İSTANBUL- Üniversitelerde görev yapan dindar, muhafazakar, milliyetçi ve mütedeyyin öğretim üyelerinin haklarında hazırlanan 'irticacı' raporlarıyla tedirgin edildikleri öğrenildi. Bir 'mesleki tasfiye aracı' haline getirilen ihbar mekanizmasını kullananların başında YÖK Başkanı Kemal Gürüz geliyor. YÖK'e yaranmak için bilim yerine ihbarcılığı iş edinen bazı öğretim üyeleri de, rakip olarak gördükleri meslektaşları aleyhinde düzmece raporlar kaleme alıyorlar. YÖK tarafından Malatya Üniversitesi'ne gönderilen gizli bir yazıda irticacı olarak nitelendirilen çok sayıda öğretim üyesi hakkında işlem yapılması istenildi. Listenin İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Fatih Hilmioğlu tarafından kaleme alınarak YÖK'e ve çeşitli makamlara gönderildiği ileri sürülüyor. Haziran'da yapılacak seçimlerde aday olacağı öğrenilen Hilmioğlu geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada üniversitelerde rektörlük seçimlerinin kaldırılmasını ve rektörlerin atamayla gelmelerini istemişti. Listede MHP'ye yakınlığıyla bilinen çok sayıda öğretim üyesi de bulunuyor. Daha önce BTK tarafından hazırlandığı ileri sürülen ve 1000'e yakın öğretim üyesinin irticacı olduğunu içeren rapor bazı medya organları tarafından "Doç. Dr. İrtica" başlığıyla yer almıştı. Daha sonra yapılan açıklamalarda ise BTK tarafından böyle bir raporun hazırlanmadığı belirtilmişti. YÖK Başkanı Kemal Gürüz ise Üniversitelerden öğretim üyeleri ve öğrenciler hakkında açılan soruşturmalarla ilgili bilgilerin ivedilikle YÖK'e gönderilmesini istemişti.

Listede kimler yok ki!

Malatya İnönü Üniversitesi'ne YÖK Başkanı Kemal Gürüz imzasıyla gönderilen listenin BTK raporundan önce gönderildiği ortaya çıktı. 12. 10. 1999 tarihli 3 ayrı YÖK yazısında 5 profesör , 1 doçent , 2 doçent yardımcısı ve 1 öğretim görevlisinin yanısıra, Sağlık Bilimleri Enstitüsü Sekreteri ile Araştırma Hastanesi'nde görevli 4 doktor ve 1 biyologun isimleri de yer alıyor. Öğretim üyelerinden 2'sinin tıp fakültesi ve eğitim fakültesinde ana bilim dalı başkanı, 3'ünün ise iktisadi ve idari bilimler fakültesi ve fen-edebiyat fakültesinde bölüm başkanı oldukları belirtilirken, 1 öğretim üyesinin ise tıp fakültesi eski dekanı olduğu kaydedildi. Yazıda, YÖK Başkanı Gürüz, öğretim üyeleri hakkında kendilerine ulaşan iddiaların hassasiyetle dikkate alınmasını ve sonuçtan bilgi verilmesini istedi. Öğretim üyelerinin irticai faaliyetlerde bulunan vakıf, dernek, siyasi partilerle ilişki içinde oldukları ve destek sağladıkları ileri sürülen yazıda, öğretim üyelerinin irticai görüşleri benimsedikleri ileri sürülürken, 1 öğretim üyesinin eşinin tesettürlü olduğuna yer verildi. Yazıda ayrıca bazı öğretim üyelerinin 1999 yılında başörtüsü yasağını protesto eden öğrencilere derslere girmemeleri yönünde telkinde bulundukları iddia edildi.

Bilim yerine ihbarcılık gözde

Öğretim üyeleri, BTK listesinin de ideolojik gerekçelerle hazırlandığı kuşkusunu taşıdıklarını, ve öğretim üyelerinin kişisel çıkarlar uğruna meslektaşları hakkında ihbar mektupları kaleme aldıklarını söylediler. Haziran'da rektörlük seçimlerinin yapılacağını, aday olan bazı öğretim üyelerinin kendilerine oy vermeyecek kişiler hakkında asılsız ihbarlarda bulunarak yıpratmaya çalıştıklarını da belirten öğretim üyeleri, üniversitelerde bilim yerine ihbarcılığın gözde bir uğraş haline geldiğini kaydettiler. Bazı kişiliksiz öğretim üyelerinin YÖK'e yaranmak için meslek etiğini çiğnediklerini söyleyen hocalar, bu tür düzmece raporların öğretim üyeleri arasındaki güveni ciddi olarak sarstığı ve herkesin birbirinden kuşkulanmaya başladığını da sözlerine eklediler.