YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Demokrasi ü-MİT'i!..

Dünkü yazımızda AB ile ilişkilerin girdiği kaotik sürecin neredeyse, "ilk adımın nereden atılacağının bile kestirilemediği" noktaya geldiğini söylemiştik. Neyse ki MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun imdada yetişti ve ilk adım için; "hem Kürtçe TV kurulması hem de idamın kaldırılması" gibi AB'nin, Türkiye'den talep ettiği en önemli iki siyasi kriter konusunda çok tartışılacak önerilerde bulundu. Atasagun'un "Mütedeyyin kitleyle şeriatçıları birbirine karıştırmamak lazım" sözlerindeki masumiyete! karşın "şeriatçıların nüfusu yüzde 5 ile 8 arasındadır" ilanıyla, 28 Şubat'ın gerekçeleriyle örtüşmesinin değerlendirmesini şimdilik bir yana bırakıyoruz. Prof. Dr. Eser Karakaş'ın deyimiyle "Devletin içinde, gidişattan rahatsız olan kanadın 'böyle gitmez' deyişi" anlamına gelen bu sözleri, öncelikli olarak Kürt Sorunu ve AB ile ilişkiler bağlamında değerlendirmek gerekiyor. Müsteşar'ın sözlerini değerlendirmesini istediğim bir bürokrat da benzer bir bakış açısıyla, "Bakalım bu sözlerden sonra AB'yi istemeyenler Atasagun'u hedef gösterip 'Vatan hainleri devletin en kritik makamlarına kadar sızdı' gibi açıklamalar yapacaklar mı?" yorumunu yapıyor.

Kim konuşturdu?

Şurası açık ki, Atasagun'un sözleri, devletin zirvesindeki Şahinler ittifakı ile yan yana konulduğunda bambaşka bir istikameti işaret ediyor. Bir şeyi daha... Türkiye'de meşru siyasetin ülke sorunlarının kaderini tayin etme yeteneği giderek kaybolmakta, asker ve MİT gibi normalde siyasetin emrinde olması gereken unsurların birer cazibe merkezi olarak geliştiği gerçeği giderek belginleşmektedir. Dolayısıyla, müsteşarı konuşturan, idari olarak bağlı bulunduğu Başbakan ya da, bu göreve gelmesini borçlu olduğu Başbakan Yardımcısı (Yılmaz) ise de bu bir zaaftır. Tabii kendi başına konuşmuşsa da... Yıllardır, onlarca siyasetçi, yüzlerce düşünce adamı tarafından söylenen sözlerin MİT Müsteşarı sahip çıktığı için değer kazanması da demokrasi açısından kabul edilebilir bir durum değildir. Ama madem ki, Türkiye'de neticeyi tayin eden faktör asker-sivil bürokrat cenahındaki çatışmadan doğuyor, o zaman da MİT Müsteşarı'nın sözlerini yabana atmamak gerekiyor. Bununla birlikte, "Kim konuşturdu, niye konuştu"dan çok "Bu konuşma hangi sonuçları doğurur" sorusuna cevap aramak gerekiyor. Mesela, Kıbrıs Şahini Başbakan Ecevit'in Atasagun'un sözlerinin altına imza atmak anlamına gelen açıklamaları bu sonuçların ilki olarak kabul edilmelidir.

Asker de böyle mi düşünüyor?

Atasagun'un "Güneydoğu'da Kürtçe yaygın olarak kullanılıyor ve daha çok Medya TV seyrediliyor. Bölgedeki kadınların yüzde 60'ı da Türkçe bilmiyor" sözleri Türkiye Cumhuriyeti'nin hakkında bir türlü karar veremediği Kürt realitesini tanımak istikametinde sergilediği en iddialı yaklaşımlardan birisidir. Ama, bu yaklaşımın MİT gibi bir kuruluş tarafından dillendirilmesi ve Başbakan'ın alelacele bunu onaylaması bu sözlerin neye tekabül ettiği konusunda zihinleri karıştırmıştır. Tıpkı, MİT yöneticilerinin "Askerle yüzde 100'e yakın aynı düşünüyoruz" şeklindeki sözleri gibi. Gerçekten böyle olup olmadığı merak konusudur zira, Genelkurmay'ın AB sürecinde sergilediği tutumla, Atasagun'un sözleri arasında ciddi farklar bulunuyor. Belki, bu sorunun cevabı MGK toplantısında verilebilir.

Müsteşarın sözlerinin demokratik hayata yansımalarının nasıl olacağı bir yana, siyaset dışı iki kurumun ülke gündemini belirlemede elde ettikleri öncelik demokrasiyi cereyanda bırakacak gibi görünüyor.


29 KASIM 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Mustafa Karaalioğlu

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...