Af söylentisi baydı
Rahşan Ecevit'in ortaya atıp bıraktığı af, herkesi bıktırdı. Uzmanlar, gerek cezaevindekilerin gerekse yakınlarının belirsizlik nedeniyle kontrol edilemez tutumlar içine girebileceğini belirtti.
İSTANBUL- Çıkması halinde cumhuriyet döneminde ilan edilen 52'nci af olacak olan af tasarısı, yaklaşık iki yıldır ülkeyi meşgul ediyor. Tasarının Süleyman Demirel'in cumhurbaşkanlığı döneminde veto edilmesinin ardından yeniden Meclis gündemine gelmemesi ise cezaevlerini barut fıçısına çevirdi. Afla ilgili görüşler ise sürekli birbiriyle çelişiyor. Bazı hukukçular bu noktadan sonra artık aftan geri dönüş olmadığı görüşünü savunurken, bazıları da affın adli tutuklularla sınırlı kalmasının sorunları daha da artıracağını dile getiriyorlar.
Af, F Tipi'ne geçişi kolaylaştıracak
Türkiye'deki cezaevlerinde şu anda 60 bini adli, 10 bini de siyasi suçlu olmak üzere 70 bin kişi bulunuyor. Bu rakam cezaevlerinin kapasitesinin çok üzerinde bir sayı olarak değerlendiriliyor. İstanbul Barosu Cezaevi Komisyonu Sorumlusu avukat Kemal Aytaç'ın verdiği bilgiye göre, mahkumlar bazı cezaevlerinde yer darlığından kapı önlerinde ve koridorlarda da yatmak zorunda kalıyor. Af çıktığı takdirde 12 yıla kadar olan hapis cezaları affedileceği için cezaevlerinde tahminen 5-6 bin kişi kalacak. Aytaç, affın en büyük nedeninin 6 tanesinin yapımı sona eren ve kamuoyunda büyük eleştirilere neden olan F Tipi Cezaevleri'ne geçişi kolaylaştırmak olduğunu da belirtti. Kemal Aytaç, şöyle konuştu: "Anlayış çok açık. F Tipi Cezaevleri hazırlanıyor. Adli tutuklulara af çıkacak. Bu af onları ve yakınlarını rahatlatacak. Bu rahatlığın ardından F Tipi Cezaevi'ne geçiş çok daha kolay olacak."
Adli suçların toplumsal nedenlerden kaynaklandığını belirten Aytaç, suça neden olan etkenler ortadan kaldırılmadığı sürece affın hiçbir fayda sağlamayacağını ve cezaevlerinin kısa sürede tekrar dolacağını da söyledi. Kemal Aytaç, birçok suçlunun, "Nasıl olsa af çıkar" düşüncesi içine gireceğini de belirterek, "Bu nedenle yeni bir afla suçların artması da söz konusu olacaktır" diye konuştu. Aytaç, katil ve hırsızlara çıkan affın siyasi suçluları da kapsaması halinde daha hazmedilebilir olacağını da kaydetti.
Cezaevleri barut fıçısı
Affın veto edilmesinin ardından, bazı cezaevlerinde yaşanan gerginliklerde tutukluların yaptıkları açıklamaları kamuoyuna duyuran avukat Güzin Köprülü Kılıç ise tutukluların artık beklemeye tahammüllerinin kalmadığını söyledi. "Cezaevleri barut fıçısı gibi" diyen Köprülü, şöyle devam etti:
"Hepsi af beklentisi içinde. Çünkü hükümetin verdiği bir söz var. Hükümet verdiği sözü tutmalı, sözünü tutmazsa bireylerden hiçbir şey bekleyemez. Ayrıca bunların içinde kader mahkumları da var. Yani bir suç işlediler diye hepsini aynı kefeye koymak mümkün değil. Aileleri de bir bekleyiş içinde. Ayrıca affı onlar istemedi, hükümet gündeme getirdi. Bu yüzden çıkması doğru olur diye düşünüyorum. Cezaevindekilerin ümidi kesilirse hem onlar, hem de yakınları açısından çok iyi sonuçlar çıkacağını tahmin etmiyorum."
Cumhuriyet Bayramı'nı bekliyorlar
Cezaevlerindekilerin Meclis tatile girmeden af ümidini kaybettiklerini anlatan Kılıç, şimdi ise Cumhuriyet Bayramı'nı beklediklerini söyledi. Kılıç, "Ancak bu beklentiler sürekli ertelenirse cezaevleri kesinlikle çalkalanacaktır" dedi.
|