| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Demirel'in kalması için çok neden var!
Bütün bir ülkenin siyaseti Süleyman Demirel'in Çankaya Köşkü'ndeki kiracılığının uzatılıp uzatılmaması noktasında düğümlendi. Parti liderleri, milletin vekilleri, yargı erkanı, devletin geri gitmeyip ileri gelenleri, medyanın antenli ihalecileri ve sözü edilir kim varsa oturup Demirel'in kira kontratının nasıl yapılıp da uzatılabileceğini düşünüyor. Haksız da değiller doğrusu! Demirel'in Güniz Sokağa inmeyip Çankaya'da ikamete devam etmesi için pekçok sebep var. Şu anda gittiği her yerde bir protokol duvarı ile çepeçevre kuşatılmış durumda bulunan Baba, gazeteciler, koruma görevlileri, politikacılar ve bürokratlar dışında neredeyse hiçkimseyle yüzyüze bir ilişki içinde değil. Ama sıradan bir vatandaş olarak Güniz Sokağa geri dönen bir Baba, hele aktif politikaya veda etme kararı da alırsa her an her yerde karşımıza çıkabilir. Güniz Sokağa çok yakın olan Kuğulu Park'a gelip küçücük çocuklara demokrasi hakkında garip hikayeler anlatabilir. Şahsen ben böyle bir şeyin çocukların zihinsel gelişiminde ciddi deformasyonlar yapabileceğini düşünüyorum. Sonra her emekli gibi çarşıya çıkabilir; ayakkabı bağcığı, kıvırcık marul, tahin helvası, arı sütü, hayat mecmuası, mezgit balığı, uydu anteni filan gibi birşeyler almak için esnafla sıkı pazarlıklara girişebilir. Peki siz uzun sürmüş pazarlıklarda Demirel'in kaybettiğini hiç gördünüz mü? O hiç kaybetmez ve bütün malları neredeyse esnafa üste para ödetmek suretiyle yüklenip götürür. O zaman esnafın hali, memleketin ekonomisi ne olur? Batarız tabii! Bir de şu var; kendileri son derece hareketli bir hayat sürdüler ve evde oturup Nazmiye Hanım'ın bamya ayıklamasına yardım etmek bir süre sonra sıkıntılarını gidermez olur. İşte o zaman gidip bir kahvehanede iki çay içmek isteyebilirler. Kahveye gidince iki tavla atmaları da kaçınılmaz olur. Peki bu ülkede esası zar atmak üzerine kurulmuş bir oyunda Baba'yı altedebilecek kimse var mı? Tabii ki yok! O zaman kırk yıldır siyasetle yaptığını bir kırk yıl da tavla zarlarıyla yapacak ve sırtımız yerden kalkmayacak. Ben size söyledim; protokolle yalıtılmış Çankaya, Demirel için en iyi yer!.. Oradan taşınıp aramıza bir karışırsa, vatandaş Demirel'in neler yapabileceğini o zaman görür, yağmurdan kaçarken fena halde doluya tutulursunuz! Sonra demedi demeyin! BİR BAŞKA ÖNEMLİ NOT: Sabah gazetesinin dış politika yazarı Sedat Sertoğlu Bosna'nın Kıbrıs Rum Kesimi'ni tanımaya hazırlanması üzerine yazdığı yazıda ya bilgisiz ilgisizliğinden ya da kötü niyetinden kaynaklanan yanlışlar yapmış. Mevcut durumdan Aliya İzzetbegoviç'i sorumlu tutuyor. Bu tam bir saçmalık!.. Herhalde Bilge Kral'ın görev süresinin uzun zaman önce dolduğundan haberi yok. Ayrıca Bosna'nın karmaşık idari yapısından ve hassas dengelerinden de haberi yok. Konuya Çeçenistan'da en vahşi katliamların yapıldığı bir sırada Rusya'yı ziyaret eden Ecevit'e baktığı gözüyle bakarsa, daha insaflı ve yapıcı sonuçlara varabileceğini umuyorum. Bunu ummakla belki de iyiniyetimi fazla yoruyorum.
gozcan@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|