T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Avrupa Ordusu sizlere ömür

İkisi Hollandalı geri kalanı İngiliz 14 Avrupalı turist, günlerden beri Atina'da gözaltında. Suçları, Yunan askeri tesisleri çevresinde uçak gözetlemek... Grubun lideri Paul Coppin kendilerinin 'uçak hastası' (plane-spotters) olduklarını ve dünyanın her tarafına bu amaçla tur düzenlediklerini söylüyor; ancak Yunanistan'a göre, Coppin, mayıs ayında Ankara'daki havacılık fuarına davetli olarak katıldığını 'itiraf' etti, bu sebeple de grubun 'uçak gözetleme masalı'na inanılmamalı. Batı basınında çıkan konuyla ilgili haberler, Türkiye ile Yunanistan arasında 'varolan' düşmanlıktan söz ediyor.

Olay olağanüstü garip. Yunanistan ile Türkiye NATO üyesi iki ülke; hava kuvvetlerinin elindeki uçaklarla ilgili olarak birbirlerine karşı casusluk yapmayı gerektirmeyecek kadar yakın ve bilgi alışverişi yapılan bir ittifakın içerisinde yer alıyorlar. Oysa, bu haberin gösterdiği gibi, Ankara'ya davetle gelen 'uçak hastaları' Atina'da hapse layık görülüyor...

Bu garip olayın önemi, Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası (AGSP) konusunda uygulayacağını bildiregeldiği vetodan Türkiye'nin vazgeçtiğini resmen açıkladığı güne tesadüf etmesiyle de irtibatlı. Vetonun kalktığına dair haber ile 'uçak hastaları' haberi Batı gazetelerinde aynı gün yer aldı. Başbakan Bülent Ecevit, AGSP'de vetodan vazgeçilmesini, Türkiye ile Yunanistan arasında savaş çıkarsa Avrupa Ordusu'nun 'yansız' kalacağı ve Türkiye ile ilgili askeri konularda Ankara'ya danışılacağı vaadlerine bağlıyor. Bu da, Türkiye ile Yunanistan arasındaki mevcut durumun, sadece Atina tarafından değil Ankara tarafından da, 'düşmanlık' olarak görüldüğünü dışa vuruyor.

Avrupa Ordusu (AO) NATO'ya paralel ve süreç içerisinde Avrupa'da onun yerini almayı hedefleyen yeni bir oluşum. Sınırlarını eski Doğu Bloku ülkelerini içine alacak kadar genişleten ve Rusya'yı da üyeliğe kabule hazırlanan NATO'ya karşılık, AO, Avrupa Birliği sınırlarını koruma amaçlı bir savunma ittifakı. 2003 yılı ortalarında göreve başlayacak asker sayısının 60 bin kadar olması planlanıyor. Türkiye'nin AO'nun kurulma sürecinde 'veto' yetkisi bulunması, bu ordunun NATO'nun altyapısını kullanacak olması yüzünden; Türkiye NATO üyesi ve bu konuda alınacak kararı işlevsiz kılabilecek durumda. Ecevit'in açıklamasına göre Türkiye bu yetkisini kullanmayacak...

Açıklama, başbakan tarafından yapılmış olsa bile, ABD ve İngiltere dahil bazı Batı ülkelerinin ve Türkiye yetkililerinin kapsamlı müzakereleri ardından gerçekleşen güvenlik zirvesinin kararını yansıtıyor. Yeni askeri gücün Kıbrıs ve Ege sorunlarında çıkabilecek ihtilaflarda kullanılmayacağı sözünü AO adına verenin de İngiltere olduğu anlaşılıyor. Türkiye, bugüne kadar 'vazgeçilmez' izlenimi verdiği 'kendisini ilgilendiren konularda karar alınırken masada bulunmak' ön şartını, Belçika başbakanı ve Hollanda dışişleri bakanının geçen hafta Ankara'ya gelerek yürüttükleri ikna faaliyeti sonrasında kaldırdı.

Türkiye'nin itirazlarından tam da bu sırada vazgeçmesinin iki sebebi bulunuyor. Biri, gelecek hafta Laeken/Belçika'da toplanıp Avrupa genişlemesi üzerinde nihai kararı verecek Avrupalı liderlere 'oyunbozan' görünmeme arzusu. Diğeri ise, bugün ülkemize gelmesi beklenen ABD dışişleri bakanı Colin Powell önüne 'uzlaşmacı' görüntüde çıkma ihtiyacı. Bu hafta, Türkiye'nin sürekli avuç açtığı IMF'den çok kalabalık bir heyet de Ankara'ya gelecek.

Genelkurmay başkanlığının değişik vesilelerle kamuoyu dikkatine sunduğu "AGSP'de Türkiye'nin çıkarları" konusu, süreç içerisinde "Türkiye'siz Avrupa Ordusu" formülü haline dönüştüğü halde, askerler tarafından artık itiraz edilmez bulunuyor olmalı. Oysa, önceki açıklamalarda, Türkiye'siz bir Avrupa Ordusu'nun ülke çıkarlarına aykırı olduğu üzerinde önemle durulmaktaydı. Öyle anlaşılıyor ki, yabancı konuklar siyasileri, siyasiler de askerleri itirazın kaldırılması yolunda iknayı başardılar.

Bu yeni gelişme, Türkiye'yi Yunanistan karşısında güçsüz bırakıyor. Bütünleşen ve ihtilafların askeri güç kullanmadan çözüldüğü bir dünyada o kadar önemli sayılmayabilirdi; ancak, 11 Eylül sonrasının 'savaşkan' ortamında, özellikle 'düşmanlık' üzerine oturan ilişkilerde, bir tarafın diğerine üstünlüğü ciddi bir sorun teşkil edebilir. 'Uçak hastası' Batılı turistlerin Atina'da başlarına gelen Ankara'nın gözünü açmalıydı.

Halk desteği kalmamış bir iktidarın kalıcı etkileri olacak kararlar alması ne kadar yanlış...


4 Aralık 2001
Salı
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED