|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Taliban'ın devrilmesi ve burkaların terkedilmesi kimilerine göre modernleşmenin Afganistan'a girmesinin göstergesi. Afgan kadınları burkalarını atarak birden bire geri kalmışlık çenberini kırdılar ve modernleşiverdiler. Şimdi sıra geldi ikinci adıma, yani Afgan kadınların politikada etkin bir yer edinmelerine. Hem bu konuda yalnız da değiller. Türk hemcinsleri tüm güçleriyle onları destekliyor. Bir sivil toplum kuruluşunun öncülüğüyle gerçekleşen "Afkanlı Kadınlarla Dayanışma Toplantısı"nda Afganistan'da oluşacak geçici yönetimde 12 kadın bakanın yer alması için dünyada başlayan kampanyaya Türk kadınları da destek vermişler. Ne kadar sevindim bilemezsiniz. İşte nihayet Türk kadını oraya göndereceğimiz Türk birliğinden de önce Afgan hemcinsinin yardımına koşuyor. Gerçi kıyafet değişikliğiyle modernleşmenin gerçekleşeceğine inanmanın biraz "pre-modern" bir düşünce olduğu şüphesine kapılmadım değil. Önemli olanın ister burkalı ister burkasız olsun giydiği kıyafeti Afgan kadının veya genel olarak kadının kendi hür iradesiyle seçebilmesi değil miydi acaba? Bu açıdan Taliban'ın zorlaması ne kadar yanlışsa belli bir kıyafeti dayatan diğer zorlamalar o kadar yanlış olmaz mı? Elbette olmaz. Benimki de laf mı yani. Bir defa zorlamalar ikiye ayrılır: Zorlanan insanın lehine olan ve mutluluğuna yol açan zorlamalar, ona mutsuzluk getiren, geri kalmasına yol açan zorlamalar. Yanlış olan ve her platformda kınanması gereken bu ikinci türdür. Bu yüzden Taliban'ın kadınlara burka giyme, erkeklere sakal bırakma mecburiyeti getiren zorlamaları kesinlikle tasvip edilemez. Bunun karşısına çıkmak her modern insanın en önemli görevidir. İnsanın mutluluğuna, gelişmesine yol açan zorlamalar ise bu gruba girmez. Bazı insanlar kendi iyiliklerinin nerede olduğunu her zaman bilemezler. Hani ne demişler "kızı kendi haline bırakırsan ya davulcuya..." Bu sebeple bazı insanlar kendi lehlerine olan konularda belirli ölçüde zorlanabilir. Aslında buna zorlama da denmez. Bugün yüksek mevkilere gelmiş büyüklerimiz de hayatlarının belli bir döneminde zorlamayla karşı karşıya kalmışlardır. Hangimiz okula kendi rızamızla gittik? Zorlama olmasa ilkokulu bile bitiremezdik. Bizim zamanımızda çelik-çomak çok popüler bir oyundu. Bana kalsa ben ilkokula gideceğime çelik çomağı tercih ederdim. Ebeveyinleri tarafından zorlanmayan kimi büyüklerimiz bu yüzden cumhurbaşkanı olma imkanını kaçırdılar. Keşke anne-babası zorlasaydı diyenimiz az mı? Demem o ki zorlamalara tümüyle karşı çıkmak iyi değil. Türkiye'de başörtüsü konusunda getirilen zorlamalar da iyi cins zorlamalar grubundan. İyi huylu tümör gibi bir şey yani. Bu üniversite öğrencileri netice itibariyle sabi-sibyan. Onlara nasıl davranacaklarını öğretmek, öğrenmek istemiyorlarsa elbette biraz zorlamak gerekir. Şimdi anlamasalar bile ilerde kıymetimizi anlayacaklardır. Bu bizim özgürlükçü yapımıza da hiç halel getirmez. Toplantılarda Afganlı kadınların burkalardan kurtulmaları için ateşli konuşmalar yapmamıza kesinlikle engel teşkil etmez. Zaten Afganlı kadınlarla dayanışma toplantısına da "ikna odaları" gibi son derece "çağdaş" zorlama metodlarını icad etmiş ve başarıyla uygulamış bir üniversite öğretim üyesi ve yöneticisinin katılması da bu bakımdan hiç bir zaman tutarsızlık değildir. Bu sebeple son derece modern kadınlarımızın bir araya gelip üniversitelerimizdeki örtünme yasağına hiç değinmeden Taliban rejiminin zorlamasının kötülüğünü bir defa daha vurgulamaları ve oluşturulacak geçici hükümete hiç değilse Türkiye'deki kadar kadın bakanın alınması için (sahi Türkiye'de kaç kadın bakan vardı?) destek vermeleri çok keyif verici bir gelişme. Ekonomik ve sosyal problemlerden bunaldığımız şu günlerde böyle keyiflere ihtiyacımız var. Var olun siz e mi...
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |