İnci Enver'in "Hiçbiryer-Gövde-Burası" adlı resim sergisi, Yapı Kredi Kazım Taşkent Sanat Galerisi'nde devam ediyor. Çok sayıda kişisel serginin yanı sıra yurt dışı sergilere de katılan sanatçının eserlerine kent ve modernizm problemleri yansıyor. Sergi, suluboya çalışmayla yapılan resimler ve fotoğraflar olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Sergiyi gezenlere , bir korku filminin içindeymişsiniz hissini veren fotoğraflar ilk bakışta belirgin bir ürperti oluşturuyor. Gündelik hayatta sıradan bir işlevi olan nesneler, sanatçının zihninde geçirdiği dönüşüm sonucu korkuyu çağrıştıran maddeler olarak ortaya çıkmış. İçi doldurulmuş kuzu, iki çift gümüş ayakkabı, kavonoz içindeki balıklar.. sergideki eserlerin size verdiği ürkütücü havayı pekiştiriyor. Kent ve modernizm problemleri üzerine düşünceler geliştiren sanatçı eserleri hakkında şunları söylüyor: "Serginin bütününe yayılan melezleştirilmiş imaj ortaya çıkarma biçimleri, imgesel ve gerçek olan arasındaki varlıksal farklılıkların ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor. İstenç dışı belleğin hareketiyle bu imaj koridorlarından geçip nesnenin ilk haline geri dönmek artık imkansızdır. Bu operasyon imajın arkeolojisini psişik kazılarla gerçekleştirdi ve sonunda imge nesnede, nesne de imgede görünüm kazandı. İmge bastırdığı korkuyu geri getirdi. Başlangıçta basit bir sahne kostümü olan peluş pelerin tanınmayan bir dönüşümden geçerek artık korku üretiyor." Enver'in suluboyayla yaptığı çılışmalarıysa insan uzuvlarının everende varolma çabası. Yine sanatçıya göre bunlar, gövdenin kendini uzamda gerçekleştirmek için suyla ve boyayla yaptığı suç ortaklığı. İnci Enver'in yaşadığımız kentlerdeki bastırılmış korkuların ortaya çıkışını, imgelerin ağırlığını gözler önüne sererek göstermeye çalıştığı eserleri 25 Mart'a dek Yapı Kredi Kazım Taşkent Sanat Galerisi'nde. İlk kişisel sergisini 1986 yılında Galeri Galata'da açan İnci Enver, 1998'den beri Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi'nde öğretim üyesi.