AK Parti kurucularından sanatçı Yasemin Kumral, partiyi "yeni şeyler söylediği için" tercih ettiğini belirterek, "Yeniliklerde, geçmişin hatalarından ders alınarak süzülüp gelme vardır. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz" dedi.

Yasemin Kumral, bir dönemin dillerden düşmeyen popüler şarkılarının sahibi olmasının yanında, sesi ve sohbetiyle kendini milyonlara sevdiren bir sanatçı. Tayyip Erdoğan'ın liderliğindeki AK Parti'ye katılışı, çokluk "vitrin" sözcüğüyle ifade edildi. Ancak kendisinin bu konuda söyleyecek farklı ve yeni şeyleri vardı.

Ve bunları Yeni Şafak'a anlattı:

AK Parti'de demokrasi var

Neden AK Parti'nin kurucusu oldunuz?

Çünkü Tayyip Bey'in çok iyi şeyler yapacağına inanıyorum. Geçmiş olaylardan, siyasi yaşantıdan güzel dersler çıkarmışlar. Zaten partinin yönetimini belirlerken de bunu gördük. Seçimlerde demokratik kurallar işletildi. Bu da AK Parti'de parti içi demokrasinin işleyeceğini gösteriyor.

Teklif kimden geldi?

Bir ay önce Recep Tayyip Erdoğan Bey kendileri davet ettiler.

Cevabınız ne oldu?

Biraz düşündüm. Tayyip Bey'i zaten tanıyordum. Çevremde de hep güzel şeyler duydum. Bir defa bu hareket yeni bir oluşumdu, yenilikçi idi. Zaten her şeyin yenisi makbuldür. Yeniliklerde, geçmişin hatalarından ders alınarak süzülüp gelme vardır.

Ailenizin tepkisi nasıl oldu?

Sürpriz oldu. Çünkü onlara söylememiştim.

Siyasette hedefiniz nedir? Milletvekili olmayı düşünüyor musunuz?

Partinin bütün kademelerinde millete hizmet etmek isterim. Milletvekili olmak kısmet işi. 14 yaşından beri halkla bütünleşmiş bir sanatçıyım. Yıllardır yazısız oylarla halkımın desteğini aldım.

Kurucular arasında başörtülü kadınlar da var. Sizin başörtüsüne ve başörtülülere yaklaşımınız nedir?

AK Parti, her kesimden seçkin insanı bünyesine toplamış bi partidir. Ben bir Mevleviyim. Bütün dünyayı kucaklayan, tüm görüşlere saygı duyan biriyim. Özgürlükçü bir yaklaşımım var. Kimsenin özgürlüklerinin sınırlanmasını savunmam. Rum, Kürt, Laz, Çerkez... Mezhep ayrımı yapmadan insana değer veriyorum.

Bir yandan TV diğer taraftan siyaset... Tercih noktasında kalırsanız hangisi bırakırsınız?

TV'yi bırakmayı düşünmüyorum. Ancak canlı yayın yerine banttan yayın yapabilirim. Program yapayım diye ortaya çıkmadım. İstek ve talepler etkili oldu. Bu şekilde de sürdürüyorum. Siyasete girişim de istekle oldu. İkisini birlikte yürütebilirim.

Ne yapabileceğimi herkes görecek'

Partiye 'vitrin' olarak alındığınız spekülasyonları oldu...

Şunu kabul ediyorum; yenilikçi bir partinin vitrininde benim gibi bir isme ihtiyaç vardır. Ancak ben sadece görüntüden ibaret değilim. Geçen yıl Ramazan'da yaptığım programı (STV'deki program) herkes izledi. Tarihi gerçeklerden ve yeni gelişmelerden bihaber değilim. Halkımız zamanla kendisine ne kadar yardımcı olduğumu görecektir. "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz" diye güzel bir sözümüz var. Bazı şeyleri yaşayıp göreceğiz.