|
Altına rağbet kalmadı
Yastık altındaki paraların ekonomiye kazandırılması için çıkartılan sertifikalı altın uygulaması da bir işe yaramadı. Özellikle 1999 yılı altın için peşpeşe gelen olumsuzluklar nedeniyle kriz yılı oldu
Küçük tasarruflar ve yastık altındaki tasarrufları ekonomiye çekmek amacıyla 1990 yılında başlatılan uygulama kapsamında Vakıflar Bankası-Ziraat Bankası ve Halk Bankası'nın çıkartmış olduğu sertifikalı altınlar şimdilerde tarih oldu. Ziraat Bankası ve Halkbank ilk zamanlar 7 bin 485 kg sertifikalı altın sattı.
Altınlar bankaya tekrar satıldı
Ziraat Bankası yetkililerinin verdiği bilgilere göre, beş ve 10 gramlık barlar halinde satışına başladıkları altınların bin 200 kg'lık kısmı tümüyle satıldı. Daha sonra bu altınlar tekrar bankaya geldi. İşlem hacmi üç tona kadar yaklaştı fakat yeniden bastırılacak kadar talep olmadığı için devamı gelmedi.
Halk Bankası ise ilk zamanlar 400 kg sertifikalı altın sattı. Bunun 200 kg'ı doğrudan bir aracı kuruma satıldı. 100 kg'ı ise vatandaşlara satıldı, talep gelmediği için hâlâ bir miktar altının kasada durduğu tahmin ediliyor. Vakıfbank da iki, beş, 10, 50 ve 100-1000 gramlık barlar halinde GAP ve Mimar Sinan altını olarak toplam 5 bin 985 kilo altını piyasaya sundu. Sunulan altınların büyük bir bölümünün satıldığı tahmin ediliyor.
Banka altınlarına neden rağbet yok? Banka altınlarının ilk zamanlar çıkış gayesi halkın elinde bulunan ve yastık altı tabir edilen atıl durumdaki paraların ekonomiye kazandırılması için çıkartılmıştı. Bu sayede paralar işletilecekti. Fakat aradan geçen süre içerisinde altın fiyatlarının sürekli düşmesi ve faizsiz özel finans kurumlarının sayılarının giderek artması, altını değil kâr payını öne çıkarttı. Paralar altına değil TL-DÖVİZ olarak bu sefer ÖFK'lara akmaya başladı.
Özal'ın Altın Borsası projesi
Öte yandan 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, halkın elinde bulunduğu varsayılan 5 bin ton altının da ekonomiye kazandırılması için İstanbul Altın Borsası Projesi'ni hızlandırmış fakat açılışını göremeden vefat etmişti. Turgut Özal'ın projesine göre altın borsası ile birlikte altın rafinerisi de kurulacak böylece Türkî Cumhuriyetler'den gelecek altınlar da İstanbul üzerinden uluslararası altın borsalarına gidecekti. Fakat aradan geçen uzun süreye rağmen altın rafinerisi kurulamadığı gibi altın borsasına halktan bir gram altın girişi olmadı. Altın rafinerisi kurulduğu takdirde gerçekten halkın elinde bulunan altınlar ekonomiye kazandırılacak ve her yıl 3-4 milyar dolara yakın altın ithalinin yerini altın ihracı alacaktı.
|