![]() |
![]() |
![]() |
| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
...Anadolu'da çalışma kültürü"Zeka ve beceri bakımından, bir Türk beş Japon'a bedeldir. Fakat biraraya geldiklerinde, beş Japon elli Türk eder!" Anadolu'daki şirket çalışanlarının eğitim seviyesi İstanbul gibi büyük kentlerdeki şirket çalışanlarından çok yüksek. Geçen ay Batı Anadolu taşra kentlerinden birinde bir konfeksiyon fabrikasında üç gün geçirdim. Benim için bir nevi keşif gezisi oldu bu. İşletmedeki üçyüzden fazla çalışanla mümkünse tek tek konuşmak, duygu ve düşünce dünyalarının içine girmek istiyordum. Bunda sadece şirket için yararlı bir iş yapma amacı gütmüyordum. Bir akademisyen olarak, insanların işyerinde nasıl mutlu ve başarılı olabileceklerini doğrudan kavramak, onların fikir ve hislerini paylaşmak istiyordum. Rahat konuşamıyorlar
İlk toplantıyı tepedeki yedi yöneticiyle yaptım. Ardından ilk grup çalışanla biraraya geldik. Yaklaşık 40 kişiydiler. Birçoğunun endişeli veya en azından tereddütlü olduğunu gözlüyordum. Hatta, konuşmakta olan arkadaşlarına arkadan müdahale edip, "Kız sus, boşver!" diyenler bile oldu. Fakat dakikalar ilerledikçe benimle çok rahat konuşabileceklerini görüp açıldıkça açıldılar. O kadar ki, ikinci günün sonunda, gelen gruplar neredeyse gitmek istemiyor, sohbet devam edip gitsin istiyorlardı. Son derece yorgun, fakat mutluluktan adeta sarhoş gibiydim. Şirket adını gizli tutarak, onlarla neler konuştuğumun bir özetini sunacağım. Böylece sizleri de Anadolu'nun çalışma kültürünün keşfine ortak etmiş oluyorum. Bu kıyağımı unutmayın! Eğitim düzeyi yüksek
İşletmenin en göze çarpan niteliği yüksek bir görgü ve eğitim düzeyi idi. Ben 20 yıldır İstanbul'daki hiçbir işletmede eğitim düzeyi bu kadar yüksek çalışanı birarada görmedim. İstanbul şirketlerinde tepedeki birkaç kişi yüksek okul mezunu, çalışanların büyük kısmıysa ilkokul mezunudur. Burada, çalışanların üçte ikisi enaz lise mezunuydu! Onurlu bir kararlılık
Çalışanlarda hemen teşhis edilebilen ikinci nitelik, onurlu bir kararlılıktı. Herkes ne yaptığını, ne konuştuğunu çok iyi biliyordu. Hiçkimse gereksiz yere amirlerini şikayet etmiyor, onları kötülemiyordu. Ama temel sorunların neler olduğunu dile getirme hususunda da taviz vermeden herkes fikrini açıkça söylüyor, hiçbir şeyden çekinmiyordu. En temel sorun: İletişimsizlik
İlk oturumdan itibaren işletmenin en büyük sorununun İLETİŞİM olduğunu anlamıştım. Yöneticilerin çalışanlarla ilişkisi sanki biraz Avrupalı beyazların Amerikan yerlileriyle ilişkisi gibiydi. Çoğu İstanbul'dan gelen yöneticiler, Anadolu'nun özel ikliminde büyümüş gençlere sanki biraz uzak durmuş, samimiyetin iş ortamında belki de zararlı olabileceğini düşünmüşlerdi. Oysa aşırı yüzgöz olma ne kadar yanlışsa, taraflar arasında büsbütün suskunluk da o kadar zararlıdır. İnsan sadece ekmekle yaşamaz! İlgi, dostluk, ihtimam çoğu zaman maddiyattan daha önemlidir. Onlara önce kendimi tanıtarak, danışmanın ne demek olduğunu anlattım. Mesel malum; yaşlı adam çocuklarına 17 deve miras bırakmış ve şöyle vasiyet etmiş: "Büyük oğlum develerin