'Bizim Çete'nin marifetleri

TİSK Başkanı Refik Baydur'un 28 Şubat süreci ile ilgili anılarını ve bu sürece katkılarını ibretle izliyoruz.

Refik Baydur'un kendi ifadesi ile TİSK, TESK, DİSK, TÜRK -İŞ ve TOBB'dan oluşan ve görevi Refah-Yol Hükümeti'nin devrilmesine yardım etmek olan 'BİZİM ÇETE' nin görevini layıkıyla yaptığını okuyoruz. Hem de Refik Baydur'un kaleminden.

Açıklamaların siyasi kısmı bir tarafa, Refah-Yol döneminin ekonomik durumuyla ilgili açıklamalarına şaşırmamak mümkün değil.

Baydur şöyle diyor:

'Gelir dağılımı iyice bozuluyor, yoksulluk hızla artıyordu. İhtilal askerlerden değil, aç ve sefil halktan gelecekti. Çünkü bu gelişmeler artan işsizliği gündemde tutuyordu. Her seçim öncesi verilen sözler seçim sonrası rafa kaldırılıyor. İktidarlar kendi bildiklerini okuyor, yandaşlar kandırılıyor. Ümitler ümitsizliğe dönüşüyordu. Refah-Yol bu olumsuzlukları daha da artırdı.'

İşte böyle değerlendiriyor Refik Baydur. Dolaylı olarak post modern darbeye gerekçe bulmaya çalışıyor.

Baydur çarpıtıyor

Refik Baydur Devlet'in resmi rakamlarına yansımış ekonomik göstergeleri çarpıtıyor. Sanki Türkiye'de yaşamıyor gibi. Acaba yanlışlıkla başka bir ülkeyi mi tanımlıyor, diye tereddüt ediyor insan.

Refah-Yol dönemine ilişkin ekonomik verilerden bazılarını geçen hafta bu satırlardan aktardık. Aktardığımız rakamlar Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü'nün internetteki sitesinden alınan rakamlardır. Devlet'in resmi kurumları Refik Baydur'u yalanlıyor.

Rakamları özetleyelim.

Refah-Yol döneminde memur ve ücretlilerine bir yılda % 132 oranında artış sağlandı. Son 20 yıldaki en büyük reel artışın yapıldığı dönemdir.

Faiz ödemelerinin vergi gelirlerine oranı % 67'den % 48'e düşürüldü. Faize ödenecek paralar ücretli kesime aktarıldı.

Faiz oranlarında 40 puandan fazla indirim gerçekleştirildi.

Refah-Yol döneminde milli gelirden aldığı payı yükselten grup ücretlilerdir. Ücretlinin şikayeti yoktu. Hatta gereğinden fazla zam yapıldığı şeklinde eleştirilere muhatap oldu, dönemin Hükümeti. Tüm kışkırtmalara rağmen işçi sokakta değildi.

Refah-Yol'un iktidarda kaldığı yıllarda gayri safi yurt içi hasıla % 7.6 oranında artmıştır. Ülke bu kadar zenginleşmiştir. Milli gelirin azaldığı, toplumun % 6.4 oranında fakirleştiği yıl 1999 yılıdır. 1998 yılında da milli gelir yerinde saydı. Baydur karıştırıyor herhalde. Buna rağmen, aç ve sefil halkın ihtilal yapacağından bahsetmek akıl işi mi? Sapla samanı bu kadar karıştıran bir kişinin iddialarının ciddiye alınması mümkün değildir.

Eğer Refik Baydur, kazançlarının önemli bir bölümünü faiz gelirlerinden elde eden işverenler adına konuşuyor ve 28 Şubat sürecindeki misyonunu da bu çerçevede sürdürmüş ise mücadelesinde bir mantık vardır. Zira, Refah-Yol döneminde Bütçe kaynaklarının ciddi bir bölümü sermaye kesiminden alınarak ücretli kesime aktarılmıştır. Tabii o zaman DİSK; TÜRK-İŞ ve TESK'in 28 Şubat sürecine olan katkılarını mantıkla izah etmek imkansız hale gelir. Özellikle, esnafın ve çalışanın reel gelirlerinde rahatsız edici erozyonun meydana geldiği ve sokakların gösterilerden geçilmediği bugün DİSK; TÜRK-İŞ ve TESK'in başkanlarının ve yöneticilerinin ortadan kaybolmasını nasıl izah edersiniz?

Merkez Bankası'nın kullanılması

Refik Baydur'un eleştirdiği konulardan bir tanesi de Refah-Yol Hükümeti'nin, Merkez Bankası kaynaklarını zorlamasıdır.

Refah-Yol'un başarısı esasında, kamu finansman açığının borçlanma yerine Merkez Bankası kaynaklarını kullanarak finanse etmeye çalışmasında yatmaktadır. Son derece zekice ve doğru bir politikadır. Dönemin Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Ufuk Söylemez'in gereksiz yere ve ısrarlı bir şekilde borçlanma sevdası olmasaydı, ekonomik göstergelerdeki iyileşmeler daha da iyi noktalara ulaşacaktı. Belli ki Refik Baydur konuya hakim değil.

Bazı okuyucularımız bu değerlendirmeleri biraz siyasi bulabilirler. Vurgulamakta fayda var: Kullandığımız verilerin tamamı resmi rakamlardır. İsteyen herkes kolaylıkla ulaşabilir. Problem, gerçeklerin medya tarafından inanılmaz şekilde çarpıtılmasından ve yönlendirilmesinden kaynaklanıyor. Bugün bütçenin iflas ettiğini, ülkenin ekonomik bir kaosa sürüklendiğini medyayı takip ederek öğrenebilir misiniz? Biz elimizden geldiğince ve çarpıcı olacak şekilde olayların gerçek yüzünü ortaya koymaya çalışıyoruz. Yoksa siyasi önceliğimiz yorumlarımızı etkilemiyor.