![]() |
![]() |
| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
İçe dönük gündem...Cumhurbaşkanlığı makamının şimdiki Cumhurbaşkanından önce üst üste iki dönem çok aktif olması, eleştiri konusu olmuştu. Mevcut Cumhurbaşkanı'nın seçilmesinde, aktif cumhurbaşkanlığı döneminin ardından gelişen "tam tersi" yöndeki beklentilerin etkili olduğu ifade edildi zaman zaman. Son on yılda gelişen olaylara "politika(nın) sosyolojisi"nden (Sociology of Politics) değil de, "politik sosyoloji"den (Political Sociology) bakmak gereğinin kendini kaçınılmaz bir gerçek olarak dayatmasından dolayı, yukarıdaki yargı iyi değerlendirilmelidir. Kuşkusuz artık, "politika", politikanın kendi iç karakteristiğini aşan dinamiklerin etkisi altındadır, bu ülkede. Son birkaç yıldır yaşadığımız içe kapanma döneminde, Türkiye'yi kendi içine dönük ve başka bir şeyle meşgûl olamaz bir ülke haline getirmek isteyenler bile, "politika(nın) sosyolojisi"nin içerimleri ile bunu gerçekleştiremeyeceklerinin farkında olarak hareket ettiler. "Politika"yı birtakım içsel dinamiklerle şekillendirmek (geleneksel darbelerde olduğu gibi) Türkiye şartlarında artık mümkün olan bir durum olmaktan çıkmıştı çünkü. Siyasete müdahale edenler, bu nedenle, müdahalenin her aşamasında "halkla ilişkilere" önem vererek, sürekli anketlerle kendi pozisyonlarını değerlendiren bir hattı takip ettiler. Hatta Deniz Baykal, bir siyasetbilimci olmasına rağmen ve parti lideriyken, siyasete müdahale edenlerin "sivil toplum örgütü gibi çalıştıklarını" söyleme yanlışına, bu tablodan etkilenerek düştü. "Politik sosyoloji"nin içerimleri, Cumhurbaşkanlığı konusunda da halkın beklentilerinin gezindiği zemin olmak bakımından çok açıklayıcı oldu. Fakat eldeki malzemeler aynı olmasına rağmen değerlendirmelerin birbirinden çok zıt yönlerde seyrettiği görüldü. Cumhurbaşkanlığı konusundaki "yeni" beklentinin, o makamı, eskisine göre daha pasif duruma getirecek birini ve makamın daha sembolik bir konuma çekilmesini "talep ettiği" yorumunun ne derece doğru olduğuna tekrar tekrar bakmakta fayda var. Çünkü önümüzdeki günlerdeki gelişmeler Cumhurbaşkanlığı'nın gerçekte ne kadar güçlü ya da sembolik bir makam olması gerektiğini yeniden gündeme getirecek. Halkın, cumhurbaşkanlığı makamı konusundaki daha az spekülasyon içinde olan bir makam beklentisinin, daha pasif bir cumhurbaşkanı ya da daha sembolik bir devlet başkanlığı beklentisi olarak değerlendirilmesi, "politika(nın) sosyolojisi" içinde kalan bir bakıştır. Cumhurbaşkanlığı'nın daha az spekülasyona konu olması (tam teşekküllü "aile" fotoğraflarından uzak durması) ile o makamın siyaseten aktif olmaması gerektiği arasında bağ kurulamayacak olduğunun söylenmesi ise, "politik sosyoloji"nin, politikanın toplumsal kökenleri ile politika ve politika ile yeniden toplumsallık arasındaki ilişkilere zemin olan içerimleri açısından açıkça görülmektedir. Yolsuzluklara ve "devletin her türlü rutin dışı faaliyetlerine" karşı duran, demokrasi ve hukuk devleti ilkesi yönünde son derece aktif bir biçimde tavır alabilen bir Cumhurbaşkanlığı aslında bu halkın beklentilerine daha uygundur. Büyük basında, yeni Cumhurbaşkanı'nın olumlu kişisel özelliklerine vurgu yapılmasına rağmen, meselenin o noktayla "sınırlı tutulması" ve halkın yeni Cumhurbaşkanı'ndan beklentilerinin "nihai sınırı"nın bu kadar olduğu şeklinde bir hava yayılması, Türkiye'nin reflekslerini "politika(nın) sosyolojisi"nin indirgemeciliğine sıkıştırmak isteyenlerin arzusudur. Oysa "siyasal erki" temsil eden hükümetin, siyasete müdahaleyi temsil eden "devlet erki" tarafından kuşatıldığı bir siyasi düzlemde, Cumhurbaşkanlığı makamının pasif ya da sembolik bir karaktere bürünmesi veya Cumhurbaşkanı'nın sadece "tevazu" ya da "mevzuat titizliği" ile "sınırlı" bir misyon üstlenmesi, demokratikleşme ve hukuk devleti ilkesinin hayata geçirilmesi açısından kayıptır. Bu kayıbın, siyasete müdahale etmek ve içe kapanmayı sürdürmek beklentisi içinde olanların kazancı olduğu da açıktır...
ocelik@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Bilişim |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|