yarısını, ortanca oğlum üçte birini, küçük ise dokuzda birini alsın." Çocuklar işin içinden çıkamayınca, köyün bilge teyzesine gitmişler. Teyze hesap bilmediğini, fakat onlara yardımcı olmak için kendi devesini verebileceğini söylemiş. Böylece 18 develeri olmuş. Büyük oğlan yarısını (9 deve), ortanca üçte birini (6 deve), küçük ise dokuzda birini (2 deve) alınca, geriye bir deve kalmış (9+6+2=17). Onu da götürüp bilge teyzeye iade etmişler. Böylece teyze hiç zarar etmeden onların problemini çözmüş! TÜRK 5 JAPON'A BEDEL
Danışmanın marifetine böylece aşina olan yeni arkadaşlarımla hemen kaynaşmaya başladık. Onlara şöyle bir şema çizdim. Bireyden imparatorluğa kadar bütün birimler aşağı yukarı aynı nedenlere dayalı olarak başarılı, verimli ve mutlu olabilirler, dedim. İlkeli rekabet, dayanışma ve kollektif zekanın önemine değindim. Benim Japonlara dair meşhur formülüme bayıldılar: "Zeka ve beceri bakımından, bir Türk beş Japona bedeldir. Fakat biraraya geldiklerinde, beş Japon elli Türk eder!" En büyük patron müşteri
Bireyi işletme içinde verimli ve mutlu kılacak temel faktör nedir? Bu soruya genellikle şu kelimelerle cevap verildi: Moral, düzen, karşılıklı saygı, sevgi, özgüven, öğrenme isteği, hedef sahibi olmak, dürüstlük, azim, beceri, arkadaş ortamı, dikkat, özen, mantık, akıllı çalışma, plan, torpil ve para. İş paraya gelip dayandığında, patronlarının kim olduğunu sordum. Birkaç kişi Muhasebe Müdürü Ahmet beyi ansalar da (!), herkes patronun kim olduğunu çok iyi biliyordu: MÜŞTERİ. Evet, maaşlarımızı ödeyen şirket yönetimi değil, bizim de aralarında olduğumuz sayısız müşterilerdi. Çalışanlar kaz kafalı
İşletmede beni en mutlu eden olaylardan biri, çalışanların çoğunun KAZ KAFALI olduğunu görmemdi. (Şimdi bunun ne demek olduğunu anlamayan hakiki kaz kafalıları 4. banttan Dilrüba'ya havale etmem lazım, ama biz gene de büyüklüğümüzü bilelim ve meseleyi aydınlatalım.) Efendim, kazlar gökyüzünde ters "V" şeklinde uçarlar. En önde bir kaz, arkasında iki tane, vs.. Bu şekilde beraber uçan kazların, tek başına veya dağınık uçan kazlardan %71 daha hızlı uçtukları tesbit edilmiştir. Çünkü öndeki kaz kanat çırptığında, arkasındaki kazın kanatlarına hava basmakta, böylece arkadaki daha hızlı uçabilmektedir. Öndeki kaz yorulunca en arkaya geçmekte, ikinci, ardından üçüncü kaz liderliğe geçmektedir. Yani liderlik bile dönüşümlü ve ekip ruhunu ayakta tutacak tarzda yapılmaktadır. Aralarından biri rahatsızlanınca, iki kaza bakıcı görevi verilmekte, onlar hasta kazı sonradan sürüye yetiştirmektedirler. Bu akıllı hayvanlara "kaz kafalı" demek kadar ayıp birşey olamaz. İnsanoğlunu ilahi mahkemeye verseler, kesin haklı çıkarlar! Ortak zihniyet oluşturulmalı
İşletmeden buruk bir tebessümle ayrıldım. İletişim ve daha düzenli mesai hususlarında yöneticileri uyaracağıma söz verdim. İşletmede ortak bir zihniyetin, ortak ilke ve anlayışların geliştirilmesine özen gösterilmezse, ancak geçici başarılar elde edilir. İktisadi hayatta uzun ömür, ortak anlayış ve değerlere bağlıdır.
mozel@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|