YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

 

 

Sözüm söz...

Başbakan yardımcısı Hüsamettin Özkan'ın İstanbul'un en mutena yerleşim merkezlerinden Beykoz Konakları'nda iki villası var mı gerçekten? Herbiri 650 bin dolar olan iki villa ne zaman Özkan'ın oldu? Villalarda kimler oturuyor? İşte size bir dizi soru, ama cevaplandırılma tenezzülünde bulunulmamış havada sorular bunlar...

Hatırlayacaksınız, geçen hafta (22 Kasım 2000), burada, Maya dergisine atfen yer vermiştim bu iddiaya. Maya, bir grup eski bürokrat, siyasetçi ve gazeteci tarafından yayımlanan aylık bir dergi. Başında bulunan Ünal Yaltırık Süleyman Demirel'e yakın bilinir. Maya'nın son (210; eylül-ekim 2000) sayısında, adını da vererek, Hüsamettin Özkan'ın, toplam 1. 300.000 dolar karşılığı Beykoz Konakları'ndan iki villa satın aldığı yazıldı. Derginin sorusu şu: "Villalardan biri size, diğeri kayınvalidenize mi ait?"

İddiayı bu sütuna taşıyınca, sandım ki, yer yerinden oynayacak... Hüsamettin Bey'in kayınvalidesinin adının Egebank ve avukat Aydoğan Semizer ile birlikte anılmasına sebep olan 250 bin dolarlık 'kredi' konusunda yer yerinden oynamıştı çünkü... Önce, Bankalar Üst Kurulu'nun başına yeni atanmış Zekeriya Temizel yazılı bir açıklama yaparak DSP'li bakanı akladı, ardından Başbakan Bülent Ecevit de, "Hüsamettin Özkan'ın kefili benim" dedi. 250 bin dolarlık bir iddianın etkisini kırmak için bu düzeyde açıklamalar yapıldığını görünce, 1 milyon 300 bin dolarlık villaların çok daha fazla ses getireceğini sanmam doğal...

Zekeriya Temizel'den bu defa yazılı açıklama gelmedi, Bülent Ecevit de kefaletini yenileme ihtiyacı hissetmedi... Maya dergisi "Villaların biri sizin, diğeri kayınvalidenizin mi?" diye sorduğuyla, ben de soruyu buraya taşıdığımla kaldım...

İşin tuhafı, Hüsamettin Özkan'ın basındaki dostları da bu defa sessizliği yeğlediler. Hürriyet'ten Sedat Ergin, "Kayınvalide sorunu" başlığıyla (21 Kasım 2000) ve içinde "Olayın dökümü, (kayınvalide) Betül Özbay'ın kamuoyu karşısında mahkûm edilmesi ve damadının da Egebank skandalıyla ilişkilendirilmesi için yeterli midir? Vicdan ölçüleri içinde bakıldığında bu soruya 'evet' yanıtı verilebileceğini zannetmiyoruz" türü hüküm cümlesi de bulunan bir yazı yazmıştı… "Beykoz Konaklarında iki villa sorunu" başlıklı benzer bir yazı yazmasını bu defa boşuna bekledim.

Hürriyet yazarı beni sürekli hayal kırıklığına uğratıyor. Bilderberg'e katılan herkes mutlaka yükselirken, Hürriyet'in başına geçmesini beklediğim Sedat Ergin yerine çakıldı kaldı. Bu yönüyle Bilderberg tarihine bile geçebilir.

Sebahattin Önkibar da, 250 bin dolarlık iddia konusunda Hüsamettin Özkan'ın lehinde tanıklık etmişti; şimdi de, usta bir hafiye gibi iddiayı dillendirenlerin niyetini açığa çıkartan, içinde 'bağlam' sözcüğü bolca geçen bir yazı yazabilirdi Türkiye yazarı. Hiç olmadı, ilk yazısındaki şu cümleleri tekrarlayabilirdi: "Askerinden muhalefetine herkesin değer verdiği kalite bir isim. Hatırlayacaksınız, Recai Kutan'ın Cumhurbaşkanı adayı bile Özkan'dı. Şimdi böyle bir isme yara verilir ve bertaraf edilirse hükümet de yıkılma noktasına gelecektir. Zerre abartmıyoruz Sayın Özkan'a başlatılan hücumların sebebi koalisyonu dağıtmak ve biraz da 28 Şubat'ın rövanşını ya da intikamını almaktır. İyi de yalanla nereye kadar gidilebilir? Aslında bu tablo bile Hüsamettin Özkan'ın pir-ü paklığını tescil ediyor. Öyle ya seferberliğe rağmen kayınvalide çarpıtmasından başka Özkan için zerre bir şey bulunamıyor." ("Hüsamettin Özkan'a saldıranlar", Türkiye, 23 Kasım 2000)

Böylesine hakikatlı dostları bulunan birinin üzerinde zerre miktarı şâibe kalmamalı. Yaşı genç, bakarsınız, bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçiminde yine aday gösterilir, "Askerinden muhalefetine herkesin değer verdiği kalite bir isim" olarak Çankaya Köşkü'ne çıkabilir… Tabii, Maya'nın iddiasının havada kalmaması şartıyla… Sebahattin Önkibar "Herkes" dedikleri arasında beni de saymışsa, o kalabalıktan istifamın şimdiden kabulünü dilerim; Beykoz Konakları ile ilgili soruya tatmin edici bir cevap almadan, Hüsamettin Özkan'ın siyaset yolculuğunda destekçisi olamam…

Beykoz Konakları'na siyasilerin özel ilgisi var. Eline-beline-diline dikkat eden bir siyasetçinin, eşini götürüp gezdirdiği, beraberce beğendikleri halde, cebi de müsaitken, etrafta çok sayıda siyasetçi komşusu olacağını anlayınca orada villa almaktan vazgeçtiğini biliyorum. Komşulardan biri de, eğer satış için adını promosyon malzemesi olarak kullanmadılarsa, Berna Yılmaz'mış… Hükümetin ANAP'lı başbakan yardımcısı Mesut Yılmaz'ın eşi yani…

Hüsamettin Özkan hakkındaki daha küçük bir iddia için dört koldan aklanma kampanyası açılmıştı. Yoksa, daha sonra sağda-solda ima edildiği gibi, Egebank'la ilgili patlayacak çok daha büyük bir iddianın önünü kesmek amacıyla mı o propagandaya mâruz bırakılmıştık? Önce Temizel ve Ecevit, ardından Ergin ve Önkibar, bütün güçleriyle, Özkan'ın ardında yer aldılar. Şimdi ise, daha vahim bir iddiayı hepsi cevapsız bırakıyor…

Bu defa Bankacılık Üst Kurul başkanı Temizel ile Başbakan Ecevit'in devreye girmelerine gerek yok; Hürriyet ve Türkiye yazarları "Biz kefiliz" yazılarından birer tane daha yazarlarsa villa iddiasının peşini bırakacağım… Söz veriyorum, sözüm söz...


29 KASIM 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Taha KIVANÇ

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...