıl takımıydı; Barcelona ise 20. Yüzyıl'da kalmış evrensel bir İspanya takımı..." Altan'ın, yazısında Ankara için dile getirdiği saptamalara katılmamak olanaksız: Bu da beni "iç siyaset" sayfasında Beşiktaş üzerine söz almak konusunda rahatlatıyor. Tam bu konuda iki çift laf da ben edeyim derken, gözüm başka bir yazıya takılıyor:

Selim Akçin Yeni Binyıl gazetesinin Televizyon sayfasındaki köşesinden şöyle bir deneyim yaşadığını anlatıyor: "28 günlük bedelli askerlikte, üç bin kişilik büyük salonda üç maç izledim. İlk maç Beşiktaş'ın, ikincisi Galatasaray'ın, üçüncüsü de Fener'indi. Oradan edindiğim izlenim bugüne kadar söylenenleri doğruluyordu. En fazla seyircisi olan takım Fenerbahçe, ondan sonra sırayla Galatasaray ve Beşiktaş geliyordu. Buna rağmen, takımını en çok seven, en çok bağıran, en çok bağrına basan seyirci kim diye sorulursa Beşiktaş derim hemen. O seyircinin, 90 dakika susmadan bağırdığı, pankartına yazdığı 'Beşiktaş sen bizim her şeyimizsin" sloganı da bu seneye damgasını vuracak."

Akçin'in saptamasını, yazdığı sayfa ("televizyon") dolayısıyla spora da siyasete de "yansız" duran (ya da durduğunu varsaydığım) bir kişinin söz alması olarak gördüğüm için, pek ama pek önemsedim. Tam da bu nedenle "susmadan bağırmak"ı tutup "hiç susmadan bağırmak"a çevirmeye yeltenmiyorum, ama Akçin'in bir tümcesini küçümen bir vurgu değişikliğiyle düzeltmek gerekiyor: "Beşiktaş sen bizim her şeyimizsin" sloganı bu seneye de damgasını vuracak!

Bu ufarak düzeltinin ne anlama geldiğini kavramak için tek bir koşul var: Bir kez olsun İnönü Stadı'nın eşiğinden geçip tribündeki yerinize oturmak! Biliyorsunuz, sarsılmaz savlarımdan biri de şu: Kişinin "Tam Beşiktaşlı" olması için İnönü'de maç izlemesi gerekir! İmdi:

Ey Beşiktaşlılar! Yurdun dört bir yanında sizden milyonlarcası olduğunu biliyorum. Her ne kadar stadımız yirmi bin kişilikse de koşun gelin, yönetimiyle, teknik kadrosuyla, futbolcusuyla, kulüp çalışanıyla sizin için bunca özverili bir uğraş sergileyen bu ayrıcalı takımı bir kez olsun tribünden izleyin!

Hem "Tam Beşiktaşlı" olmanın tadını çıkarın, hem bu küçücük katkınızın bile Karakartal'a neler kazandırdığının ayırdına varın!


24 EYLÜL 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Hakan ARSLAN

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...