Türkiye'de adil yargılanmanın önemli bir parçası olan savunma ve avukatların muhatap olduğu hak ihlalleri sık sık gündeme geliyor. Bu ihlaller arasında avukatların muhatap olduğu sorunlar büyük bir yer tutuyor. Avukatları sanıklarla özdeşleştiren bir yaklaşımın sonucu olarak, avukatların zaman zaman şiddet ve kaba muameleye maruz kaldıkları da bir gerçek.

Avukatlık yasal mevzuata göre kamu görevi yapan, hakim ve savcılarla aynı statüde kabul edilen bir meslek. Pratikte ise avukatlar, görevleri başında kaba muameleye maruz bırakılabiliyor, gözaltına alınabiliyor, hatta savunma hakları ihlal edilebiliyor. Bu konuda İstanbul Barosu tarafından sık sık Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı'na suç duyurusunda bulunulduğu kaydediliyor. Özellikle üniversitelerde süren başörtüsü yasağı nedeniyle çok sayıda avukatın görevi başında tartaklandığı, hakaretlere ve kaba muameleye maruz bırakıldıkları, hatta keyfi bir şekilde gözaltına alındıkları belirtiliyor. Üstelik müvekkillerinin yasal haklarını aramak isteyen avukatlar da "öğrencileri kışkırtıyorlar" iddiasıyla muhatap oluyorlar.

Geçen yıl çok sayıda avukat, üniversite önünde, karakollarda polis tarafından tartaklandılar, dayak yediler, gözaltına alındılar, sanık muamelesine tâbi tutuldular. Avukatların ve İstanbul Barosu'nun şikayetleri üzerine, İçişleri Bakanlığı, İstanbul Valiliği ve Kadıköy Savcılığı avukatların şikayetleri üzerine 3 ayrı koldan tahkikat başlattı. İçişleri Bakanlığı'ndan gelen muhakkikler, avukatların ifadelerini almaya başladılar.

İlk defa karşılaştık, yıkıldık

İstanbul Barosu avukatlarından Mehmet Esen, geçen yıl Marmara Üniversitesi önünde polis tarafından tartaklandı. Üç gün rapor alan Esen, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundu. "O günkü şartlar içerisinde çok zor anlar yaşadım. Görevimizi yaparken bu kaba muameleye muhatap olmamız bizi incitmiştir. Bir taraftan görevimizi yapmaya çalışırken, diğer taraftan engellenmeye çalışıldık darp edildik. Çok ızdırap çektik" diyen Esen, "Dişim sallandı, ensemden kan aktı. Böyle bir şeyi asla beklemiyorduk. Çünkü biz yargının, savunmanın bir parçası olarak kamu görevimizi yerine getiriyorduk. Daha önce de değişik davalarla ilgili olarak görev yaptık, herhangi bir şiddetle karşılaşmadık" şeklinde konuştu.

Marmara Üniversitesi önünde tartaklanan avukatlardan Aydın Durmuş da savunmanın karşılaştığı sorunlardan muzdarip. "Avukat olduğumuzu ve görevimizi yaptığımızı söylememize rağmen, yaka paça edildik. Çok farklı şeylere kapılıyor insan. Karşınızdaki adam da yüksek okul mezunu ve bir kamu görevi yapıyor, biz de öyle. Ama adam istediğini yapıyor, gözaltına alıyor, tartaklıyor" diyen Durmuş, "Bu insanı derinden etkiyor. öğrenciler karşısında çok kötü duruma düşüyorsunuz. İnsanların hukuka olan güvenleri zedelendi. Bir daha olmamasını umut ediyor ve sorumluların cezalandırılmasını bekliyoruz. Bu olayın sonuna kadar takipçisiyim" şeklinde konuştu.