Olup bitenden habersiz haberler!

Televizyonların 'haber ve habercilik' anlayışı, izlenilen yayın politikası, gözetilen değerler, dünya görüşü, ideoloji ve derin dirsek temasları gibi nedenlerle farklılık gösteriyor. Dolayısı ile 'haber', sınırları keskin çizgilerle belirlenmiş bir tanımın dışında ve oldukça subjektif ögelerle yüklü bir konsept olarak çıkıyor karşımıza.

Bir yayın organında haberin seçimini 'gate keeping' yani eşik bekçileri gerçekleştirir, çoğu zaman doğrudan doğruya haberin içeriğini değiştirir ve onu yeniden yapılandırarak gerçeklikten arındırır, yeni imajıyla sunar izleyiciye...

Ancak 'habercilik' namına yapılan dünyadan habersiz haberler, ekran karşısındaki izleyiciyi çoğu zaman sanal bir dünyanın ninnileri ile uyutuyor, magazin rüyalarına gark ediyor.

Önceki gün Kanal 7 ve STV'nin anahaber bültenini seyretmeyen izleyiciler Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin düzenlediği eyleme karşı polisin joplu, tekme-tokatlı 'müdahelesi'nden haberdar olmamışlardır büyük ihtimalle...

Çünkü aynı anda Show TV'de, Hülya Avşar'ın güzelliğinin akademik bir çalışmaya konu oluşunun hikayesini anlatmakla ve her zamanki Hülya Avşar görüntülerini döndüre döndüre yayınlamakla meşguldü anahaber sunucusu...

Karşılaşılan en küçük bir güçlükte 'toplumun haber alma hakkı' söylemleriyle feryad-figan hakkını arayan basın ve özellikle televizyonlar, 'haber' kavramının içi ne kadar boşaltılabilirse o kadar boşaltmakla iktifa ediyordu o anda...

Tıpkı Çeçenistan'da yaşanan olaylarda olduğu gibi, işlerine gelmeyen sıcak gelişmeleri o hep savunageldikleri 'toplumun haber alma hakkı'nı çiğnemek pahasına ekrana getirmeyen ve izleyenleri kör, sağır durumuna düşüren kanallar magazin dozunu artırdıkça artırmayı marifet telakki ediyorlardı o sırada...

Her kanalın bir 'haber söylemi, anlayışı' olduğunu biliyoruz, ancak sunulan haberlerin değeri, nesnel bilgisi ve gerçeklikle ilişkisinin bu derece yerlerde süründüğü bir anlayışa tahammül edilmesi de oldukça güç.

Teşbihte hata olmazmış... Türkiye'de haberciler olsa olsa 'bağıra çağıra çürük, değersiz malını satmayan çalışan seyyar satıcılar'la eşdeğer tutulabilir ancak, kaliteli mal satan mağaza sahipleriyle değil...