YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

 

 

Üç tarzı siyaset

 
Kapatılan partiler (RP) veya başörtüsü konusunda, Avrupa mahkemelerine fazla bel bağlamak yanıltıcı olabilir demek istiyoruz. Avrupa'nın bu konularda çifte standartlar kullandığını da az çok farketmiş olmamız gerekir.

 

RP-FP geleneğinin son birkaç yıldır maruz kaldığı baskı ve şiddeti toparlamaya kalksak, kuşkusuz bu sütunlar kâfi gelmez. Hele iktidar halindeki bir partiye revâ görülen muâmeleler!.. Bu jenerasyondan gelen partilerden bazıları daha önce kapatılmış olsa bile, onların hiçbirisi, son birkaç yıldır şahidi olduğumuz baskılar seviyesine yükselmemişti. Öncekiler bir kerelik ölümse; son durumu sürekli bir işkence ve hiç eksilmeyen bir tehdit olarak mütâlaa etmek daha uygundur. (Ve nihayet Erbakan'a verilen ceza. Geçmiş olsun diyoruz.)

Bu atmosfer karşısında RP kapatılsa, FP'de de böyle bir endişe hissedilse bile, burada parti meclis grubunun ve taşra örgütlerinin teennili tutumu, her bakımdan önem arzetmektedir.

Konjonktürü beklemek

Hal böyle iken, sabırla koruk helva olur fehvâsınca, en sağlıklı yolun beklemek ve muzâyakanın kalkmasını zamana bırakmak olduğunu söylemek istemiyoruz elbette.

Fakat buna rağmen sükûnetli bir bekleyişi, hâkim bir stratejiye dönüştüren anlayışın; partiye her zaman için daha hâkim olduğunu görüyoruz. Beklemek ve doğması muhtemel konjonktürel boşlukları iyi değerlendirmek!.. Meselâ Nisan seçimleri arefesinde, seçimlerin iptali denemesinde olduğu gibi. Ya da son Anayasa değişikliği müzakerelerinin yarattığı, fırsatlar gibi. İktidar partileri Anayasa'yı değiştirmek istiyor, oyları kâfi gelmeyince de FP'ye başvurmak durumunda kalıyorlar. İşte partide birlik ve bütünlüğü koruyarak, bu tür konjonktürel boşlukları kollayıp durmak!..

FP'yi kapanmak tehlikesinden kurtarmaya dayalı stratejilerden biri daima bu oldu.

Muâvenet beklemek

İkincisi de, ABD ve AB oluşumunun Türkiye'yi anti demokratik yasa ve uygulamalardan caydırabileceği beklentisi idi.. Özellikle kasım-aralıktan beri, böyle bir rehavete teslim oldu bazıları. Yer yer bazı kınama ve ikazlar göze çarpsa da; ne AB ne ABD hassasiyeti, bir HADEP kadar arkalamadı Fazilet'i. Dış güçlerce İnsan Hakları kuruluşuna gösterilen alâka ile, Tayyip Bey'e, Hasan Celal'e veya başörtüsü mağdurlarına takınılan lâkaydilik arasındaki tezadı artık farketmeyen kalmamıştır sanırım.

Avrupa Birliği'ne girilir veya girilmez önümüzdeki uzun süreç zarfında, bu meselelerde daha bir serinkanlı düşünmek gerektiği ortaya çıkıyor. Dolayısıyle kapatılan partiler (RP) veya başörtüsü konusunda, Avrupa mahkemelerine fazla bel bağlamak yanıltıcı olabilir demek istiyoruz. Avrupa'nın bu konularda çifte standartlar kullandığını da az çok farketmiş olmamız gerekir. Burada yatan temel saik, İslâmî gelişmelerin önünün alınması; ABD ve Avrupa tarafından kabullenilmekte ve teşvik görmektedir. Aslında hadisenin özü burada yatıyor. ABD ise tam anlamıyla ikili oynuyor. İşine yararsa Taliban bile olsa makbûl!.. İhtiyacı kalmayınca da "terörist" yaftasını yemeye hazır olmalısınız. Afgan mücahitleri ve Çeçenistan örneği tam bir laboratuvar bu bakımdan.

Yönetimi değiştirmek

İşte Abdullah Gül'ün, uzun bekleyiş ve tereddütlerden sonra giriştiği deneme bu bakımdan anlamlıdır. Acaba daha başka bir yol izlemek mi gerekmektedir? Parti içindeki bir grup, kendi kendilerini, böylesi sorulara muhatap hissediyorlar. Daha makûl bir uslûp geliştirilse, ya da önümüzdeki kongreye yönelik, yeni bir yönetimin iş başına geleceği biçiminde kamuoyunda beklentiler üretilse!.. Acaba partinin nkapatılmasını matuf tehditler, bu vesile ile bertaraf edilebilir mi?

Kuşkusuz bu tür alternatifler üzerinde ciddi şekilde duruluyor.

Fakat kanaatimiz o ki, bu yolda çok zaman kaybedilmiş ve hayli tereddütlü kaçan bir çizgi izlenmiştir. Burada yaşanan derin tereddüt; "merkezin iknâsı" ile "muhalefetin doğrudan adayı" olmak arasında yaşanan bir ikilemden kaynaklandı. Dolayısıyla zamanın verimli kullanılması imkânı bir türlü elde edilemedi.

Şu safhada bütün bunlar aşılmış olsa bile, ortadaki muzâyaka ve kuşatmanın nasıl aşılacağına ilişkin bir ışık, bir müjde, stratejik bir çıkış ve hamle beklentisi içinde yüzen örgüt ve tabanlara ne söylenecektir? Adaylığın açıklandığı basın toplantısı metninde, henüz böyle bir vuzûha erildiği görülmüyor.

Genel başkanlık ve liderlik

Halbuki FP'nin sorunu, alelâde bir genel başkanlık sorununun çok ötesinde. Meselâ Gorbaçov, Sovyet sistemini tasfiyeyi göze alarak, Rusya'yı kutarmayı denedi. Buna karşılık Abdülhamid'in kararsızlığı, onu tahtından etmeye kâfi geldi.

Burada son MÜSİAD yönetiminin sağladığı stratejik üstünlük herkese bir ders olmalıdır. Bu kuruluş, köşeye sıkıştırıldığı bir noktada, herkese parmak ısırtacak bir hamle üretti. Ama bunu Erol Yarar yapamadı, yapamazdı da. Bu strateji hem MÜSİAD'a yönelik bir tehdidi izâle ediyor, hem de kendi üyelerini hizaya getiriyor. Ve buradan da tartışmasız bir hakimiyet ve liderlik doğuyor. Bu örneği herkesin iyi algılaması gerekiyor. Meslekî ve sivil kuruluşlar baksın da hizaya gelsinler. Sağlıklı kurumlaşmalar için somut bir örnek bu. Bu bakımdan Ali Bayramoğlu ve yönetici arkadaşlarını cidden tebrik ediyoruz.

İşte Fazilet Partisi'nin ve bütün tabanların derinden duyduğu ihtiyaç da buradan kaynaklanıyor. Yeni bir ufuk, bir çıkış ve hamle üretmek!.. Hem çok taraflı tatminler yaratmak, hem içerdeki ve dışardaki kuşatmayı tesirsiz kılmak!.. Hadiseye böyle bakmak lâzım. İster yenilikçi, ister gelenekçi, herkes sorumluluğunun şuurunda olmalı.


12 Mart 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...