Spor Teşkilatı nereden geldiği bilinmeyen veya açıklanmayan bir genelgeyle sarsılıyor. Gizli olduğu için yetkililer tarafından açıklanmayan bu genelge sporun içindeki terör ve irticayı konu alıyor. Genelgenin ardından harakete geçen Spor Teşkilatı, antrenör kursları, sporcu eğitim merkezleri ve tesisler ile sporla ilgili tüm kurum ve kuruluşlarda "terör ve irtica" avına çıktı, yönetmelikleri değeştirmeye başladı. Genelgenin içeriğinde eğer irtica ya da teröre bulaşmış, sporcu veya teşkilat çalışanı bulunursa , işine son verilecek, aldığı ödüller iptal edilecek ve sporculuk ile antrenörlük ve hakemlik hayatları bitecek. Önceki gün izmir'de yapılan toplantıda da bu konunun gündeme getirildiği bildirildi. "İrtica"nın tarifi ve kimleri kapsadığı açıklanmadı.

TERÖR VE İRTİCAYA RASTLANMADI

Şu ana kadar Spor Teşkilatı'nda yapılan incelemelerde terör veya irtica amaçlı sporcu, antrenör veya hakeme rastlanmadığı bildirildi. Sadece Spor Teşkilatı'nın içerisinde çalışan iki memurun bu tür olaylara karıştığından dolayı görevine son verildiği bildirildi. Ancak sporcu ve antrenörlerden hiç kimsenin terör ve irticaya faaliyetlerine karışmaması dikkat çekiyor. Sidney Olimpiyatları'ndan sonra ortaya atılan irtica iddilarından da bir şey çıkmadı. Genel Müdürlük müfetişlerinin uzun bir süre çalaşmasından sonra Teftiş Kurulu Başkanı Hasan Çelik'in hazırladığı raporda iddia edildiği gibi hiç bir olaya rastlanmadığını ancak olası bir irticayı faaliyete karşı federasyonların mutlaka işlem yapması gerektiğini bildirdi.

DEMİRCİ: ABARTILIYOR

Genel müdür yardımcısı Nuri Demirci, olayların çarpıtıldığını ileri sürerek, "Biz şu ana kadar hiç bir sporcuyu irticadan dolayı ceza kuruluna sevk etmedik. Sadece kamuoyu bunun adını irtica koydu. Mesela Harun Doğan, müsabakaya çıkmadığından dolayı ceza kuruluna sevk edildi. Doğan'ın irticayla bir alakası yok. Antrenörlerin de öyle. Her kurum gibi anayasanın maddelerinde geçen kuralları Spor Teşkilatı da uygulamak zorunda. Israrla bir olayın yaşanması da gerekmiyor" dedi.