YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Yazı gerçeği saptırır

 
Çeşitli okuma biçimlerimizin her biri, ancak bizim birikimimizle kısıtlanmış olarak algılanır.

 

Her yazı gerçeği biraz saptırır. En gerçekçi görünen bir yazı, bir gazete haberi bile gerçeği olduğu gibi yansıtmaya güç yetiremez. Bu keyfiyet, bu, yazının gerçeği saptırması olgusu, yazı denilen olgunun tabiatından çıkıyor. "Adam koşuyor" cümlesi ile koşan bir adamı görmek ve bizzat koşuyor olmak hiç bir zaman birbiriyle aynı şeyler demek değildir.

Vaktiyle televizyon filmi yapılan bizim bir öykümüzde, öykü kahramanının ağzından: "Şimdi içerdeyim" cümlesi söyleniyordu. Başından bazı olaylar geçmiş olan kahramanımız göz altına alındığında, bir nefs muhaebesine girişiyor ve akıbetinin böyle olacağını imlemek isteyerek: "Şimdi içerdeyim." diyordu. Filmin yöneticisi, o bölümü çekerken "Flash back"lere başvuruyor ve tutuklanmış olan kahramanı görüntülüyordu. İmdi, öyküdeki "şimdi içerdeyim" cümlesinin içeriği ile filmdeki görüntüler, bence asla, aynı vurguyu dile getirmiyordu. Durum, yöneticinin beceriksizliği ile ilgili değildir elbet. Durum, doğrudan iki farklı sanatın dillerinin birbirinden farklı olmasıyla ilgilidir. Öyküde, gerek öykünün öteki bölümlerinde meydana getirilmiş olan atmosferle gerekse o aktüel sahnenin dile getirilişinde kullanılan dille, okuyucu belli bir bağlam düzlemine çekiliyorken ve orada kullanılan kelimelerin her biri okuyucunun zihninde farklı imajların doğmasına yol açarken, filmde seyirci gördüğü sahneyi ancak kendi birikiminin vüsatine göre dile getirmek zorunda bırakılıyor. Ve son tahlilde, film, seyircisinden, aslında sözel bir çabaya girişmesini de istemiyor. Görünen sahne, orada, perdede veya ekranda yalnızca seyredilmek için varbulunuyor ve etkisi de ekranla seyirci arasında bir yerde duruyor. Gerçekten bir film senaryosunu okumakla o senaryonun yapılmış filmini seyretmek de bir değildir. Aynı şekilde bir tiyatro oyununu kitaptan okumakla onu sahnede seyretmek arasında da aynı fark vardır. Biz senaryosunu okuduğumuz eseri kendi eserimiz olarak okuruz; aynı senaryonun filmini ise yöneticisinin adesesinden bakarak okuruz. Ancak burada, elbette, o filmi seyredenlerin herbirinin farklı okumaları olduğunu da göz ardı etmememiz gerekiyor.

Böylece yazıya geçirilmiş bir eserle okuyucu arasında her safhada farklı örtülerin varbulunduğunu ve okuyucunun anlatılanların künhüne vakıf olabilmesi için nüfuzu nazar sahibi olması gerektiğini ileri sürmüş oluyoruz. "Şimdi içerdeyim" cümlesini bir okuyucu öyküde bir saniye içinde okuyup geçer. Aynı cümlenin içeriği bir filmde uzun saniyeler (yerine göre dakikalar) alabilir. Gerçek hayatta birinin içerde bulunduğu haberinin alınması ve onun etkileri farklı süreleri içerir. Bir de, içerde olmayı yaşayan kimsenin yaşadığı gerçek hayatın o kişinin hayatında tuttuğu bir yer vardır ki, o yer, şimdiye değin söylediklerimizin tümünden farklı bir yer tutar. Böylece "şimdi içerdeyim" cümlesiyle karşımıza getirilen bir gerçek hayat yaşantısı, bu yaşantının dile getiridiği anda gerçekliğinden saptırılmış olarak önümüzde durur. Biz o cümleyi, kendi birikimimizin dışına çıkarak okumayı asla başaramayız. Çeşitli okuma biçimlerimizin her biri, ancak bizim birikimimizle kısıtlanmış olarak algılanır. Başka türlü olması hem işin tabiatına aykırıdır, hem imkân haricidir.


6 ŞUBAT 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Rasim Özdenören

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...