ÖLÜ TOPRAĞI

Galatasaray, İstanbulspor karşısındaki oyunla aynı duvara üçüncü kez kafa vurdu. Rakip, Samsunspor ve Sturn Graz modelini çekmiş, gömülmüş ama çabuk çıkmayı hedefleyerek oynuyordu. Galatasaray için ise aynı hatayı ikinci defa yapmak, ne -aksilik- ne de -kaza- olarak nitelenebilir.

Buna, olsa olsa "aptallık" denebilir...

Emre'yi bulunca, klasik baskısına biraz pres ekleyen Galatasaray, oyuna geç ısınmanın verdiği eksiklikle golü erken yedi. Yenik duruma düştükten sonra, biraz daha sağlıklı bir oyun oynayan Sarı-Kırmızılılar, Jardel, Capone, K.Hakan ve Ümit'in üzerlerindeki ölü toprağını atamamış olmaları nedeniyle çok top kaybetti. Bindirdikçe bindirdi...

Risk alarak, gedikler vererek, kontralar yeme pahasına bindirdi. Ama bindirdikçe de gedik verdi...

İkinci yarıda Galatasaray'ın üzerindeki ölü toprağını kaldırmaya çalışan seyirci oldu. Artık ayyuka çıkan ve "mini seminer"ler Hagi ile Jardel arasında açıkço görülen sevgisizliğe neden oluyor.

Nitekim, "ceset jardel" penaltıyı Zdrvkov'a gönderdi, ardından gelen penaltıda Buschi de Galatasaray'ı defnedemeyince ortada iki ceset kaldı. Biri İstanbulspor'a, diğeri Galatasaay'a...