| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Allah içinNe desem karşılamayacak, ne söylesem eksik kalacak. Allah için, yine O'na sığınarak, ancak ve belki şunu belirteyim: "Mânası kalbimizdedir."
Allah aklıma geldiğinde içimden secdeye kapanmak, alnımı toprağa koymak geçiyor. "Benim yüzüm yerde gerek/Bana rahmet yerden yağar" demiş Yunus Emre. Alnımı toprağa koyunca sanki onun kokusu, serinliği bana aslımı hatırlatacak, ilk ceddimin yaratıldığı güne döneceğim. Dede Korkut Kitabı'nda "Nice cahiller seni gökte arar, yerde ister. Oysa sen müminlerin gönlündesin" diye geçiyor; ve Kur'ân-ı Kerim'de "Allah insana şahdamarından daha yakındır" diye buyruluyor. Âmenna. Yine de bu secde iştiyakını önleyemiyorum. Mehmet Âkif geliyor aklıma. Onun geceyi yırtıp geçen sessiz feryadını duyar gibi oluyorum: "Karanlıklar, ışıklar, gölgeler sussun ki, Allah'ım/Bütün dünyayı inletsin benim secdem, benim âhım." Bu muhteşem jestin yanında benimki nedir acaba? Başını eğivermiş bir çiğdem çiçeği mi, bir utangaç tarla kuşu mu? "Göklerde ve yerde olanlar, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, hayvanlar ve ağaçlar ve insanların bir kısmı Allah'a secde ederler" âyetini biliyorum. Sayılanların arasına ben de karışmak istiyorum. Alnımı toprağa koyayım ve içimden geçen ırmaklar şöyle sesleniversin: Evvel ve âhır O'dur. Zâhir ve bâtın O'dur. O işiten, bilen, gören, rızkı genişleten, va'dini yerine getirendir. Daima affeden, bütün günahları bağışlayan, herşeyin içyüzünden haberdar olan, koruyup gözeten ve son hükmü verendir. O halîm, O hamîd, O kâdir, O kerîm'dir. Mâlikü'l-mülk'tür. Herşeye gücü yetendir. Herşeyi tek tek ve bütün ayrıntıları ile bilendir. Rahman ve Rahim O'dur. O kullarının tövbelerini kabûl eder. İlmi ve merhameti herşeyi kuşatır. Karşılık beklemeksizin bol bol verendir. O azamet ve kerem sahibi; O seven ve sevilendir. Allah bir. Bir kelime, lakin lugatlerde yok. Zaten "kelime" sözcüğünün bir mânası da "yaralamak" demektir. Ne desem karşılamayacak, ne söylesem eksik kalacak. Allah için, yine O'na sığınarak, ancak ve belki şunu belirteyim: "Mânası kalbimizdedir." Gözle görülen, elle tutulan, kulakla duyulan, akılla kavranan, âletle ölçülen, herşeyden daha açık, daha gerçek, daha sarih olarak; Ve kelime, ve dil, ve işaret, ve ima, ve şiir, ve inşadan müstağni olarak. O'nun güzel isimlerini anıyoruz. Bu isimlerin hakikati veli* kullarına ayandır. Yoksa Allah için söylenen söz, yazılan yazı, yapılan hareket, takınılan tavır, gösterilen çaba, ancak ve sadece dua olabilir. Cenab-ı Hak insanoğlunu kendisine ibadet etsin diye yaratmadı mı? * Veli kullarının bir an olsun çıkmaz imiş hatırından. Benim de dileğim budur; lakin bunca hata, bunca günah ile geçebilir miyim o mübarek insanların yakınından.
mkutlu@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|