YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

 

 

Güven ve itibar bunalımı, ciddi ölçüde..

 
Türkiye'de devletin de, siyasetin de, medyanın da, iş dünyasının da, bu "güven bunalımı"nı yok edecek tedbirleri alması kaçınılmaz bir gerektir..

 

Kendileri de belki farkındadır. Bazı kurum ve kişilerin, geniş halk kitleleri arasında, hiç itibarı yok..

Bir hafta içinde, yurdun değişik yörelerindeki toplantılara konuk oldum.. Trabzon'un, Gebze'nin ve İstanbul'un, bir ölçüde nabzını tutmak imkanına kavuştum..

İnsanlar, herşeyin farkında..

Örneğin "medya karteli"nin sermaye sahipleri ve yöneticileri, bu gerçeği iyice bilmeli..

Türk halkı, "gazetecilik mesleği"nin kötüye kullanılmasından ötürü, çok mutsuz..

Hemen herkes, özelleştirme ihalelerinin, medyatik adam kayırmalarının, iktidarla girişilen "ver malı-al manşeti" pazarlıklarının farkında..

Çok geniş halk kitleleri, gazeteleri bu gözle okuyor, kartel kanallarını bu süzgeçten geçirerek izliyor.

Elde edilen parasal değerler, bu ölçüdeki bir itibar kaybına ve gazetecilik mesleğinin bu denli yıpratılmasına değer miydi?

"28 Şubat dönemi"nin bir yan ürünü olan bu bozuk tablo, sonuçta, müthiş bir "güven bunalımı" yaratmış durumda..

Bu güven bunalımı, sadece kartel medyasına dönük değil.

Devlet de, siyaset de, iş hayatı da, bu güven bunalımından, payına düşen ölçüde yıpranmış..

"28 Şubat"ta görev alan üst düzey bazı devlet yetkililerinin ve siyasetçilerin, çeşitli hoş olmayan konumlar içinde emeklilik veya sivillik hayatını sürdürmeleri de, halk tarafından dikkatle değerlendiriliyor.

Bu arada bazı köklü holdingler, Anadolu insanı tarafından, adeta bir siyasi parti gibi görülmekte.. "Bazı markalar", aynı zamanda tüketici de olan geniş halk kitleleri gözünde, çok itibarsız. Bu markalar, adeta toplumun geniş kesimlerine karşı tavır takınan, siyasi örgütler gibi görülüyor.

Türkiye'de devletin de, siyasetin de, medyanın da, iş dünyasının da, bu "güven bunalımı"nı yok edecek tedbirleri alması kaçınılmaz bir gerektir.. Neticede hepimizin kaderi ortak.. Sağlıksız kurumlarla, ülkemiz istenilen hedeflere ulaşamaz..

Öncelikle tüm devlet kurumlarının, toplum karşısında, "yansız", "tarafsız", "objektif" konuma geçilmesi gerekiyor..

Bir "devlet müdahalesi" biçiminde gösterilen "28 Şubat"ın, kartel medyası sermayesini ve bazı holdingleri, haksız rekabete dayalı bir zenginleşme sürecine sokması, gerçekten çok tehlikeli, çok yaralayıcı bir durumdur..

Bu sadece "28 Şubat"ı simgeleyen Teoman Koman, Güven Erkaya veya Çevik Bir gibi, emekli generallerin veya 28 Şubat'ın "atanmış iktidar"ını temsil eden Mesut Yılmaz ve Bülent Ecevit'in sorunu değildir.

Bu, medyanın büyük bölümüne sahip olan Aydın Doğan, Dinç Bilgin ve Mehmet Emin Karamehmet gibi isimlerin de, çok önemli meselesidir.

Aynı şekilde TÜSİAD gibi sermaye dernekleri ve çok bilinen aile şirketleri de, "güven bunalımı" sorununu ciddiye almalıdır..

Özetle, bir dönemde farklı görüş sahiplerini, "İslamcı basın", "yeşil sermaye" ve benzeri sıfatlarla damgalayıp, kapalı kapılar arkasında kamu mal ve parasını adeta paylaştıran anlayış, sonuçta, kendi itibarını kendisi yiyen, oto-fajik bir görünüme girmiştir.

Eğer bu görünüm, önümüzdeki özelleştirme sürecinde de devam eder ve "Petrol Ofisi", "telefon" gibi değerler, yine önceden belirlenen isimlere, daha önce POAŞ ve Ticaret Bankası'nda olduğu gibi peşkeş çekilmek istenilirse, güven bunalımı ve itibar kırılması, artarak sürer..

Öncelikle kartelin dağılması, medyanın bankacılıktan ve devletle bağlantılı işlerden çekilmesi, sade bir ahlak anlayışının değil, çok tekrar edilen "toplumsal güven"in ve "siyasi istikrar"ın da şartıdır..

Biliyoruz ki, zaman hızlı geçiyor.. Bu coğrafyada, bir dönemde "büyük servet" diye görülen mal varlıklarının, 2'nci kuşaklara aktarılamadığını çok gördük.. Bir dönemin "en güçlü" isimlerinin, hem toplumun, hem de hukukun öfkesine hedef olduğunu da çok gördük..

Özetle, bu tür bir toplumsal bir güven bunalımı yaratmaya, hiçbir çıkar değmez..

ŞAKA

Değişim depremi!..

Avusturya'daki Hitler hayranı Haydar, partisinin genel başkanlığından istifa etti..

Sebep, Avrupa'nın baskısı..

Tutuklanıp görevlerinden alınan HADEP'li belediye başkanları, hem salıverildi, hem de görevlerine iade edildi..

Sebep, iç ve dış tepkiler..

Anlayacağınız, "Bize kimse karışamaz.. Zaten herkes ve herşey, bizi tehdit ediyor" diyenlerin işi çok zor..

"Değişim"in şiddeti, Richter ölçeği ile 9 civarında..

DEMİREL

Devam etmese, daha doğru, olur!..

Belki Süleyman Demirel yeniden seçilip, görevine devam edecek..

Aslında bir ismin veya başka bir ismin Çankaya'da olması, bu olayı çok yakından izleyen ve bir hesabı olanların dışında, geniş kitleler için de, bu satırların yazarı için de, önemli değil..

Ama neticede, "devletin başı" olacak kişinin de, asgaride, çok yıpranmamış bir isim olması gerekiyor..

Bu açıdan "Demirel" adı, çok yorgun, çok yıpranmış, çok tartışılan bir isim bugün.. "Yeniden seçilme ihtimali" süreci, bu olguyu, daha da derinleştirdi..

Konuyla hiç ilgisi olmayan, siyasete uzaktan bakan ve devletle yapacağı hiçbir işi bulunmayan değişik kesimlerden çok sayıda insan, Demirel'in yeniden seçilme ihtimalini, inanılmaz bir ilgiyle tartışıyor.

Hele Mesut Yılmaz gibi bir ismin, Demirel'e alternatif gösterilmesi, bu tartışmaları, öfkeli bir çaresizliğe tırmandırıyor.

Bu bizim kişisel görüşümüz değil..

Bu bir gözlem..

Bu tablo, sade muhafazakar ve mütedeyyin kesimlerde değil, laikçi, kentli orta-kesimlerde de aynı..

Önceki gece, Gebze'deki bir panelde, bir konuşmacı (Mahir Kaynak), "Mesela Merkez Valisi Recep Yazıcıoğlu cumhurbaşkanı olsun" deyince, salondaki yüzlerce kişiden kopan alkışı görseydiniz, ne demek istediğimi anlardınız..


1 Mart 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Mehmet BARLAS

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...