![]() |
![]() |
![]() |
| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Kadın dövülür mü?Hiçbir canlı dövülmez, "Kadınlarınıza iyi davranın, onlar size Allah'ın emanetidir, kadınlarını dövenler hayırlı kimseler değildir" sözleri İslam'ın aziz Peygamberine aittir. O'na on yıl hizmet eden Enes, "Bir kere bile sert söz söylemedi, yaptığım veya yapmadığım bir işinden dolayı beni sorgulamadı, 'nasip olsaydı olurdu' der geçerdi" diyor. Hem cezada hem eğitimde hem de zorla yaptırmada en yaygın aracın sopa olduğu bir toplumda İslam, insanların vicdanlarını ve duygularını eğiterek sopayı zaman içinde bıraktırma yolunu tutmuştur. Kur'an'da hafifçe dövmeye izin verilen (tavsiye veya emredilen değil) tek durum, ailenin huzur, düzen ve şerefini ihlal eden, öğüt ve uyarılara kulak kapatan kadının durumudur, bu durumda bile Hz. Peygamber'in yönlendirmesi işin başka yollardan çözülmesidir. Özetle İslam sopayı getirmemiş, var olanı asgarîye indirerek bıraktırmayı amaçlamıştır. Ama uygulamada hem İslam dünyasında hem de başka toplumlarda "cezada, eğitimde, öfkeyi teskinde, zorlamada" sopa hep kullanılmıştır; bunun vebalini dinlerde ve ahlakta değil, nefsinin arzularını, duygularının tatminini dinin ve ahlakın önüne alan ham insanda aramalıdır. Uygulamadan bildiğim pek çok örnek içinde, Kur'an'ın son derecede nadir ve özel bir durumda izin verdiği dövme örneğine hiç rastlamadım. Ama sudan sebeplerle, tamamı meşru olmayan sayısız dövme olayını biliyorum ve bunu yapan erkeklerin de çoğu namazında niyazında adamlardır. Allah elbette bunları iki sebeple sorumlu tutacaktır: 1. Meşru olmayan bir sebeple ve şekilde kadınları dövdükleri için. 2. İslam'a ve müslümanlara söz getirdikleri için. Öte yandan kadın dövenlerin, kadına karşı şiddet kullananların çoğunun fetvayı dinden almadıklarını, davranışlarını din kurallarına göre ayarlamadıklarını da biliyoruz. Şu halde kadına karşı şiddet kınanıyorsa ve bu çirkin uygulamaya son verilmek isteniyorsa bilinmelidir ki, İslam da bunu istemektedir, bu rahmet dini dövmeden değil, sevmeden yanadır. Meselenin islâmî yönüne yukarıda kısaca değinmiş olduk. Bizim bu yazıda "kadının dövülmesi" meselesini konu edinmemizin asıl sebebi, hemen her gün ekranlarda gördüğüm, kadınlarımıza ve kızlarımıza karşı resmî görevlilerin kullandıkları şiddettir. Bunun en sık rastlanan örneği de "hak arayan, haksız buldukları bir uygulamaya veya karara karşı demokratik tepkilerini ortaya koyan kadınlarımıza ve kızlarımıza" uygulanan şiddettir. Deniyor ki, "Efendim izin alsınlar ondan sonra gösteri yapsınlar, izinsiz gösteri yaptıkları sürece biz engelleriz, engellerken de biraz döveriz!" Buna karşı iki çift sözümüz var: 1. Haksız kararı alan, uygulamayı yapan izini de vermiyor, verdirmiyor; o zaman gösteri ve toplanma özgürlüğü/hakkı/denetim aracı nasıl kullanılacak? 2. İzinsiz gösteri yapanların dövülebileceği hangi kitapta yazıyor? Alemin gözü önünde komutan, öğretmen, polis... kadın olsun erkek olsun insanı döverse koca karısını, çocuk çocuğu, sokaktaki insan da birbirini döver. İslam'a, Kur'an'a saldırmak için -bilir bilnez- dövme olayını kullananların çevrelerinde olup biteni görecek gözlerine, işitecek kulaklarına ne oldu acaba!
hkaraman@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|