| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Bize, "kültür ve düşünce devrimi" gerekiyor!Türkiye'de işlerin yolunda gitmesi için, Anayasa değişikliği veya Ceza Kanunu'nun 312'inci maddesinin tadil edilmesi yetmez.. Türkiye'ye bir "Kültür ve Düşünce Devrimi" gerekiyor. Çünkü Türkiye'nin siyasetçileri, sosyal bilimcileri, medyası ve genel olarak aydınları, "eski bilgiler"le "yeni durumlar"ı anlamaya çalışıyor.. Bu yüzden Türkiye, "değişim"i ıskalıyor.. İş bununla da kalmıyor.. Sorunlara "çözüm" üretilemiyor.. Çözümsüz sorunlar biriktirilerek "kriz konuları" üretiliyor.. Bırakın çözüm üretmeyi.. Türkiye'de belirli bir kesim, "değişimle gelen sorunlar"ı anlamıyor bile.. Belli ki bazıları, eskisi gibi davranmayı, işlerine böyle geldiği için sürdürüyor.. Mesela, şu "Türkcell"in halka ve dünya borsalarına açılması dolayısıyla adı çok duyulan işadamı Mehmet Emin Karamehmet'e bakın.. Karamehmet Türkiye'nin yerleşik aile holdingleri olan Koç'ları, Sabancı'ları, değişimi yakaladığı için solladı.. Bu eski holdingler lastik, otomobil üretir ve perakende-toptancılık yaparken, Karamehmet "hizmet"in ve "iletişim"in farkına vardı.. Ufuk Güldemir'in inter-net sitesinde, Karamehmet-Koç karşılaştırması, ne kadar doğru ve çarpıcıydı (Habertürk.com.) Şimdi Karamehmet'in gazeteleri, televizyon kanalları ve telefonu var.. Bankaları da var.. Ve Karamehmet'in telefonunun yüzde 11'inin değeri, 2 milyar dolara yakın ediyor. Türkcell, artık New York Borsa'sındaki yatırımcıların da güvendiği bir dünya şirketi.. Ama Karamehmet, Türkiye'deki değişimin, siyaseti ve medyayı zorlamasını görmezden gelmeye çalışıyor. Amerika'daki özgürlük ve rekabet ortamının, bu ülkeyi nasıl geliştirdiğini, sahip olduğu medya aracılığı ile Türkiye'ye anlattırmıyor.. "Medya karteli" ile uyum içinde olmayı veya "militarizm"le arayı sıcak tutmayı, aklın gereği olarak görüyor. Bu ne demek? - Ben elimdeki şirketle Amerika'ya gideyim.. Özgürlüğün ve serbest rekabetin ürünü olan refah ve servet birikimimden, payımı alayım.. Ama Amerika'daki özgürlük ve serbest rekabet ortamı, Türkiye'ye gelmesin.. Amerika değişsin, ama Türkiye değişmesin.. Bu herhalde, "değişim"i bilerek görmezden gelmeye örnek bir vaka.. Bir de, eski bilgilere dayalı oluşmuş, saplantılarımız, inançlarımız, ideolojilerimizle, değişimi ve yeni dünyayı "anlayamamak" olayının kahramanları var.. Bir cep telefonu imtiyazı bile, sahibine milyarlarca dolar getiriyor. Ekonomiye yabancı sermaye girişi hızlanıyor.. İnanılmaz rakamlarla yatırımlar yapılıyor.. Bakıyorsunuz bir kesim, "özelleştirme yapılmasın" diye kampanyalar sürdürmekte hâlâ.. Fazilet'e dayanan "Milli Görüş"çüler, siyaseti ve dünyayı algılama biçimlerini değiştirdi.. Kimse, "siyasi referans" olarak İslam'ı göstermiyor.. Erbakan bile, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi"ne güveniyor artık.. Ama birileri hâlâ, "iç daşmanlar - dış düşmanlar" nutukları atıp, "Avrupalılar Türkiye'yi bölmek istiyor" plağını çalıyor.. Laikliği anlama meselesi de, Fransız İhtilali dönemindeki veya "Tek Parti İdeoloji"sindeki gibi ele alınmakta.. Kendilerini Kemalist olarak sunan kesime göre, "Kemalizm tartışılmaz bir inanç sistemi", İslam ise toplum kültürünün "tartışılabilir bir öğesi" sanki.. Buna sosyologlar "didaktik laiklik" de diyor.. Yani dini inançların ve ibadetlerin de, resmi ideolojiye uyumlu olarak, yeniden şekillendirilebileceği düşünülüyor "didaktik laiklik"te.. Uyanmalıyız artık.. Şaka değil.. 21'inci yüzyıla girdik.. Muhalefeti olmayan siyaset, rekabeti olmayan medya, özgürlüğü olmayan üniversiteler ve yarı askeri-yarı sivil bir demokrasi.. Tabiî ki, Türkiye'nin statükosu zorlanıyor.. İnter-net sitelerinin varlığı bile, bunun kanıtı.. Ufuk Güldemir'in "Habertürk.com" sitesine, üç günde 150 bin kişi girmiş.. ŞAKA
Hürriyet'e kutlama!.
Ufuk Güldemir'in "Habertürk.com" inter-net sitesinde bir anket var.. Soru şöyle.. - Maymun Kuki'yi mi, Hürriyet gazetesini mi haklı buluyorsunuz? Dün öğle saatlerine kadar ankete katılanlardan 13.768 kişi "maymun Kuki"yi, 13.233 kişi de "Hürriyet"i haklı bulmuştu.. Halkın yarısının, bir maymun karşısında Hürriyet'i haklı bulması, bu gazete açısından bir başarıdır.. Hürriyet'i kutluyoruz!. FETHULLAH GÜLEN
Dünya herşeyi izliyor!.
Dünya, sadece Türkcell'in borsa değerini tartışmıyor. Türkiye de, bütün ögeleri ile, dünyanın ilgi odağında.. "The Economist" dergisinin son sayısında, Fethullah Gülen'in bir fotoğrafı ile "İslami Evangelistler" başlıklı bir haber-analizi vardı.. İngilizlerin etkili dergisi, St. Petersburg'daki bir okulda, öğrencilerle konuşmuştu.. Onlar da, hem Türkçe, hem Rusça öğrendiklerini, bilgisayarlı eğitim gördüklerini, içki ve sigara içmediklerini anlatmışlardı "The Economist"in muhabirine.. Bu haber-analiz, Türkiye'deki siyasal rejimi, Milli Güvenlik Kurulu'nun sivil politika üzerindeki etkisini ve Fethullah Gülen'in, Ecevit'in desteğine rağmen, MGK tarafından tehlike olarak görüldüğünü, uzun uzun anlatıyordu.. Gülen'in yurt dışındaki 300 civarındaki okulunun, hem Türk kültürünü dünyaya yaydığını Orta Asya cumhuriyetlerinde İran etkisini nötralize ettiğini de anlatıyordu The Economist.. Papa'nın da görüştüğü Fethullah Gülen'i bir "İslami Evangelist" olarak gören İngilizler, bizdeki "Biz bize benzeriz" sloganına da, adeta bir yalanlama getiriyorlardı.. "Evangelist", görevi dini öğretiyi yaymak olan bir Protestan tarikattır Hristiyanlık'ta.. Lutherciler ve Reformistler, devlet zoru ile birleştirilmiş ve 19'uncu yüzyılda Almanya'da "Evangelist kilise" kurulmuştur..
mehmetbarlas@attglobal.net
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|