| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
İddia ve isbat
İslam adına hareket eden bir örgütün -bilinen fakat adı bilinmeyene, faili meçhule çıkan- cinayetleri zamanı geldiği için ortaya çıkınca veya çıkarılınca zaten bitmemiş olan bir tartışma yeniden alevlendi. Tartışmanın bir tarafı "Türkiye'de en büyük tehlikenin rejimi değiştirmeye yönelik irtica" olduğunu, diğer tarafı ise "en azından birinci veya en büyük sayılacak ölçüde böyle bir tehlikenin bulunmadığını" ileri sürüyordu. Birinci taraf örgütün faaliyetlerini delil göstererek hem iddialarının sabit olduğunu yazıp söylemeye başladılar, hem de İslâmî kesimi yalancılıkla, tehlikeyi gizlemekle, takiyyecilikle, gafletle suçladılar. Eğer bir ayırım yapılıyorsa kendisini İslâmî kesimin yazarlarından biri olarak gören ben, yukarıdaki suçlamalardan hiçbiri ile kendim arasında ilişki kuramıyorum. Diğer arkadaşların da çoğunlukla böyle oldukları kanaatindeyim. Baştan beri şunu söyledim ve yazdım: Türkiye'de yaşayan insanların büyük çoğunluğunu teşkil eden Müslümanlar'ın kahir ekseriyeti, demokratik bir yönetim içinde daha özgür bir dinî hayata imkan tanınmasını isterler. Mesela yapılan bir araştırmaya göre yüzde yetmişten fazlası, isteyen kızın ve kadının başını örterek çalışması ve okumasından yanadır. Ekseriyeti teşkil etmeyen bir grup Müslüman, yine demokrasi içinde dinin daha geniş bir alanda yaşanabilmesi için gereken düzenlemelerin yapılmasını talep ederler: örtünme, faizsiz finans, dine göre muteber olduğuna emin olacakları nikah, sivil toplum örgütlenmesi, din eğitim ve öğretimi, düşünce ve inancın açıklanabilmesi... bunlara örnektir. Daha az sayıda bir grup demokratik yoldan İslâmî dedikleri bir sisteme geçilmesini isterler ve bunun için faaliyet gösterirler. Sayıları bunlardan da az olan bir grup Müslüman ise gerektiğinde güç kullanarak İslâmi sisteme geçmenin farz olduğuna inanırlar. Meşruiyet kaynağı/ölçütü olarak İslam'ı; bu dinin kitabını ve öğretisini kullanan hiçbir grup, masum insanları öldürmek ve işkence yapmak, Allah'ın haram ve dokunulmaz kıldığı mala, cana, namusa tecavüz etmek ve bu eylemlerle ortal ığa dehşet saçmak mânasında terörü araç olarak kullanamaz. Başka bir deyişle bunu araç olarak kullananları İslamî kesime katmak ve oradan gelen bir tehlike olarak sunmak doğru değildir. Terörü kullanmaksızın, devletin güçlerine karşı güç kullanarak rejimi değiştirmek isteyenlerin sayısı ne kadardır, bunların ellerindeki güç nedir, bu soruların cevabına göre de bunların ifade ve temsil ettikleri tehlikenin boyutu nedir? İşte bu soruların, siyaset yapmadan, abartmaya kaçmadan, sağlıklı ve güvenilir verilere dayalı olarak cevaplandırılması gerekiyor. Bizim bu sorulara cevabımız şu olmuştur: Bu grubun sayısı azdır, güçleri yetersizdir, her an engellenebilmeleri mümkündür, ayrıca bu ülkede yaşayan Müslümanlar'ın tamamını, fiilen veya potansiyel olarak bunlardan göstermek büyük bir haksızlıktır. İrticâı ülkenin en büyük tehlikesi olarak gösterenler her sapla samanı birbirine karıştırdılar. Namaz kılandan başını örtene, parti kurandan ticaret yapana, kitap ve gazete basandan okul açana, Kur'an kursu öğencisinden İmam-Hatip mezunu kaymakama kadar büyük bir kitleyi -hiçbir isbat deliline dayanmadan- aynı kategori içinde değerlendirdiler ve potansiyel tehlike içine aldılar. Bize göre bu yol çıkmazdır, ülkeye iyilik, dirlik, düzenlik getirmez. Doğru olan, hak ve özgürlüklerin sınırlarını modern demokrasilerin öngördüğü ölçülere getirdikten sonra, potansiyel suçluları değil (çünkü böyle bir kavram hukuka aykırıdır) fiili suçluları bulmak ve cezalandırmak, geri kalanları, aksi hukuka göre sabit oluncaya kadar ayırmamak ve suçlamamaktır. Bir de, güç kullanama söz konusu olmadıkça düşünceyi suç saymamaktır. Bırakın birileri halkın oyunu alarak faşizmi, diğerleri komünizmi, şeriatı iktidar yapmak için demokratik vasıtaları kullansınlar. Bunların açık olması gizli olmasından evlâdır, ayrıca sisteminize güveniyorsanız -zor kullanma söz konusu olmadıkça- korkmanıza da gerek yoktur.
hkaraman@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|