|
|
 |
'Avukatın sutyeni bile aranıyor'
Adalet eski Bakanları cezaevi protokolüne veryansın etti. Adalet eski Bakanı Moğultay, avukatların ayakkabısından sutyenine kadar arandığını belirterek, "Meslek onuru zedeleniyor" dedi.
İSTANBUL- SHP döneminde Adalet Bakanlığı görevinde bulunan Mehmet Moğultay, cezaevlerine girişte avukatlara yapılan uygulamaların meslek onuruyla bağdaşmadığını söyledi. Moğultay, "Avukatın ayakkabısı, sutyeni hem de elle aranıyor" dedi.
İstanbul Barosu, Adalet eski Bakanları Mehmet Moğultay, Selçuk Öztek ve Hasan Denizkurdu'nun katıldığı bir toplantıyla cezaevleri protokolünü değerlendirdi. Toplantıda ilk olarak söz alan Moğultay, savunma hakkının, beraberinde savunma ile belgeleri açıklama mecburiyeti getirmediğini anlatarak, buna rağmen savunmayla ilgili belgelerin elden geçirildiğini söyledi.
Selçuk Öztek ise cezaevlerinde uygulanan üst aramanın avukat ve tutuklu açısından olmak üzere iki boyutu olduğunu, birincisinde avukatın elindeki bilgileri ifşaya zorlanarak meslek sırrı kavramının zedelendiğini, ikincisinde ise avukatlarıyla görüştükten sonra tutuklunun üzerinin arandığını ve evraklara savunmaya dair belgelere dahi ayırdedilmeksizin elkonulduğunu söyledi.
Hasan Denizkurdu da, cezaevlerine girişte en özel eşyalarının bile didik didik edildiğini belirterek, "Cüzdanımda kızımın fotoğrafı var. Buna, iznim olmadan bakmaya kimin ne hakkı var?" dedi. Toplantıya katılamayan Seyfi Oktay ise bildirisini gönderdi. Oktay bildirisinde, savunma hakkının engellenemeyeceğini ve kötüye kullanılıyor diye hukukun ortadan kaldırılmaması gerektiğini ifade etti. Toplantının başkanlığını yapan İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman, protokolün uygulanmasındaki yanlışlığın, her ne şekil de olursa olsun düzeltilmesi gerektiğini söyledi.
İçeriden destek var
Öte yandan İstanbul Hukukçular Derneği Başkanı Av. Hüsnü Tuna, cezaevlerinde yaşanan sıkıntıların altında görevi suistimale dayalı uygulamalar bulunduğunu söyledi. Tuna, F Tipi Cezevleri inşa edilse bile olayların önüne geçilmesinin mümkün olmayacağını kaydetti. Tuna, "Biz avukatlar bile müvekkillerimizle görüşmek için cezaevine gittiğimizde, 40 kapıdan geçiyoruz. Cezaevi görevlilerinin desteği olmadan, buralara bir şey sokulabileceğine imkan ve ihtimal vermiyorum" dedi.
|
 |
|