Siz siz olun ve 2000'li yıllarda, asla, "Bu devlet bunu yapmaz" veya "Bu millet buna razı olmaz" diye, hamasî nutuklar atmaya kalkmayın..

Bakın işte "Avrupa Ordusu" meselesindeki gelişmelere..

Hani Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kendisinin de içinde bulunmayacağı bir "Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası"na, asla razı olmazdı?

Gerekirse "veto"muzu kullanıp, NATO'yu kilitlerdik hani?

Türkiye'nin "karar mekanizması"nda yer almayacağı bir Avrupa Savunma Kimliği'nin kurulması, hani imkansız değil miydi?

Sonunda olacakları başından görüp, "problem çıkartan ülke" görüntüsü vermeden, "işin oluru"na baksaydık, daha doğru olmaz mıydı?

Ne oldu bütün, "Bu konuda asla taviz vermeyiz" içerikli konuşmalar?

Siz siz olun, devlet ve millet adına, "Bunu asla kabul etmeyiz" diye nutuklar atmayın..

Aynı durum, Kıbrıs için de söz konusudur..

Yok efendim, Kuzey Kıbrıs'ı ilhak edermişiz..

Avrupa'yla bütün ipleri kopartırmışız..

Böyle konuşmaları, kendi ülküdaşlarınıza, kapalı toplantılarda, kendi şahsi tutumunuzu yansıtmak için yapabilirsiniz..

Ama kitlelerin önünde, meydanlarda, televizyon kanallarında, konuşmadan önce bir yutkunun..

Kuru sıkı atış yapmayın..

Bakın şu Ecevit'e..

Rahmetli Özal, Amerika ve İMF ile ilişki kurduğu için neler söylemiyordu bu Ecevit?

Yok efendim, İMF'nin Türkiye'ye önerdiği model, "Latin Amerika modeli"ymiş..

Yok efendim, onurlu "dış politika"da, Amerika ile böyle sıkı-fıkı olunmazmış..

Bağdat'a gidip, Körfez Krizi'nde kaç kez "Sayın Saddam"la, hem Ankara'yı, hem Washington'u çekiştirmedi mi?..

Bir de bakın şimdiye..

Ecevit'in en sevdiği şarkı, herhalde Tarkan'ın "Kuzu Kuzu"sudur..

Ya Devlet Bahçeli'ye ne demeli?

1999 seçim kampanyasındaki, "Apo'yu asacağız" sloganlarına ne oldu?

Ekonomi'nin "o"sunu "ö"leştirerek, hangi töreyi korudu..

Enis Öksüz'ü, İMF'ye teslim etmedi mi yani?

Siz siz olun.. Büyük lokma yutarken, küçük konuşmalar yapmaya çalışın..

Dün Tansu Çiller, TBMM'deki Bütçe Konuşması'nda 3'lü Koalisyon'u yerden yere vururken, ekonomiden eski sorumlu ve şimdi neden sorumlu olduğu bilinmeyen Devlet Bakanı Recep Önal, Çiller'in konuşmasını gülerek dinliyordu..

Herhalde, kendisinden daha eski ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay'ın serüvenini yaşamadığını düşünerek, neşelenmekteydi..

Siz siz olun..

Sorumlu ve bilinçli adamlar olun..

Ağzınızı açarken, önce beyninizin düğmelerini açın..

ŞAKA

Acaba?

Arkadaşımız Mustafa Karaalioğlu, AB uzmanı Can Baydarol'a sormuş..

- Kafamız bozulur, Kıbrıs'ı ilhak edersek ne olur?

Baydarol da meseleyi açık koymuş ortaya..

- 21'inci yüzyılı, dünyanın en kavgacı ülkesi olarak tamamlarız.. AB ile müzakerenin anlamı kalmaz.. Benim endişem, bu gidişle Kıbrıs bizi ilhak edecek..

Bizim de sorumuz var Baydarol'a..

- Acaba 3'lü koalisyonu da ilhak ederler mi?

PSİKO-POLİTİK TERAPİ

Günah çıkartanların sayısı artıyor..

Geçen hafta "Hürriyet"te, Tofaş Murahhas Azası Jan Nahum'un, "GYİAD"da yaptığı konuşma yayınlanmıştı..

Şöyle diyordu Koç Grubu'nun lokomotif şirketlerinden TOFAŞ'ın üst yöneticisi Nahum:

- Biz şu anda ihracatımız sayesinde ayaktayız.. Bu kadar ihracat yapabilmeyi de, başlangıçta pek sıcak bakmadığımız Gümrük Birliği sayesinde başarıyoruz.. Bu sayede, bütün AB pazarımız oldu. Gümrük Birliği ile 5 yılda, Avrupa'nın istediği 15 teknik mevzuata uyum sağladık..

Dün de, "Zaman"da Yıldırım Aktuna, 28 Şubat post-modern darbesinde olup bitenlerin günahını, şöyle çıkartmıştı..

- Sağlık Bakanı olduğum hükûmet için, 'devam ederse darbe olacak' dediler. Bizi ite kaka ayırdılar.. Etkin kesimlerin yanında, medya da bu süreçte bize psikolojik baskı oluşturdu.. Hükûmette kalmanın vatan hainliğine eş tutulduğu bir dönem yaşadık..

Evet.. Bu tür açıklamaları, itirafları her konuda daha çok duyacağız..

Bakarsınız sonunda Mesut Yılmaz bile, böyle şeyler söylemeye başlar..

MEHMET BARLAS

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu